Devlet Laboratuvarı, mayıs ayına kadar tahlil yapamayacakmış ama KKTC’de bu da normal

ads ads ads ads
07/04/2022

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Devlet Tahlil Laboratuvarı, 4 Nisan’dan beridir kalıntı analizleri yapamıyor ve mayıs ayına kadar da yapamayacakmış… Kim bilir belki de daha uzun süre…

    Normal mi sizce? Bu memleket normal bir memleket olsaydı, Devlet Laboratuvarı’nın haftalarca analiz yapamayacak olması normal sayılmazdı.

    Ancak KKTC normal bir ülke değil ki analizlerin haftalarca yapılamayacak olması tuhaf karşılansın, tepki görsün ya da bu işi yapanlar bu olumsuzluğu dert edinsin?

    O kadar basit işte; “Sipariş verdik, tahlil malzemelerinin gelmesi gecikti, analizleri yapamıyoruz…” diyorlar ve bitti gitti…

    Ne yapacağız? Bekleyeceğiz… Test kitleri, ilaçlar, malzemeler gelince kalıntı analizleri yapılacak, gelene kadar da herkes zehirli yiyecekleri yiyip sağlığını bozacak…

    Normaldir bu değil mi? Normal, normal, ülke KKTC olunca bu da normal…

    “Malzeme eksikliği var, kalıntı analizlerini yapamıyoruz…” diyor ilgili dairenin müdürü.

     Bu kadar basit mi yani bu işler? Sıradan, önemsiz işler… Toplum zehirlensin, bir şey değil…

     Yani sanki de olsa da olur, olmasa da olur bir işmiş gibi bu gıda analizleri? Sanki öyleymiş gibi davranılıyor.

    Sonuçta burası KKTC, burada her şey olabilir.

    Neymiş efendim? 7 Mart’ta 3 ayrı firmaya ihale edilen tahlil maddelerinin 15 gün ile bir aylık süre içinde adaya ulaşması bekleniyormuş.

    Ancak öyle olmamış, firma yetkilileri, Türkiye’de ve tüm dünyada yaşanan hammadde sıkıntısı ve taşımacılıkta yaşanan gecikmeler nedeniyle, KKTC Devlet Laboratuvarı’nın siparişlerini mayıs ayında teslim edebileceğini bildirmiş… Yani KKTC tarafında hiç suç yok, tüm suç ilgili firmalarda…

    Diyalog gazetesine konuşan Devlet Laboratuvarı Dairesi Müdürü Doğuş Elmas, malzeme eksikliğini doğruladı ve bu konuda kendilerinin herhangi bir ihmalinin bulunmadığını söyledi.

    Tabii canım, KKTC’de hiçbir daire ve kurumun ve de hükümetin hiçbir zaman hiçbir ihmali, kusuru yoktur…

      Elmas, “Biz 7 Mart’ta 3 ayrı firmaya ihaleyi verdik ve normalde siparişlerimiz 15 gün, en fazla bir ay içinde gelirken bu kez aksama oldu” dedi.   

     Gecikme, tüm dünyayı etkisi altına alan gelişmelerden kaynaklanıyormuş.

     Malzemeler mayıs ayında gelecekmiş ve gıda tahlilleri yeniden başlayacakmış. 

     KOOP-SÜT’ün yaşadığı “ambalaj malzemesi sıkıntısının” benzeri bir sorun bu da.

     Onlar da pandemi, döviz krizi, Rusya- Ukrayna savaşı gibi küresel bazı sıkıntıların ardına sığınmıştı.

     Şimdi de Devlet Laboratuvarı yetkilileri küresel sorunların ardına sığınıyor.

     Böylesine kritik, hayati işler yapan kurumların yöneticilerinin öngörülü olması gerekmez mi?

     İki yılı aşkın süredir pandemi sorunu var, halen kendinizi bu duruma adapte edemediniz mi?

     Böyle sorunlar olacağını öngörüp daha fazla miktarda ve daha fazla sipariş yapmanız gerekmez miydi?

     Arka arkaya gelen küresel sorunlar nedeniyle malzeme için başka pazar araştırmaları yapmayı akıl edemediniz mi?

     Böyle sorunlar olacağını öngörüp temkinli davranmak, işi şansa bırakmamak lazım değil miydi?

     Son dönemde her yetkili makam, her sorunda ya pandeminin, ya TL’nin değer kaybının ya da Rusya- Ukrayna savaşının ardına sığınıyor, mazeretler hazır.

     Zaten marifet de zor zamanlarda kurumları iyi yönetmektir, sorunlar içinde ve gelecek yeni sorunları hesaba katarak, doğru öngörüler yaparak.  

     Peki şimdi ne olacak, gıda analizleri nasıl yapılacak? İlaç, su, ekmek, arpa, buğday, temizlik malzemelerinin tahlillerini kim yapacak?

      “Malzeme yok, tahlilleri yapamıyoruz, kapalıyız” demekle, sorumluluğunu yerine getirmiş mi oluyor ilgili daire?

       “E siz de çok acımasızsınız, ne yapsın yani insanlar? Onlar istiyor muydu böyle olmasını? Bak işte firma göndermemiş” diyebilirsiniz ama bunu kabul edemem.

       Hep böyle… “Ne yapsın insanlar?”, “Ne etsin insanlar?”… Para yok, imkân yok, irade yok…

       Yok, yok, yok… Ne var bu ülkede? Yokluk ülkesine döndü bu ülke, bıktık atık “yok” kelimesini duymaktan.  

      Zaten bu devletin, “Devlet Laboratuvarı” ile ilgili bir derdi de yok ki.

      Altı yılı aşkın bir süre oldu Devlet Laboratuvarı yanalı ama halen ne tamir edildi ne de doğru dürüst başka bir laboratuvar yaratıldı.

      Devlet Laboratuvarı personelini sığıntı gibi KIBRIS Gazetesi’nin arka tarafındaki Veteriner Dairesi’nin bir binasına tıktılar, kısıtlı imkanlarla hizmet vermesini bekliyorlar.

      Ayıptır yahu, böyle hayati bir laboratuvar 6 yıldır tıkıştırıldı bir binaya, eskisini tamir etmeyi ya da yenisini yapmayı düşünmüyorlar.

     Çünkü toplum sağlığını önemsemiyorlar. Kanser günü ya da haftası olduğunda bir hayle fiyakalı sözler söylüyorlar ama iş icraata gelince tık yok.

     Şimdi de tahlil için gereken malzemeler ülkeye zamanında gelememiş diye tahlil yapılamayacakmış ve bunu normal karşılamamızı bekliyorlar.

     Bu ülkeyi yönetenlerin hiçbir işi tamam değil ama eleştirince de güçlerine gidiyor, bozuluyorlar, kırılıyorlar, onlara düşmanlık yaptığımızı sanıyorlar.

      Birçok dairde, kurumda beceriksizlikler, ihmaller, istismarlar olacak, halk mağdur edilecek ama tepki gösterince de tepki gösteren suçlu ya da haksız olacak. Bir tuhaflık yok mu bunda?

      Şimdi de gıda tahlilleri yapılamayacak, bir alternatif de sunulamayacak, toplum sağlığı tehlikeye atılacak ve tüm bunlar normal sayılacak.

      Bakın etrafa, daire müdürü olmak için dokuz takla atanlar var ama o göreve geldikten sonra onlardan bekleneni yerine getiremiyor bahaneler sıralıyorlar.

      Bu ülke yalnızca ekonomik olarak değil zihniyet olarak da battı, iflas etti… Son dönemde yaşadığımız birçok sorun, bunun göstergesidir.   

 

07/04/2022 22:32
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Devlet Laboratuvarı, mayıs ayına kadar tahlil yapamayacakmış ama KKTC’de bu da normal
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.