Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Narin Ferdi Şefik, tam dört yıldır, hükümet edenleri ve tüm parlamentoyu uyarıyor, “Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda değişiklik yapılması” gerektiği konusunda.

   2018’deki seçimde hem ciddi oranda oy yandı hem de sonuçları açıklamak uzun zaman alıyor…

   Hiçbir siyasi parti yasadaki değişiklik için “hayır” demedi, hatta hak da verdiler ama o kadar…

   Sayın Narin Ferdi Şefik’e tümü de hak verdi ama hak vermekle olmuyor işte, bunu eyleme dönüştürmek de gerekiyor…

   İki yıla yakın UBP Kurultayı tartışıldı, bununla ilgili bir hayli olay yaşandı, üzerine yüzlerce lâf edildi ya, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nı düşünen, aklında tutan kim?

   Erken seçim konusunda birçok tarih zikredildi de yasayı değişmek akla gelmedi.

   Eeee meclisi açmak için nisabı sağlamaktan aciz bir azınlık hükümeti varken, koca yaz geçmiş komiteler toplanamazken yasa değişikliğinin sözü mü olurmuş?

   En nihayetinde kurultay yapıldı, UBP’ye yeni bir başkan seçildi, erken seçim tarihi de belirlendi ve Seçim ve Halkoylaması Yasası’nda yapılacak değişiklik akla geldi.

   Aslına bakarsanız kimsenin değişiklik falan istediği yok ama istermiş gibi davranılıyor.

   İşin aslı şu ki yasa değişikliği konusunda da popülizm yapılıyor.

   Yeni hükümet, apar topar, yangından mal kaçırırcasına “karma sistemi kaldıralım” deyiverdi, sonra aslında bunu dediklerine de pişman oldular, bu kez “kaldırmayalım, kolaylaştıralım” demeye başladılar.  

    Ha bir de komitede “oybirliği” şartı koymuşlar… Yani ne? Yani buradan bir oybirliği çıkmaz, karma oy da kalkmaz…

    En kesin CTP ile YDP “karma oy sistemi kaldırılabilir” diyor… Tabii ben eminim meclisteki 50 milletvekilinin çoğu karma oyun kalkmasını istemez. Herkes bir şekilde faydalanacağını düşünür bundan… Şimdi karma oyu kaldırmayacaklar, yalnıza kolaylaştıracaklar.

    Tabii geriye de bir dolu tartışma kaldı; herkes “karma oy sistemini” hakkında bir şeyler söyleyip duruyor.

     Sanki de ülkede tek derdimiz buymuş gibi… Zaten olmayacak bir değişiklik için boş yere tartışmalar yapılıyor.

      “Peki sizce değişmeli mi? Bunu yazmayacak mısın?” derseniz, hayatı boyunca hiç karma oy kullanmayan birisi olarak, karma oy sistemine sıcak bakmadığımı söyleyebilirim.

      Çok sayıda siyasetçi yanında çok sayıda vatandaşın da karma oyu sevdiğini biliyorum.

      “Siyasi parti tutmak zorunda mıyım? Dokunmayın karma oy sistemime” diyorlar da mühür vurmayıp karma yaptıklarında, yine de bir partinin adayını seçmiş olmuyorlar mı?    

      Apolitik olmak, sonra da toto yapar gibi “şuradan, şuradan, buradan” diye elemanlar seçmek çok mu daha iyi sonuç veriyor? O seçtikleriniz partilerinden istifa etmiyor ki, hepsi de partilerin temsilcisi oluyor…

      Zaten bu ülkede nitelikli kişileri seçmek yerine yakınlığımız olan kişileri seçmek gibi bir hastalığımız var. Toto yapar gibi karmadan yakınlığımız olan kişileri seçmek, sağlıklı seçim yapmak mıdır?

     Asker arkadaşınızı, öğretmeninizi, doktorunuzu, taraflınızı daha rahat seçmek için karmanın kalmasını istiyorsunuz… Bu sistemin dünyada pek örneği olmasa da bizde olmasını istiyorsunuz.

     Siz “Ben her partiden seçerim, bunu son derece temiz yüreklilikle yaparım” derseniz, saygı duyarım ama her zaman temiz işler dönmüyor bu sistemde.

   Karma oy sistemini kullanarak sözde ve görüntüde rakip görünen iki siyasi partideki bazı kişiler, işbirliği yapıp kendi partisindeki kişiyi ekarte edebiliyor.

   Düşünebiliyor musunuz? Üstelik birisi sağ partiden, diğeri sol partiden kişiler işbirliği yapıyor, kişisel hırslarıyla kendi partisinden birisini kesiyor, sırf kendisi öne fırlasın diye. Ya da kendi partisinden birine düşman olmuş, kaybettirmek istiyor…

    Evet bu iğrençlikleri de gördük. Hiçbir zaman bir araya gelemeyeceğini düşündüğünüz, farklı platformlarda birbirini en sert şekilde eleştiren farklı partilerden kişiler bir araya gelecek, işbirliği yapacak, karma oy sistemi ile kendi arkadaşına oyun oynayacak ve siz de bana bu sistemi savunacaksınız ha? Ben bu yönünden dolayı da karma oy sisteminden nefret ediyorum.

     Biliyorum, “Karakter meselesi, herkes bunu yapmaz, genelleme yapma” diyeceksiniz. Haklısınız, herkes yapmaz ama yapanlar var, hem de göz göre göre…

     Dört yıl yasayı ellemeyip, seçime iki ay kala ele almak büyük bir samimiyetsizliktir. Tabii ki seçime kısa süre kala bu değişiklik meselesi apar topar gündeme getirilince ne verimli bir çalışma ortamı bulunur ne de sağlıklı tartışmalar ortaya çıkar… Yani boşuna konuşuyor, yazıyoruz anlayacağınız…