Devlete bağımlılığı önlemek için verilen girişimcilik eğitimini alan kişiyi, devlete istihdam ederlerse…

ads ads ads ads
17/10/2022

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Her yaştan kadına, ayakları üzerinde durabilmeleri, üretime katkı yapabilmeleri, ürettiklerini pazarlayabilmeleri, iş kurabilmeleri konusunda girişimcilik eğitimleri veriliyorken, eğitim daha sürerken bir gün bir genç kadın, “Bugün çok mutluyum, bunu sizinle paylaşmak istiyorum” demiş. Oradaki herkes merak etmiş bu güzel haber nedir diye... Kadın, “devlette işe alındım, başlıyorum” demiş.

   Oradaki eğitimlerin ve çabanın ruhuna ters bu “müjdeli haber” karşısında bir sessizlik olmuş…

   Devlete, devlet kadrolarına, devlet işine bağımlılık olmasın diye başlatılan girişimcilik eğitimlerinde eğitim alan bir genç kadının “devlet işine girmeyi” müjde diye açıklaması, bu kursları, bu eğitimleri verenlerde bir burukluk yaratmış ama ülke gerçeklerini bildikleri için fazla şaşırmamışlar. Ancak, “Yapacak çok işimiz var” demişler ve bu işe daha sıkı sarılmışlar…

   Bu kursları, bu eğitim programlarını Kıbrıs Türk Girişimci Kadınları Derneği (GİKAD) açtı. Bu anekdotu da GİKAD Başkanı İçim Çağıner Kavuklu, geçen cuma günü düzenledikleri basın toplantısında anlattı.

   Maalesef devlet kadroları bu ülkede halen “en cazip çalışma alanı” olarak görülüyor.

   Kendisi verimsiz, yetersiz, hizmeti kalitesiz olan kamu, birçok kişi için cazip kapıdır.

   İhtiyaç olan daireler ve kurumlara personel istihdam edilmezken, gereksiz yerlere torpille personel dolduruluyor.

   İnsanların devlet kadrolarını tercihinin çok çeşitli nedenleri vardır, özellikle de özel sektör çalışma yaşamında denetim yapılmaması ve birçok hak ihlalinin olması bunların başında gelir.   

   Genelleme yapmamak lazım ama yine devletin denetimsizliği nedeniyle özel sektörde kötü örnekler birçok kişiyi korkutmaktadır. Ancak bu korku yanında “rahatı” ya da “kolayı” isteme de ciddi bir sorundur, “devlet işi rahatlıktır” anlayışı sorgulanmalı ve son bulmalıdır.

   Zamane hastalığı olan her şeye kolay erişme isteği, her şeyi kolay tüketme alışkanlığı da oldukça etkili tabii ki…  

   Yukarıda sözünü ettiğim o genç kadın, girişimcilik eğitiminde olduğunun farkında mıydı, ayakları üzerinde durmaya hazır güçlü bir kadın olmaya hazır mıydı? Belki de öyleydi ama birileri ona “devlet işi” ayarlayınca hepsinden vazgeçip kolayı seçti. İnsan devlet işi bulunca ideallerini terk eder mi? Maalesef birçok kişi bunu yapıyor. Ülke gerçeklerini özetleyen bir yaşanmış öykü…

    Basın toplantısında Başkan İçim Çağıner Kavuklu’ya anlattığı anekdotla ilgili sordum, “O an ne hissettiniz?” diye. Şaşırıp kalmışlar önce, biraz hayal kırıklığı yaşamışlar ama yukarıda da dediğim gibi “Daha yapacak çok işimiz var” deyip, daha bir sarılmışlar girişimcilik eğitimlerine…

    Kavuklu, kadınların katılımcı değil, her alanda söz sahibi olmasını istediklerini ve bunun için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi.

    Sürdürülebilirliğe önem verdiklerini, sadece merkezlerde değil kırsal kesimde de sosyal, ekonomik ve psikolojik alanda kadınları güçlendirmek istediklerini belirten Kavuklu, birçok proje hazırladıklarını, farklı merkezlerde üretim tesisleri kurmaya başladıklarını anlattı.

