Ekmekçi: Rakamları bilmeden ''gariban et yesin'' diyerek ithal eti savunamayız

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
28/05/2024

Ekmekçi: Rakamları bilmeden ''gariban et yesin'' diyerek ithal eti savunamayız

HAYVANCI ÜRETİME DÖNMELİ. NİHAİ HEDEF HAYVAN SAYISININ ARTIRILMASI, ET VE SÜT İHTİYACINI TAMAMININ YERLİ ÜRETİMDEN SAĞLANMASI OLMALI. YA TEŞVİK SİSTEMLERİNDE BİR HATA VAR YA DA ÜRETİM MODELİNDE.

AYLIK ÜRETİMİ BİLİYORUZ, 600 TON KARKAS ET... YOLCU BERABERİ GELEN ET NE KADAR? KAÇAK ET MİKTARI? İTHAL ET NE KADAR ÜRETİCİYE DÜŞMANSA, KAÇAK ET DE O KADAR DÜŞMAN... RAKAMLARI BİLMEDEN "GARİBAN ET YESİN" DİYEREK İTHAL ETİ SAVUNAMAYIZ. ÜSTELİK KİM BU GARİBAN?

Hayvancının eylemi devam ediyor. Özellikle dün çiğ süte zam ve girdi maliyetlerinin azaltılması yönündeki taleplerini geri planda tutarken, ithal et noktasındaki karşı duruşunun defalarca altını çizdi. Hayvancı ithal et getirilmesine şiddetle karşı

Haksız mı? Hayvancı açısından baktığımız zaman bu son derece haklı bir talep. Zira iki temel konuda hayvancı para kazanıyor. Birincisi çiğ süt, ikincisi canlı hayvan satışı. Canlı hayvan satışını riske atacak, veya canlı hayvan satışından elde edilen geliri düşürecek her adım hayvancının canını yakar

Çiğ süt fiyatının artırılması noktasında çok ciddi riskler var. Yalnızca iç piyasada süt ve süt ürünlerinin fiyatlarının, ithal ürünler karşısında giderek arttığını görmek benim aklımın ve mantığımın alabileceği bir nokta değil. Fonla adaya giren ithal süt ürünleri yerli üründen daha ucuz

Bunun sebebi her tartışmada hükümetin süt fiyatlarını artırarak hayvancının gelirlerini enflasyona karşı koruma çabasıdır. Süt fiyatı arttıkça imalatçının daha pahalıya üretim yaptığı bir gerçek. En son hesaplamaya göre süte yapılan bir TL zam, hellim ve Peynirde kilo başına dokuz TL maliyet artışı demek

Güney Kıbrıs’ta 1 kg çiğ sütün maliyeti 15 Türk Lirası. Türkiye’de de bu rakam 15-16 TL bandında. Peki ülkemizde durum ne? Çiğ süt 18 TL ödenek devlet tarafından alınıyor. Buna ek olarak hayvancıya iki TL civarında teşvik ödeniyor. İmalatçıya da ayrı teşvikler uygulanıyor

Bizim acil olarak ülkedeki hayvan sayısını artırmamız gerekiyor. Devletin elindeki son rakamlara göre 264.277 küçükbaş hayvan var. 264.277 küçükbaş hayvan toplam 3798 üreticinin elinde. 65.132 büyükbaş hayvan var. 716 işletme toplam 65.132 büyükbaş hayvana sahip

Günde 20 ton, ayda 600 ton karkas et üretiyoruz. Peki 600 ton etin tamamı tüketilirken, güneyden yolcu beraberi ne kadar aylık et geldiğini biliyor muyuz? Peki KKTC’de tüketilen aylık et miktarı ne kadar? İddia o ki 1200 ton civarında özellikle yaz aylarında tüketim var

Zurnanın zırt dediği yer burası. 600 ton et ürettiğimiz ve ne kadar tükettiğimizi bilmediğimiz bir ortamda ülkeye kaçak giren et miktarı ne kadar? Ya da şu soruya bu yazıyı okuyan herkes cevap versin: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Güney Kıbrıs’tan kaçak et geliyor mu?

“Halkımız ucuza et yesin” koca bir yalan, devamında da tutarsızlık. Eğer haddinden fazla kuzu- tosun varsa, ithal et sonrası elde kalan hayvan ne olacak? Devletin sorumluluğu yok mu? Eğer üretilen et yetersizse, bunca zamandır bu açık nasıl kapanıyor? Cevabı var mı?

Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. Ama ülkeye ne kadar kaçak girdiğini bilmiyoruz. Çünkü devletin elinde üretim rakamları var, ama tüketim rakamları yok. O zaman ithal et neye göre ülkemize geliyor? Neden 42 ton et? Neden 20 ton kıyma? Tüketilen et hesaplanabilir…

Ama ne kasabın, ne hayvancının işine gelmiyor. Ben ithal ete karşıyım. Gönlüm tükettiğiniz etin tamamının ülkemizde üretilmesinden yana. Daha ucuza ama… Dünya kadar kaçak et geliyor. Kaçak etle savaşmayan hayvancı ve kasap, ithal ete karşı. ithal et ne kadar hayvancının zararınaysa, kaçak et de o kadar zararlı

Tarım Bakanlığında uzun süre geçiren, ve rakamları bilen birine sordum. İddiası o ki, tüketilen et miktarını devletin bilmemesi mümkün değil. Yolcu beraber ortalama 200 ton, kaçak olarak da ortalama 500 ton ülkeye et girdiği iddiası var. Hayvancılığın en büyük düşman budur

Rakamları bilmeden, kesin veriler elde etmeden tartışmak doğru değil. Hayvancı da, devlet de tüketilen et miktarını hesaplamak zorundadır. Eğer yeterli et varsa, “gariban et yesin” diyerek ithal eti savunamazsınız. Eğer açık varsa, ve kaçakla bu açık kapanıyorsa, o zaman yeni şeyler tartışmalıyız

Uygulanan teşvikler hem üretilen et, hem üretilen çiğ süt miktarını artırmaya yönelik olmalıdır. Ne kadar çok Üretirsek, o kadar çok ithal et ve ithal süt ürünü gündemimizden düşer. Eğer veriler üzerinden değil, sloganlar üzerinden tartışacaksak, zararı yine hayvancıya olacak

Şunu da yazmam gerekiyor. Bir gazeteci olarak en kolayı popülizm yapmaktır. Haber Kıbrıs olarak hem hayvancıyı hem de tüketiciyi düşünmek zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Bu nedenle diyoruz ki önce rakamları masaya koyun. Devlet de hayvancı da yeterli verilerle konuşmuyor.

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: hüseyin ekmekçi, ithal et
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.