Bizim ufaklık henüz 5 yaşında.

5 Yıldır okula gidiyor.

Kendisi, şimdiden profesyonel bir öğrenci sayılabilir…

Başlarda evde bakıcı bir seçenek olabilirdi belki ama kapalı ve takibi zor bir alanda çocuk bakımı bana oldukça riskli geldiğinden (güven vermediğinden), gerek sosyal ortama alışması, gerekse paylaşmayı öğrenebilmesi açısından kreşe yollamayı uygun bulduk (bir anne olarak ev ekonomimiz için çalışmak zorunda olduğum gerçeğini yazmaya gerek duymadım tabi).…

Bugün geriye baktığımda oldukça sembolik görünen rakamlar, şu an ve bugünün şartlarında asgari ücretin yarısından fazla!

Hemen eklemek isterim ki birazdan okuyacağınız hiçbir cümle, size; eğitim kurumlarının az kazanması ya da öğretmenlere az maaş vermesi amacı ile sıralamayacak!

Nihayetinde yavruma bakacak öğretmenin geçim derdi ile boğuşması, hakkını alamaması ve nihayetinde üzgün ya da mutsuz olması başta kendine (öğretmenine) ardından yavruma (yavrularımıza) ve dolayısıyla bana (size) ve nihayetinde koca bir vatana (topluma da diyebiliriz) fayda sağlamayacak!

Eğitimin ehil ellerde, layığıyla verilmesi gerektiğine inandığım gibi eğitimcinin de sonuna kadar hakkını alması gerektiğini düşünür ve savunurum…

Gelelim genel tabakanın çocuk okutabilme mücadelesine…

Annesi babası ortama asgari ücretli, tek çocuklu bir aileyi irdeleyelim…

Aylık toplam gelirleri 50.000 TL olsun!

İnsaflı ev sahipleri 10.000 Türk Lirası kiraya razı (TL dedim dikkatinizi çekerim)!

Kaldı geriye 40.000 TL…

Hafta içi sabahları işe aç giden aile haftada 5.000 TL ortalama ile ayda 20.000 TL mutfak masrafı yapıyor olsa…

Kaldı geriye 20.000 TL

Ailenin aylık yol masrafı en iyi ihtimalle 5.000 TL desek…

Elektrik, su, gaz, fatura, aidat ve hoplatmalı kredi kartı ödemeleriyle 5.000 TL de masrafları olsa…

Geriye kalır 10.000 TL!

Şimdi aşağıya opsiyonlu sürpriz giderler ekleyelim, siz bakın içinden birini veya birkaçını seçip alırsınız…

• “Yaşasın bu ay biraz para kaldı” diye sevinirken, gece ansızın çocuk ateşlendi (ki bu size lüks gelmesin, biz bunu sık yaşıyoruz) doktor ve eczaneden 5.000 TL ile çıkarsın!
• Arabanın lastiği patladı, aküsü oturdu, yan yattı ya da çamura battı sürprizleri ile 5.000 TL’yi de (bu farazi bir örnekti, bir türlü cebimizde tutamadığımız paraların nereye nasıl uçup gittiğini asla tahayyül edemeyiz) öyle kaybedelim…
• Çocuğun ayağına ayakkabı küçük gelir, yeni ayakkabı ve entari gerekir. Hadi sen de özendin (ama bunu sık tekrar etme) buna da 5.000 TL yazdım (kerrat cetvelinde bir bunu bir de 9’ları ezberleyebildim) …
• Dostların, ailen adını sen koy illa sana gelelim diye tutturdu, artık kaçacak yerin yok! Ne koyacaksın önlerine? Hadi yüz yılda bir. Hazır kuzu da düşmüş, et atalım mangala! Hop bir 5.000 TL’de buraya yazdım…
• Çocuk tutturdu sinema diye. Onu bıraksan oyun alanı, bunu unutsa hazır yemek, ondan kaçsan oyuncak, bundan kaçsan meyve, yemiş…

(Bu haneyi boş bırakacağım zira hangisinden ne kadar kaçabilirsiniz kestiremedim, diğer yandan bir çocuğa da istediğini veremeyeceksek atın bizi denizlere!)

ELDE VAR SIFIR!

Bir dakika ya ama biz daha kreşi ödemedik!

Hani bir asgari ücretin, yarısından daha fazla olan…

Şimdi hangi ödemeden feragat edip, kimden borç isteyeceğiz?