Devletin yaşlı bakımevi olarak kullanılacak binalara ihtiyacı var, neyi bekliyorsunuz?
30/01/2025











Ali Baturay
Konumuz yine Sınırüstü Yaşlı Bakımevi… Hatırlayacağınız gibi, üç yıl önce burada yaşananlar, herkeste şok etkisi yaratmıştı.
Yaşlı bakımevi değil, adeta “ölüme terk edilme evi” denilebilecek felaket bir durumdaydı orası… Orada insanlık dışı bir durum vardı…
Bir bakımevinde yaşanmaması gereken ne varsa, oradaki yaşlılara yaşatıldı… Oradan çekilen video ve fotoğraflar korku filmi görüntülerini aratmıyordu.
İlgisizlik, bakımsızlık, pislik, viranelik ve insafsızlık…
Tabii ki denetimsizlik, devlet ilgisizliği, umursamazlığı…
Yaşlı insanları yok saymak, değer vermemek…
Aklınıza gelebilecek her türlü olumsuz ve tüyler ürpertici ifadeyi kullanabilirsiniz.
Biliyorsunuz, günlerce bu konular konuşuldu, tartışıldı, konu medyada geniş yer bulunca hükümetin ilgili birimleri de ilgilenmek zorunda kaldı.
Buradan hareketle ülkede yaşlı bakımevleri konusunda bir reform mu yapıldı?
Yaşlılara verilen değer mi arttı? Hayır, değişen hiçbir şey olmadı.
Çünkü bu ülkede hiçbir kötü olaydan ders çıkarılmıyor, konuşulan konuşulduğu, tartışılan tartışıldığı yerde kalıyor.
Nitekim başka kentlerdeki başka bakımevlerinde yine benzer sorunlar yaşandı, yine yetki karmaşası gündeme geldi.
Hatırlayacağınız gibi Sınırüstü Yaşlı Bakımevi’nin tamiri ve yeniden hizmete açılması için de proje yapıldı.
Devlet bu işlere para ayıramadığı da sözde bulamadığı için burasının tamiratını hayırsever sponsorlar üstlendi.
Nitekim de iki yıla yakın bir sürede sponsorlar, üzerine düşen görevi yerine getirdi. Tabii burada Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin ısrarlı takibinin de rolü büyük.
Tamirat iki yılda tamamlandı ama bakımevi bir türlü hizmete açılamadı, üzerinden bir yıl daha geçti.
Hatırlayın, üç yıl önce de bu kötü olaylar olduğunda oranın ve oradaki rezaletin sorumluluğunu hiçbir devlet makamı üstlenmek istemedi, herkes topu birbirine attı.
Sanki de devlet ve hükümet yetkililerinin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi. Sanki hükümet yok, ilgili bakanlık yok…
Aynı sorumsuz tutum, sponsorların tamiratı tamamlamasından sonra da devam ediyor.
Sınırüstü Yaşlı Bakımevi tamamlandı ama hükümet yetkilileri orasının açılması için bir organizasyon yapamıyor.
Oraya maddi kaynak aktarmak, istihdam yapmak, yani orayı yönetmek gerekiyor… Koskoca devlet bir bakımevinin yönetim organizasyonunu yapamayacak kadar aciz…
Üstelik de ülkenin yaşlı bakımevlerine bu kadar ihtiyacı olduğu halde.
Evet geçmişte bakımevi özel sektör tarafından işletiliyordu ama orası Vakıflar İdaresi’ne ait… Orada yaşanan kötü durumdan sonra, o dönemki yöneticiler, burasına artık devletin sahip çıkacağını söylemişti.
Zaten devletin de yaşlı bakımevi olarak kullanılacak binalara ihtiyacı olduğunu herkes biliyor ve kabul ediyor.
Tamiratı tamamlanmış bakımevi için “para yok”, “kaynak yok” gibi gerekçeler ortaya konulması gerçekten utanç verici bir durum. Nerede hayırlı bir iş varsa oraya para bulunamıyor ama gereksiz şeylere ise israf sürüyor.
Niyet olsa, bir çalışma yapılır, devlet ile belediye işbirliğine gidebilirdi.
Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği açıkladı, devletin kimsesiz yaşlılarını koyacak yeri olmadığı için bazı yaşlılar, tedavisi bittiği halde hastanede bekletiliyormuş…
Bu da bir devlet acizliği, devlet ayıbı değil mi?
Eğer bu binaya girilmezse, burası kullanılmazsa, yeniden harabeye dönecek, çürüyecek, sponsorların yaptığı masraf da boşa gidecek.
Son dönemlerde okulları zaten iş insanları yapıyor, devlete kazandırıyor, önceki hafta bir başka iş insanımız Çağlayan’da artık işlevini yerine getiremeyecek duruma gelen Lefkoşa Çocuk Yurdu’nun yerine Haspolat’ta çok güzel bir yer kazandırdı.
Sınırsüstü Yaşlı Bakımevi’ni de iş insanları tamir etti. Bir zahmet devlet de görevini yerine getirsin… Hükümet, Vakıflar İdaresi, belediye, üçü bir organizasyona imza atamaz mı yani? Bir bakımevini açamayıp, yönetemeyecek durumda mıdırlar? E öyleyse yazıklar olsun.
Yaşılar gününde, birkaç yaşlının yanına gidip de fotoğraf çektirmek ve klişe güzel sözler söylemek marifet değildir. Önemli olan onlar için hayati icraatlar ortaya koymak, onlara sahip çıkmaktır, onları sıkışık yetersiz binalarda ve hastanelerde ölüme terk etmek değil.
Umarım bu yazdıklarımızın üzerinden bir yıl daha geçmez ve gelen yıl yine benzer şeyler yazmak zorunda kalmayız…
- Şikâyet etme, her şeyin farkındasın ama hiçbir şey yapmıyorsun…
- Ülkede ciddi bir otorite boşluğu ve denetim yetersizliği var…
- Bolu’daki yangından ülkemiz adına ders çıkarabilecek miyiz?
- Girne- Lefkoşa yönünde kapatılan anayolla ilgili şikayetler var
- Ülke yöneticilerinin göçü sevimli gösterme hakkı yoktur
- Tetikçiler… İnsan Kaçakçıları… Çocuk Anneler…
- Hükümet yasaları ihlal etmesin diye nöbet tutmak şart
- ''Sahte diploma'' skandalını unutalım mı?
- Hükumetin hayatı ucuzlatmak gibi bir gailesi hiç olmadı...
- Sığar mı Kıbrıs birkaç bavula?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız




