Dijital Cihazlar Çocukların Duygu Düzenleme Gelişimini Engelliyor!
07/09/2024
Çocuklar, yaşamlarının ilk birkaç yılında öz-düzenleme (belirli durumlara karşı duygusal, zihinsel ve davranışsal tepkiler) hakkında çok şey öğrenirler. Bu davranışlardan bazıları, çocukların otomatik bir tepki yerine kasıtlı bir tepki seçme becerisiyle ilgilidir. Bu, çaba gerektiren kontrol olarak bilinir. Bu beceriler, çocukların ebeveynleriyle olan ilişkileri başta olmak üzere çevreden öğrenilir.
Son yıllarda çocuklara, özellikle de olumsuz duygulara verdikleri tepkileri kontrol etmeleri için dijital cihazlar vermek yaygın hale geldi.
Frontiers in Child and Adolescent Psychiatry dergisinde yayınlanan bir makalede Macaristan ve Kanada'dan bir grup araştırmacı, ebeveyn dijital duygu düzenlemesi olarak adlandırılan bir stratejinin, çocukların ilerleyen yaşlarda duygularını etkili bir şekilde düzenleyememelerine yol açıp açmadığını araştırdı.[1] Çalışmanın başyazarı ve Eötvös Loránd Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Veronika Konok şöyle söylüyor:
Burada gösterdiğimiz şey, ebeveynler çocuklarını sakinleştirmek veya bir öfke nöbetini durdurmak için düzenli olarak dijital cihaz verirse çocuk duygularını düzenlemeyi öğrenemediği. Bu da daha sonraki yaşamda özellikle öfke yönetimi olmak üzere ciddi duygu düzenleme problemlerine yol açar.
Çalışmanın kıdemli yazarı ve Sherbrooke Üniversitesi'nde araştırmacı olan Prof. Caroline Fitzpatrick ise şöyle anlatıyor:
Çocuk üzgün olduğunda ebeveynlerin çocuğun dikkatini dağıtmak için tablet veya akıllı telefon kullandığını sık sık görüyoruz. Çocuklar dijital içerikle büyüleniyor, bu yüzden öfke nöbetlerini durdurmak için kolay bir yol ve kısa vadede çok etkili.
Ancak araştırmacılar, uzun vadede bu uygulamanın çok az fayda sağladığını tahmin ediyorlardı. Hipotezlerini doğrulamak için 2020'de bir değerlendirme ve bir yıl sonra bir takip değerlendirmesi yaptılar. 2 ila 5 yaş arası çocukları olan 300'den fazla ebeveyn, çocuk ve ebeveyn medya kullanımını değerlendiren bir anketi doldurdu.
Ebeveynler dijital duygu düzenlemesini daha sık kullandığında, çocukların bir yıl sonra öfke ve hayal kırıklığı yönetimi becerilerinin daha zayıf olduğunu buldular. Olumsuz duygular yaşadıkça daha sık cihaz verilen çocuklar, takip değerlendirmesinde daha az çaba gerektiren kontrol gösterdiler. Konok, öfke nöbetlerinin tablet veya telefon gibi cihazlarla çözüme ulaşamayacağına parmak basıyor:
Öfke nöbetleri dijital cihazlarla tedavi edilemez, çocuklar olumsuz duygularını kendileri nasıl yöneteceklerini öğrenmelidirler. Bu öğrenme sürecinde ebeveynlerinin yardımına ihtiyaçları var, dijital bir cihazın yardımına değil.
Araştırmacılar önemli bir noktayı daha ortaya çıkardılar: Eğer bir çocuk başlangıçta öfkesini kontrol etmekte zorlanıyorsa ebeveynler bu durumu yönetmek için daha sık dijital cihazlara başvurma eğiliminde oluyor. Konok bu konuda şunları söylüyor:
Çocuğun duygu düzenleme sorunları varsa ebeveynlerin daha sık dijital duygu düzenlemesi uygulaması şaşırtıcı değil, ancak sonuçlarımız, bu stratejinin önceden var olan bir sorunun artmasına yol açabileceğini vurguluyor.
Araştırmacılar, çocuk için sinir bozucu olabilecek durumlardan kaçınmamanın önemli olduğunu belirttiler. Ayrıca ekip, ebeveynlerin zor durumlarda çocuklarına koçluk yapmaları, duygularını tanımalarına yardımcı olmaları ve onlarla başa çıkmayı öğretmeleri gerektiğini de vurguluyor.
Yazarlar, öfke yönetimi sorunları olan çocukların ebeveynlerini başarıya hazırlamak için destek almalarının önemli olduğunun altını çiziyor. Örneğin, ailelerle çalışan sağlık uzmanları, ebeveynlerin çocuklarına tablet veya akıllı telefon vermeden duygularını yönetmelerine nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda bilgi verebilir. Fitzpatrick, sözlerini şöyle noktalıyor:
Sonuçlarımıza dayanarak, ebeveynler için yeni eğitim ve danışmanlık yöntemleri geliştirilebilir. İnsanların dijital cihazların öfke nöbetlerini tedavi etmek için uygun olmayan araçlar olduğu konusundaki farkındalığı artarsa, çocukların ruh sağlığı ve refahı da olumlu etkilenecektir.07/09/2024 22:10