    Kadınların köylerde ürettikleri geleneksel ürünleri satabilmeleri için “Üreten Kadınlar Kooperatifi” kurulmuş, üretilen ürünler otellere satılmış…

    Dernek, ekonomiyi ayaklarına götürmek için kadınlara dikiş makineleri hibe etmiş, Sipahi köyünde 20 kadına dikiş makineleri verilmiş, kumaş ve iplik tedarik edilmiş, kadınlara dikiş öğretilmiş.

    Sipahi’de kadınlar ilk etapta 3 bin parça ürün dikmiş, dikilen ürünler otellere satılmış, kadınlar para kazanmaya başlamış…

     Dernek, Beyarmudu’nda 1974 yılı öncesi inşa edilen ama 1974 sonrası amacına uygun kullanılamayan tarım okuluna da sahip çıkıyor.

     Beyarmudu Belediyesi işbirliğiyle, okulu yeniden faaliyete geçirip, tarım eğitiminde kullanmak isteyen GİKAD Yönetim Kurulu, okulda 1974 yılı öncesinde hazırlanan ‘Tarım Master Planı’ndan faydalanmak istiyor. Tarım okulunda 1974 öncesinden kalan Kıbrıs’a özgü tohumları çimlendirmek için Türkiye’de bu konuda uzman olan bir merkezden katkı alınıyor.

   Dünyada zor bulunan ve özel bir bitki olan ‘Köşeli Susam’ın Kıbrıs’ta bulunduğunu belirten dernek yöneticileri, bunları yetiştirmeyi hedefliyor.

   Tarım okulunu faaliyete sokmadan önce GİKAD yöneticileri Türkiye’deki tarım okullarını ziyaret etmeye başladı, bu çalışma devem ediyor.

   GİKAD, üreticilere enginarla ilgili ürün çeşitliliği yaratmak, işleyip de ihraç etmek için tesis kuracak, ayrıca aromatik bitki dikimine ve aromatik yağlar üretimine katkı yapacak. 

   İşte tüm bunların odağında kadınlar var, bundan sonra da böyle olacak, GİKAD, kadınları eğitmek ve girişimcilik yönünü geliştirmek için akademi kurdu.

   Girişimciliğin çocuk yaştan aşılanması gerektiğini vurgulayan GİKAD yöneticileri, yalnızca gençlere ve yetişkinlere değil çocuklara girişimcilik eğitimi veriyor, şu ana kadar 72 çocuğa eğitim verilmiş, olumlu sonuçlar da alınmış, kırsal kesimdeki çocukların da girişimcilik eğitimi alması için projeler hayata geçiriyor.

   Kadın odaklı daha birçok çalışması var GİKAD’ın… Dernek, kadınlara çok çeşitli alanda, çok büyük sermayeler de gerekmeden iş kurabileceklerini, sonra bu işlerini büyütebileceklerini, emeklerinin boşa gitmeyeceğini, ürettiklerinin aslında çok değerli olduğunu, üreterek ayaklarının üzerinde durabileceğini, ekonomiye katkı koyabileceklerini öğretiyor ve onlara yardım ederek önlerini de açıyor, cesaretlendiriyor… Gerçekten takdire şayan çalışmalar bunlar…

    Kadınlara girişimcilik eğitimi sırasında, bir genç kadının “devlet işine alındım” diye müjde vermesi, ülkenin bir gerçeği ama bu olay GİKAD’ı bu eğitimlere ve kadınlara iş olanakları açma konusunda daha bir şevk katmış, “yapacak çok işimiz var” deyip projelere daha bir sarılmışlar…

    GİKAD, onlarca çalışma ve proje konusunda devletten hiçbir katkı talep etmedi, her şeyi kendileri yapıyor. Umarım hükümet edenler de bu projeleri örnek alır ve başta üreten kadınlarımıza, daha sonra da üretebilen tüm kesimlere destek verir, özellikle de geleneksel ürünlerimizi üretenler için sürdürebilirlik açısından projeler hazırlar. Ülke yöneticilerinin bunları yapacağına pek inancım yok ama neyse…

    İnsanları partizanca devlet dairelerine doldurup, onları hem hazırcılığa alıştıracaklarına, hem de fırsat eşitliğini darmadağın edeceklerine bu insanların yeteneklerini, girişimcilik fikirlerini değerlendirmelerine katkı koysalar, inanın bu ülke olumlu anlamda başka türlü olurdu… 

17/10/2022 18:58
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Devlete bağımlılığı önlemek için verilen girişimcilik eğitimini alan kişiyi, devlete istihdam ederlerse…
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.