Emrah Yeşilırmak’ın net bir şekilde dokunulmazlığının kaldırılmasına itirazı yok…
08/05/2025











Hüseyin Ekmekci
EMRAH YEŞİLIRMAK NET BİR ŞEKİLDE DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASINA İTİRAZI YOK… KONUŞTUK… BUNA RAĞMEN KOMİTE FARKLI BİR KARAR VERDİ… GEREKÇELER İSE YENİ TARTIŞMALARA GEBE…
SAVCILIK MAKAMINI “MEDYADA YER ALAN HABERLERDEN ETKİLENEREK BU DOSYAYI HAZIRLADI” DİYE SUÇLAMAK, HEDEF GÖSTERMEK, YAŞANANLARIN ÜZERİNE TUZ BİBER EKTİ… UMARIM SAVCILIĞIN BUNA BİR CEVABIN VARDIR
Emrah Yeşilırmak konusunda Meclis’te gelinen aşama son derece üzücüdür.
Yapılması gereken şey, bunca tartışmaya, eleştiriye, kavgaya karşı tek bir adımdır: Yasama dokunulmazlığının kaldırılması ve yargı sürecinin başlaması…
Emrah Yeşilırmak ile konuştum. Hiç uzatmaya gerek yok. Net bir şekilde dokunulmazlığının kaldırılmasına itiraz etmediğini, bunun kararını komiteye bıraktığını söyledi. Bunu UBP grup toplantılarında iki kez dile getirdiğini, katıldığı televizyon programlarında da ifade ettiğini belirtiyor.
Üzerinde durduğu net bir nokta var: “Hata varsa üniversite yönetimi suçludur. Ben bir şey talep etmedim. Notlarımı ilettim, bana yeterli olduğunu söylediler. Hiçbir şekilde uyarmadılar. Böyle bir tabloda benim suçlu olmam mümkün değildir…”
Başsavcılık, polis soruşturmasını bir dosya haline getiriyor. Suçlamalara bir bakalım:
1. Sahte belge düzenlenmesini tahrik etmek
2. Yetkisiz belge düzenlemek
3. Yetkisiz düzenlenen belgeyi piyasaya sürmek
4. Sahte resmi belgeyi tedavüle sürmek
5. Sahte davranışla kayıt temin etme
6. Sahte beyanlarla belgelerin icra edilmesini tahrik etme
Bu suçlamalar, Fasıl 154 Ceza Yasası’nın ilgili maddelerine dayandırılarak hazırlanmış ve Meclis Başkanlığı’na sunulan dosyada detaylı şekilde açıklanmış. İddialar, KKTC Ceza Yasası açısından oldukça ciddi. Milletvekili de olsanız, bu tabloda yargıdan kaçmanız mümkün değil.
UBP’li üç vekil — Oğuzhan Hasipoğlu, Ahmet Savaşan ve Hasan Küçük — verdikleri oylarla soruşturma komitesinin kararını belirledi. Dokunulmazlık kalkmadı. Elbette bu karar çok ciddi tepkilere neden oldu. Çünkü rapor kamuoyuna sızdı; gerekçeler ise yeni bir tartışma konusu haline geldi.
Ben iki noktaya takıldım. Birincisi, HP lideri Kudret Özersay’a inanılmaz bir güç vehmedilmiş. Sanırsınız, tek başına yargıyı etkileyecek bir kral. “Onu dedi, bunu yaptı…” Ama daha kötüsü, savcılık makamı da bu raporda paspas ediliyor: “Etkilendi ve bu nedenle böyle bir suçlama raporu hazırladı…”
Bu, düpedüz Başsavcılık makamı ve çalışanlarına hakarettir. Peki nereden cesaret alıyorlar? Diploma soruşturması sürecine bakalım… Aylarca davadan kaçan Fatoş Ünal (Juju), neredeyse celse bile yapılmadan serbest bırakılıyor. Siyasi müdahale olduğu söyleniyor. Ama Savcılık, o dönemdeki tavrıyla da eleştirilmişti.
Sahte diploma davasında tüm organizasyonun tek merkezden yönetildiği ortada. Üniversite ayağında Serdal Gündüz tutuklu. Verilen sahte diplomaların önemli bir bölümü ise UBP içerisinden yönetilmiş. Özel kalem olmak isteyen, vekil adayı olmak isteyen birçok isim şimdi mahkeme koridorlarında.
Olayın vahameti, Emrah Yeşilırmak ile sınırlandırılamayacak kadar büyük. Bu üniversitenin derhâl kapatılması gerekiyor. Ama ne YÖK ne de YÖDAK, belli ki olaya ülkemizin gördüğü zarar gözüyle bakmıyor. Gerçekten verilen zarar, hayal edilemeyecek kadar büyük.
Adil bir soruşturma süreci en büyük isteğim. Bu nedenle Fatoş Ünal aylarca yargıdan kaçtı. Polis ve Savcılık alet edilerek, beş dakikada mahkemeye bile çıkmadan serbest kaldı. Milletvekili ise Meclis eliyle koruma altına alındı. Polis Müdürü Barış Sel ise her Allah’ın günü mahkemede, medyaya malzeme… Adalet bu mu?
Herkesin elini vicdanına koyması gerekiyor. Kamu vicdanı son derece rahatsız. Savcılık ise “yargı son kaledir” gerçeğini ha bire yerden yere vuruyor. Meclis raporuna Başsavcılık makamının vereceği bir cevap da vardır umarım… Kudret Özersay etkiledi sizi? Korktunuz?
- Kaçak iş gücü aldı başını yürüdü
- Devlet halk için mi var yoksa iktidarda kalma aracı mı?
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






