Denktaş’ı saygı ile anarım
14/01/2018
Eşref Çetinel
Derler ki “ölenler anıldıkça yaşarlar.” Bu nedenle diyorum ki “rahmetlik Denktaş yaşamaktadır.” Adıyla, liderliğiyle, mücadelesiyle, davasıyla, söylemleri söylevleriyle, hukukuyla, hak yolunda hakkıyla…
DERLER ki “liderleri insanlar ve olaylar yaratır.” Her zaman değil ama.. Eğer bir Denktaş’sanız önce olayların sahibi olur sonra taht kurarsınız insanların gönlünde..
Denktaş’ı, “toplum lideri” dediğim, saygıyla andığım Dr. Fazıl Küçük’le düşünürüm her zaman.. Rahmetlik Küçük İngiliz “kolonisi” ile Evkaf’ın Türk toplumuna devri için mücadele etti. Açtığı “bayrağının” altında toplanan halkına hep “ati”den (gelecekten) söz etti. Gelecekte özgür ve egemen bir Türk toplumu görmekti amacı.. Gördü ve mutlu öldü..
DENKTAŞ o sancağı “Dr. Küçük’ten devralıp halkını altında toplanmaya çağırdığında Rum’la mücadele etmeye çoktan başladıydı..
Dr. Küçük İngiliz sömürgesinden kopup Kıbrıs cumhuriyetine dönüşen Türk-Rum bir ortak devlet yaratırken; Denktaş Rum’la ortak o devletin “Kuzey vatanında” kendi özgür ve egemen “Türk devletini” yaratan lider oldu…
Bayrak hiç yere düşmedi. Ellerden ellere taşındı, bugünlere “devlet” olarak gelindi..
DÜN rahmetlik Denktaş’ın ölüm yıldönümüydü. Ki henüz öleli 6 yıl oldu. Tutun ki altı yıldır yerini kimse dolduramadı. Çünkü kimse Denktaş kadar halka mal olmadı.. Kıbrıs Türk halkının kaderini Denktaş kadar belirleyemedi.. Halkı Denktaş kadar kimse kucaklayamadı..
PEKİ ama toplumların demokratik teamüllerde ille de Denktaş gibi “liderleri” mi olmalıdır? Eğer ulusal mücadele devam ediyorsa evet..
Nitekim şu anda da Kıbrıs siyasi sorununda “sürükleyici, belirleyici, Rum tarafıyla, AB ve BM’lerle kıyasıya mücadele edecek liderden yahut lider etrafında toplanacak “siyasi kadrolardan” yoksunuz..
BU büyük boşluğu “Sivil Toplum Örgütleri” doldurmaya çalışıyorlar ama durum ortada:
Çabaladıkça toplumu beterince parça körçe ediyorlar! Türlü çeşitli ideolojik görüş ve tutumların “bendesi” olmuş yüzlerce “kuruluş” toplumu hep kendi kafaları doğrultusunda çekip kendi inançlarına ram etmeye çalışıyorlar..
Düşünün ki bu toplum yıllardır müzakereden müzakerelere koştururken hâlâ ne istediğini bilmiyor! Hâlâ “federal sistem mi ayrı devlet mi” tercihini, karar verip de bir ulusal “bütünsellik” haline getiremiyor…
OYSA Denktaş bir gecede KKTC’i ilan edecek kadar “liderdi.” Bazılarının yıkıp yerine federasyonu ikame etmek istemelerine karşın da KKTC yıkılmadan hâlâ “devlet” olarak yaşamaktadır… Hukuk ilkelerine, demokrasiye bağlı temelleri artık Rum tarafının da yıkamayacağı kadar sağlam atıldığı için.. KISACA: KKTC’de Denktaş’ın bir ömürlük “dava adamlığı,” gücünü halkından alan liderliğinin büyüklüğü vardır.. Bu nedenle “kurucu cumhurbaşkanımızdır.”
EVET insanlar anıldıkça yaşarlar. Denktaş hep yaşayacaktır çünkü yılda bir defa değil her vesileyle özlenmekte, rahmetle anılmaktadır..
Bir kez daha Kıbrıs Türk halkının içinden çıkmış Denktaş’ı saygı ile anarım..
- Pazar Sohbetimdir.(Bu Devleti Kaybetmeyelim!)
- Lider olmak kolay değildir!
- Bıkıp Usandık Bu Müzakerelerden!
- Sorunu çözmek BM’lerin işi değil!
- Kendini zorlayan iki devletlilik..
- Pazar Sohbetimdir: (Kıyaslamayla Geçen Hayatlarımız!)
- Hepsi de birbirinin kopyasıdır!
- Güneyin Ekmeğine Sürülen Yağlar Ballar!
- Sn. Akıncı’dan beklediğimiz
- Bundan sonrası (iki ayrı komşu devlet)
- TÜM YAZILARI için tıklayınız