DEMEK Kİ KAYNAK VARMIŞ… DEMEK Kİ ORTAK AKIL 68 MİLYON STERLİN KAYNAK BULABİLİYORMUŞ… DEMEK Kİ DEVLET İSTERSE BİR ÇOK SORUNU ÇÖZEBİLİR

RUM MALLARI İÇİN ÖDENECEK 68 MİLYON STERLİN KKTC FİNANS ÇEVRELERİ TARAFINDAN YARATILDI, DEVLET UCUZ FAİZLE BORÇLANDI… BU HEM EKONOMİK AMA DAHA DA ÖNEMLİSİ SİYASİ BİR BAŞARIDIR

Hükümetin, uzunca bir süredir Taşınmaz mal Komisyonu’na kaynak yaratılmasına yönelik çabaları olduğunu biliyoruz. Uzun yıllar Türkiye tarafından fonlanan ve binlerce dönüm arazinin KKTC’de “Türkleşmesini” sağlayan komisyon, şimdi yeni bir evrede

Uzun süredir, iki noktada önemli bir çalışma, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kaynağını oluşturdu. “Yabancıya mal satışı” vatandaşlar arasında, “Bittik, gittik, mahvolduk” diye tartışıladursun, bugün milyon milyon sterlin değerindeki bu kaynağın ana temelidir

Tapu Harç Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle Taşınmaz Mal Komisyonu’na kısa sürede aktarılan kaynak 10 milyon Sterlin. Bu aktarım artarak devam etti. Ayrıca, Merkez Bankası ve hükümetin ortak bir formülü ile, 2 milyar Türk lirası civarında bir kaynakla, 68 milyon sterline ulaşıldı

Rum yönetimi ve kilise, baştan aşağıya Taşınmaz Mal Komisyonu’na karşı. Kuzeyde kalan Rum mallarının bu yolla Türk tapusu olarak düzenlenmesi, uygulanan politikaya tamamen zıt. Bu nedenle de sık sık “Kuzeydeki mallarınız için komisyona başvurmayın” çağrıları mevcut

Başbakan Ünal Üstel, dün, İstanbul’a gitmezden önce, “paldır küldür” bir açıklamada bulundu. Uzun süredir ötelenen ve biriken Taşınmaz Mal Komisyonu başvuruları ile ilgili radikal bir adım atıldı. Bu radikal adım, binlerce dönüm yeni bir arazi alımını içeriyor

Başbakan Ünal Üstel, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) tarafından 2020 yılı sonuna kadar tazminat kararıyla neticelendirilmiş ve ihtilaf içermeyen 200’e yakın başvuru için 2-3 ay içerisinde yaklaşık 68 milyon sterlin ödeneceğini açıkladı.

Toplu ödemenin finansal kaynağı ağırlıklı yerel kaynaklardan sağlandı. 2020 sonuna kadarki sonuçlanan tüm başvuruların hem topluca ödenmesi hem de finansman modelinin ağırlıklı yerel yaratılan kaynaklarla sağlanması önemli bir adım ve başarı. KKTC finans sistemi bu kaynağı ortak akılla yarattı, anlatacağım

Şöyle bir güncel bilgi verelim… 22 Nisan 2024 itibariyle, Taşınmaz Mal Komisyonu’na toplam 7 bin 549 adet başvuru yapıldı. Bu başvurulardan bin 759 tanesi sonuçlandırıldı. Ortada 6 bin civarı henüz sonuçlandırılmamış dosya var

2020 sonrası bir çok dosya beklerken, Başbakan’ın açıklamasında yer alan 68 milyon sterlin ödeme ile, 2020 öncesi başvurular tamamen temizlenmiş olacak. Bir baka deyişle, 2020 ve öncesi tüm başvurular için ödeme tamamlanmış olacak

Komisyon, şu ana kadar başvuranlara mal bedeli olarak 435 milyon 750 bin 041 Sterlin tazminata karar verdi. Ayrıca, 5 başvuru için iade, 2 başvuru için takas ve tazminat, 8 başvuru için de iade ve tazminat kararı verildi. Sadece bir başvuru için çözümden sonra iade kararı var

Hükümetin, siyasi olarak attığı bu adım, aynı zamanda Türkiye tarafından da ciddi oranda destekleniyor. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda, “KKTC makamlarının yarattığı kaynak kadar, Türkiye de ekleme yapacak” denmişti. KKTC, merkez bankası katkısı ile bu kaynağı yarattı.

Kıbrıslı Rumların komisyona daha yoğun başvuru yapma olasılığı var. 2020- 24 arasında ödemelerde yavaşlama olduğu için, haliyle başvurularda da yavaşlama olması doğal. 68 milyon sterlinlik ödemenin Başbakan tarafından yüksek sesle açıklanmasının ardından, yeni başvurular da olacak

Şu anda, Taşınmaz Mal Komisyonu’na yapılan başvuruların sahiplerine ihbarlar gidiyor. Hatta bilinenin aksine, Türkleştirilen mallar sadece kamunun kullanımındaki mallar değil. 2020 öncesi tüm başvurular 68 milyon sterlin ile tamamen temizlenecek.

Bundan sonraki ödemelerin gecikmeden, programlı bir şekilde yapılması da önemli. Bu nedenle beklenti, Türkiye Cumhuriyeti’nin se 70 milyon sterlin civarında kaynak yaratması. Öyle ya; prensip anlaşması bu.. Bizim yarattığımız kaynak kadar, Türkiye de katkı yapacak…

Ayrıca, KKTC hükümetinin radikal bir adım atması gerekiyor. O da, bir Kıbrıslı Türk ile malın sahibi Kıbrıslı Rum anlaşırsa, bu malın alımına izin verilmeli, böylece mali yük özel kesimle paylaşılmış da olur. Hatta, bunun içinde bir finansman modeli geliştirilmeli.