Devlet denilen şey, sahip olduğu halkla anlamlıdır…

ads ads ads ads
24/09/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


  Bir ülke, bir devlet, sahip olduğu halkla, insanlarla anlamlıdır…

   Ülkeler, insanlarının mücadelesi, ortak amaçları, hedefleri, birliktelikleriyle önem taşır.

   Ülkeleri yönetenlerin de halklarının refahı için uğraşması, insan odaklı çalışmalar ortaya koyması beklenir…

   Hiçbir ülke yalnızca toprak parçası olmasıyla önemli olamaz, o toprak parçası stratejik öneme sahip olsa da…

   Tüm ülkelerde odak nokta insandır…

   O ülke hangi yönetim şekliyle yönetilirse yönetilsin, yönetenler halkına en iyi hizmeti verse de ona zulmetse de sonuçta bir ülke hep insan üzerinden okunmaktadır…

    İnsanların ülkelerine aidiyeti ne kadar sağlam olursa, o ülkeyi, değerlerini sahiplenmeleri de o kadar sağlam olur.

    Aidiyetin sağlam olması için en yukarıdan en aşağıya kadar, her alanda o ülke insanlarının bazı görevler üstlenmesi önemlidir…

    O ülkenin karakteristik özelliklerini taşıyan, tarihini, kültürünü, geleneklerini paylaşanlarla, o ülkeyi vatan bilmişlerin ortak amaçlarla hep daha iyiyi elde etmek için ileriye bakmaları beklenir…

   Maalesef KKTC, yukarıda saydığım tariflere uymasın diye uğraşılıyor.

   Zaten pek de uymuyor ama daha da bozulması için bir çaba vardır…

   Yeni cumhurbaşkanı binasını çizecek mimarın KKTC’den değil de Türkiye’den olmasının istenmesi ve bunun için de Bakanlar Kurulu kararıyla apar topar bir kişinin vatandaş yapılması, Kıbrıs Türk insanına değer verilmediğinin bir kanıtıdır…

    Aynı şekilde bu ülkede müftülük yapacak onlarca insan varken, Türkiye’den bir kişinin KKTC vatandaşı yapılarak müftü makamına getirilmesi gibi…

    Yol ihalelerinin KKTC’li müteahhitlere verilmeyip de ihalelerin Türkiye’den açılması gibi…

    Yeni yapılacak 500 yataklı hastanenin fizibilite çalışmalarını Türkiye’den mühendislerin yapması gibi…

    Hükümet aylarca arazi ve para bulamayıp, bir pandemi hastanesi yapamazken, eski başbakan, yeni cumhurbaşkanının ülkedeki mimar, mühendis ve müteahhitleri suçlayarak Türkiye’ye ısmarlama ‘Acil Durum Hastanesi’ yaptırması gibi…

    Örnekler say say bitmez…

    Bir ülkenin Başbakanı mimar olacak ve o ülkeye yapılacak cumhurbaşkanlığı binası için kendi ülkesindeki meslektaşlarını yok sayıp, Türkiye’den gelen bir mimarı vatandaş yapıp, binanın planını onun çizmesini sağlayacak… Olacak iş mi bu? Bu ülke adına da mimarlık mesleği adına da utanç verici bir durum…

    Bu ülkenin insanları Türkiyeli meslektaşlarıyla aynı eğitimi aldığı halde Güvenlik Kuvvetleri Komutanı olamıyor…

    Bu ülkenin insanları KKTC Merkez Bankası’nın başkanı olamıyor…

    Bu ülkenin insanları Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’na başkan olamıyor…  

    Bıraksaydınız da müftü olsun bu ülkeden atansaydı…

    Bir zahmet bırakın da mimarı, mühendisi, müteahhidi iş yapabilsin…

    Böyle yapa yapa ülke insanı “beceriksizmiş” gibi bir intiba yaratıyorsunuz…

    Böyle yapa yapa bu ülke insanına kendisini “değersiz” hissettiriyorsunuz…

    Böyle yapa yapa bu ülke insanına kendi ülkesinde yabancıymış hissi yaratıyorsunuz…

    Böyle yapa yapa bu ülke insanının vatanına aidiyetini köreltiyorsunuz…

    Böyle yapa yapa bu ülke insanını göçe yöneltiyorsunuz…

    Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal, bugün Haber Kıbrıs WEB TV’de konuğumdu ve “Hep böyle gidecekse Cumhurbaşkanına ve Başbakana da gerek yok, kabul ederler mi onların yerine de birilerini atasınlar? Çok hoşlarına giderse bu durum onların yerine de Türkiye’den atama yapılsın…” dedi.

    Seran Aysan çok güzel söyledi, cumhurbaşkanı ve başbakan mutlaka kabul etmeyeceklerdir bunu ama ne gerek var ki?

    Onlar ruhunu satmış zaten, orada kendileri olsa ne yazar olmasa ne yazar? Cismen kendileri olsa da ruhen, fikren zaten kendileri yok ki orada… Öyle olmasa kendi insanlarını bu kadar yok sayar mıydılar?

24/09/2021 21:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.