Devlet kurumlarına partizanca istihdam yapma iştahı bitmek bilmiyor
12/09/2021
Ali Baturay
Bazı partiler, hükümete geldi mi tüm devlet daire ve kurumları kendilerinin olmuş havasına giriyorlar, mallarıymış gibi davranıyorlar. Hatta hükümete gelmeyi “devletin sahibi olmak” gibi algılıyorlar.
Hükümet etmenin, “sahip olma” değil, bir “yönetme işi” olduğunu anlamak istemiyorlar.
Hükümet edenler halkı, kulları/ köleleri gibi görüyor, yukarıdan bakıyor, itaat istiyorlar…
Halbuki hükümet edenler halkın hizmetçisi olmalıdır.
Doğru icraat, doğru işlerle halkın esenliği, refahı için çalışmalıdırlar…
Peki bizde ne oluyor? Ne olacak iktidara gelenler devleti kendi arpalıkları gibi görüyor, devlet olanaklarını partizanca dağıtmaya başlıyorlar…
İstihdamdan arazi kiralamaya, bazı izinler vermeye kadar aklınıza ne gelirse partizanca dağıtıyorlar.
Bir taraftan partisel, diğer taraftan kişisel çıkarlarla devleti yemekle meşgul oluyorlar…
Koalisyon ortakları devlet daireleri ve kurumlarını paylaşırken, ağızlarından salyalar akan kurtlar gibi “bu benim”, “şu benim” diyerek, en fazla neresini yağmalayacaklarının hesabını yapıyorlar…
Özellikle bazı ballı kurumları istiyorlar, bu kurumları partisel ve kişisel çıkarları için tepe pepe yesinler, yağmalasınlar, yandaşlarını da faydalandırsınlar diye…
Fonların olduğu ya da büyük ihalelerin döndüğü, partizanca istihdama müsait kurumları almak ve orayı tepe tepe kullanmak, istismar etmek isterler.
Hayatında o kurumla ilgili uzmanlık isteyen alanda hiçbir bilgisi tecrübesi olmayan kişileri oralara müdür veya yönetim kurulu başkanı yaparlar, yönetim kurullarına alakasız kişiler atarlar.
Hata yapacakmış, orayı batıracakmış kimin umurunda, yeter ki kendini atayanın dediğini yapsın, emirleri uygulasın, partizanca işlere kapı açsın…
Kendi şirketlerinin başına mümkün değil koymayacakları bazı yeteneksiz, kabiliyetsiz kişileri kurumlara atarlar. Kendi şirketine yönetici yapmaz ama önemli devlet dairleri ve kurumlarının başına koyarlar… Çünkü orada devleti düşünen yok, orada partisel ve kişisel çıkarlar ön plandadır…
Yıllardır böyle… Bu ucube sistem nedeniyle bir türlü bir yere gelemiyoruz…
Aç kurtlar gibi devlet daire ve kurumlarının üzerine çöküşüyorlar, fırsat eşitliği çerçevesinde halkın faydasına değil, kendi zümreleri için uğraşıyorlar.
Birkaç gündür Kooperatif Merkez Bankası iştiraklerinden Binboğa LTD’te grev var. Grevin nedeni partizanca istihdam yapılmak istenmesidir.
Yetkili sendika KOOP-SEN’in yetkilileri, “Binboğa LTD’e istihdam gerekmediğini” söylüyor, yapılacak partizanca istihdamların kurumu zarar ettireceğini belirtiyor.
Greve tam destek veren Binboğa LTD çalışanları da aynı kanıda ama ilgili parti ve yönetim kurulu illaki istihdam yapacak… Kurumu ellerinde bulundurup da istihdam yapmamak, yapamamak onları çıldırtıyor.
“Hükümetin bitmesine, genel seçimin yapılmasına şunun şurasında ne kadar kaldı ki? Hazır kurum elimizdeyken istihdam yapalım” zihniyeti taşıyorlar.
Sendika itiraz etti, günlerce tartışıldı ama vazgeçmediler. Sendika greve gitti yine vazgeçmiyorlar, illaki partizanca istihdam yapacaklar, çıldırdılar, gözleri karardı…
Tüm çalışanlar ve sendika yetkilileri, Binboğa’ya bir personel bile alınmasına gerek olmadığını söylüyor, aşırı istihdamla zorda kalan kurumları işaret ediyorlar ama dinleyen kim?
Partizanca istihdam, aşırı istihdam nedeniyle bu ülkenin yaşamadığı sorun kalmadı. Birçok istihdam fırsat eşitliğiyle yapılmadı, işe göre eleman değil, elemana göre iş yaratıldı. Devlet daireleri ve kurumları vasıfsız eleman doldu, bu nedenle büyük bir verimsizlik var ama pişkince bunları yapmaya devam ediyorlar.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrası yaptılar yetmedi, her parti ele geçirdiği kurumlara fırsatını bulup istihdam etti, onlarca atama yaptılar yetmedi, onlarca danışman istihdam ettiler yetmedi. Yetmiyor, yetmiyor… “Bu kurum elimizde, yapacağız” diyorlar.
Hükümetin küçük ortakları anlaşılan bir daha buralara gelemeyeceklerini anladıkları, bu koltukları bir daha göremeyeceklerini bildikleri için “ne kadar kullanabilirsem kullanayım” amacında.
Başbakan Ersan Saner, olaya el atmıyor, çünkü kendi partisi de benzer şeyler yapıyor. Başbakan kurultayı kazanmanın ve seçime kadar bu küçük ortaklarla gitmenin hesaplarını yapıyor, küçük ortaklara bir şey diyemiyor… Birçok konuda bunu gördük…
Binboğa LTD’teki grev konusunda olduğu gibi… Günlerdir bu istihdam meselesi konuşuluyor, çalışanlar “istihdama gerek yok” diyor, grev başlatıldı ama Başbakan inisiyatif alamıyor, “ne oluyor?” diyemiyor. Çünkü Başbakanın aklı fikri kurultayda, başka bir şey umurunda değil.
Bu arada nerede bir eylem ve grev yapılırsa hükümet edenler ve onların atadıkları, sendikalar için “siyasi amaçları var”, “siyasi nedenlerle yapılıyor” yalan gerekçesine sığınıyorlar. Sizin inatla yapmaya çalıştığınız gereksiz istihdam siyasi/ partizanca değil de sendikanın yaptığıdır ha? Gerçekten çok pişkince bir tavır…
Binboğa LTD çalışanları ve yetkili sendikası “partizanca istihdama” karşı duruyor, bu mücadeleye herkes destek vermelidir. Bu ucube sistemin, çirkin işlerine artık “dur” denmeli ve tüm kurumlara emsal olmalı…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız