Çözüm fırsatı kaçırıldı bundan sonra zor

ads ads ads ads
28/08/2017

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Kıbrıs konusunda bundan sonra ne olacağı konusu şu anda Güney Kıbrıs’ta da tartışılan en önemli konulardan biri.

Özellikle de Güney Kıbrıs’ta Şubat 2018’de yapılacak olan  başkanlık seçimlerden önce, Eylül ya da Ekim aylarında müzakerelerin bir şekilde yeniden başlayıp başlayamayacağı…

Gelinen aşamada görünen o ki, Kıbrıs Türk tarafı geride kalan iki yıl ve Kıbrıs dışında önce Mont Pelerin sonra da Cenevre ve Crans Montana’da gerçekleştirilen zirvelerin ve Kıbrıs Konferansının sonrasında Rum Lider Nikos Anastasiades ile yeniden masaya oturmayacak.

Kıbrıs sorununa çözüm bulunabilmesi için özellikle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kimi zaman siyasi riskler pahasına insiyatif alması ile her şey denendi.

Kıbrıs Konferansı aşamasına kadar işler geldi.

İlgili tüm taraflar bir masa etrafında oturdu ama olmadı.

Çözüm için çok büyük bir fırsat yakalandı ama momentum kaçırıldı.

Elbette ki 1974’ten bu yana yapılan ve sonuçsuz kalan müzakereler, yükselen ama bir anda yere çakılan, dibe vuran çözüm umutları iki taraf arasındaki ayrılığı derinleştirmekten başka bir şey yapmadı.

Ayrılık derinleşti.

Özellikle de 2004 Annan Planı referandum süreci ve sonrasında…

En son da Crans Montana’da Kıbrıs Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanması ile birlikte…

Derinleşmekte olan ayrılık, mevcut durumun her geçen gün biraz daha kalıcılaşması anlamına geliyor.

Statükonun çözüm olarak yerleşmesine…

Rum liderliği isteyerek ya da ciddi anlamda beceriksizliği nedeni ile federal çözüm arayışlarını öldürmeyi başardı.

Kıbrıs sorununa çözüm aranması konusunda uluslararası toplumun yeniden ilgi duyup, destek verip harekete geçmesi normal koşullarda çok ama çok uzun bir zaman alacak.

Ve müzakereler bir gün yeniden başlayacaksa bunun hangi zemin ve koşullarda başlayacağı da artık belli değil.

Yani durum eski müzakere krizleri sonrası dönemlerine göre artık çok farklı.

Bu durumu değiştirmek de kolay olmayacak.

Rum Lider Nikos Anastasiades önce Lefkoşa’da ara bölgede, sonra Mont Pelerin, Cenevre ve Crans Montana’da yaptıkları ile süreci berhava etmekle kalmadı, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile aralarındaki uyumu ve güveni de tamamen bitirdi.

Akıncı’yı onunla bir daha ayni masa etrafında oturmayacak bir duruma getirdi.

Mesele bu yönü ile doğru okunmalı ve bundan sonrasına ilişkin hesaplar buna göre yapılmalıdır.

Özellikle de Güney Kıbrıs’ta…

Türkiye ön yargısından Güney Kıbrıs kendisini kurtarmalı ve yaşanan soruna doğru teşhis koyacak bir değerlendirme süreci içine girmelidir.

Ancak bu şekilde bu çıkış yolu bulunmasına katkı koyabilirler.

28/08/2017 09:42
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Mete Tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.