Düğümü başsavcı çözecek
11/10/2024
Hüseyin Ekmekci
UBP’DEKİ HESAPLAŞMA TOPLUMUN GÖZÜ ÖNÜNDE VE TOPLUMU DÜŞÜNMEDEN YAPILMAKTADIR… ÜSTEL VERDİĞİ KARARLARLA DÜĞÜMÜ ÇÖZEMEDİĞİ GİBİ, İŞLER İYİCE ARAP SAÇINA DÖNDÜ…
DÜNYANIN HER YERİNDE 25 23’DEN BÜYÜKTÜR. DÜĞÜMÜ BAŞSAVCI ÇÖZECEK. BEN SORUNUN HUKUKİ DEĞİL, ETİK OLARAK TARTIŞILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM…
Cumhuriyet Meclisi dün akşam muhtemelen tarihinin en problemli ve en hafif tabirle en garabet günlerinden birini yaşadı. Hasta yatağından kaldırılarak, meclise getirilen ve aday yapılan Zorlu Töre beş tur sonunda 25 hayır oyuyla tartışmalı bir şekilde seçimi tamamladı
Hukuki olarak ortada tartışmalı bir durum var. Sadece Zorlu Töre değil bir çok isim meclis iç tüzüğündeki açık nedeniyle Zorlu Töre’nin, hayır oyları evet oylarından fazla olsa da seçimi kazandığını iddia ediyor. Her türlü seçim kuralına aykırı bu durum, çok tartışılacak
Zorlu Töre, “ben başsavcı ile görüştüm seçimi de ben kazandım” diyerek oturumu kapattı. Ana muhalefet bunun mümkün olmadığını, az oy alan birini başsavcının vereceği hukuki görüşle başkan yapamayacağını söyledi. Yaşananlara bakılırsa Töre’nin başkan ilan edilmesi sürpriz olmayacak
Peki bu konu hukuk temelinde mi tartışılmalı? Konuyu hukuk temelinde tartışırsak siyaset açısından varacağımız nokta çok da faydalı değil. Çünkü hukuken doğru olan her şey etik olmayabilir. Benim üzerimde daha fazla durduğum konu da budur aslında
Gelinen aşama etik olarak sorunu ele alacağımız bir noktadır. Başbakan Ünal Üstel ne yaptıysa olmadı. Zorlu Töre aday olmak için UBP içerisindeki tüm dengeleri altüst etti. Yine aday oldu, yine kazanamadı. Etik olarak tartışılması gereken nokta burasıdır.
Zorlu Töre’nin yerinde kim isterse olsun beş tur beklemezdi. Zorlu Töre üç yıl önce de beşinci turda kazandı seçimi. Aradan üç yıl geçti dört tur daha, üzerine beş tur daha ve halen tartışışmaya devam ediyor. Böyle bir tabloda hukuken kazansanız ne olur kazanmasanız ne olur?
Bunun ötesinde Ulusal Birlik Partisi içerisinde oluşan tablo önümüzdeki süreç açısından iç açıcı değildir. Normalde partinin bir lideri olur demokrasi yukarıdan aşağıya doğru çalışmaya başlar. Kurultay kararını verir, yetki devrini yapar, genel başkan da uygulayıcı olur, herkes buna saygı duyar
Dün Ünal Üstel yerinde olmak istemezdim. Tüm gün milletvekilleri ile tek tek görüştü. Cumhurbaşkanı ile görüştü. Ana muhalefetle görüştü ve bir karar verdi. Töre hastaneden çağrıldı, aday yapıldı. Başbakanın otoritesi bir kez daha sarsıldı.
YDP ve DP liderliği konuyu siyasi açıdan ele almaya devam ediyor. “Olur böyle şeyler” demek demokrasi açısından kabul edilebilir değildir. 29 milletvekili ile iktidarın 26 oyu bulamaması büyük bir rezalettir. Ve bu hesaplaşma toplumun gözü önünde, toplumu düşünmeden yapılmaktadır
Bugün gözler başsavcı da olacak. Başsavcı “az oy aldı ama kazandı” diyebilir. Önümüzdeki iki yıllık sürede Zorlu Töre tartışılmaya devam eder. Zorlu Bey’in bu ısrarını anlayabilmiş değilim. Değer mi? Emin değilim. Bana göre değmez. Açıkça kendi partisi tarafından da istenmiyor, bu inat niye?
Konuyu hukuk üzerinden ele almak şu an için iktidarı kurtarır. Ama büyük resme baktığımız zaman ihanet, entrika, yalan, bile isteye başbakanı küçük düşürme, yok sayma ve daha bir çok şey görebiliriz. Ünal Üstel nasıl bir liderlik sergileyecek, ya da döküm saçım ilerlemeye devam edeceğiz
- Pahalı biletler turizmde rekabet gücünü olumsuz etkiliyor
- Sorunlar dağ gibi büyümeye devam ediyor
- Yeni doğan servisinde yatan çocukların önemli bölümü tüp bebek...
- “Üstel saraya” diyenler şimdi nerede?
- Sağlık hizmetlerinde hata yapanlar hem hukuken hem vicdanen bedelini ödeyecek
- Evine gitmesi gereken çocuk, şimdi otopsi masasında...
- Koskoca UBP küçük iki parti elinde oyuncak oldu…
- Tek Bir Canımız Haksızca Ölse; Ülkece Tek Yürek Olurduk
- Dün de olmadı, bugün belki Meclis Başkanı seçilir
- İcraat yönünde hükümetin hiçbir motivasyonu yok
- TÜM YAZILARI için tıklayınız