Türkiye için geride bıraktığımız hafta faiz kararı takip edilirken sonrasında gelen açıklamalar da büyük önem arz etti. Faizin %50 seviyesinde sabit bırakılmasına rağmen enflasyonda başlayan gerileme önümüzdeki aylarda faizlerde indirimin başlayıp başlamayacağı yönündeki soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Piyasanın genel beklentisi Eylül ayı itibariyle böyle bir adımın atılma ihtimalinin yüksek olması iken, bu konu ile ilgili TCMB Başkan yardımcısı Akçay’dan gelen “faiz indirimleri başladığında da sıkı duruş korunacak” mesajı da beklentilerin güçlenmesine sebep oldu.

Diğer taraftan yurt dışı kuruluşlardan Türkiye’nin son dönemde benimsediği ekonomik duruşa ilişkin olumlu yorumlar gelmeye devam ediyor. Fitch yaptığı açıklamada Türkiye, Mısır ve Hindistan için büyük nüfus ve güçlü reel GSYH büyüme beklentileri ve ekonomilerine göre daha küçük bankacılık sistemleri nedeniyle banka sektörünün büyümesi için daha büyük potansiyele sahip olduğunu belirtti.

BIST100 geçen haftanın son günü %0.18 artışla 10,891 seviyesinden günü tamamlamışsa da haftalık olarak bakıldığında %2.4 oranında bir değer kaybı yaşadığı görüldü. Türk Lirası tarafında ise gün içinde USDTRY 33.15 seviyesine kadar yükseliş yaşasa da gün sonunda 32.945 seviyesinden günü tamamladı. Ayni şekilde Türk lirasının değer kazancı EUR ve GBP karşısında da kendini gösterirken Cuma gününü sırasıyla 35.807 ve 42.414 seviyelerinden tamamladılar. Bugün açılışta USDTRY 32.9950, EURTRY 35.8550 ve GBPTRY 42.53 seviyelerinden işlem görmekte.

Yurt dışı tarafta ABD’de açıklanan ve FED tarafından enflasyon göstergesi olarak dikkate alınan, gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aylık bazda %0,2 ve yıllık bazda %2.6 oranında artış gösterdi. Yıllık bazda beklenti %2.5 olması yönünde idi. Kişisel gelirlere baktığımızda ise bir önceki aya göre %0.4 beklentisinin altında %0.2 artış gözlemledik. Açıklanan verilerin de gidişatına bakıldığında 31 Temmuz’daki toplantıda Fed’in faiz indirimine gideceği beklenmese de Eylül ayında 25 puanlık bir faiz indirimi olası gözüküyor.

Diğer taraftan ABD’de yakından takip edilen diğer bir konu ise Başkanlık seçimi ve anketlerdeki son durum. Son yayınlanan anket sonuçlarına göre Kamala Harris’in Donald Trump ile arasındaki farkın azaldığı gözlemlendi. Harris'in kazancının büyük ölçüde Demokrat koalisyonun Biden'dan soğuyan kesimlerinden gelidiği açıklandı. New York Times'ın bir ay önce yaptığı ankette 81 yaşındaki başkan kayıtlı siyah seçmenlerin sadece % 59'unun oyunu alırken Harris % 69'unun oyunu alıyor. Harris ayrıca partisinin Hispanik seçmenler arasındaki payını %45'ten %57'ye, 30 yaş altı seçmenler arasındaki payını ise %46'dan yüzde 56'ya yükselttiği görülüyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın aylık olarak gerçekleştirdiği ankete göre tüketicilerin yıllık hissettikleri enflasyon seviyesi Mayıs ayındaki %4,9 seviyesinde kayda geçerken Haziran ayında %4,5 seviyesine geriledi. AB’nın resmi istatistik ofisi Eurostat’ın paylaştığı verilere göre ise Euro bölgesindeki hane halkı reel harcamaları birinci çeyrekte %0,1 artarken hane halkı reel geliri ise %1,5 artış gösterdi, önceki yılın dördüncü çeyreğinde veriler %0,1 ve %0,6 olarak kayda geçmişti.

Olumlu veriler ve kar realizasyonu hareketinin hafta başında tamamlanmasıyla haftanın son gününü hem Avrupa hem de ABD hisse senedi piyasaları alımlarla tamamladı. Dolar endeksinde ciddi bir hareket yaşanmazken günü 104.32 seviyesinden tamamladı. Son günlerde satış baskısına maruz kalan altın Cuma günü gelen alımlarla günü %1.39 oranında artışla 2,433 seviyesinden tamamladı. Petrolde ise bu hafta gerçekleşecek OPEC+ toplantısı öncesinde gerileme gözlemlendi. Brent ham petrolü, Cuma günü % 1,5 düşüşle üçüncü haftalık düşüşünü kaydettikten sonra varil başına 81 doların üzerine çıktı ve ABD ham petrolü 77 dolara yaklaştı. OPEC+ toplantısı Perşembe günü online olarak gerçekleşecek ve grubun üretim seviyelerini değiştirip değiştirmeyeceğine ilişkin beklentilerde ise bir uzlaşı olamadığı gözlemlenmekte. 

ABD tarafında Dallas Fed İmalat verisi takip edilecek, Avrupa tarafında ise önemli bir veri akışı bulunmuyor.