Erdoğan: İran yaptırımlarını doğru bulmuyorum

ads ads ads ads
06/11/2018

ads
Erdoğan: İran yaptırımlarını doğru bulmuyorum

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran'a yaptırımları doğru bulmadıklarını belirterek, "Çünkü bize göre bu yaptırımlar dünyanın dengesini bozmaya yönelik yaptırımlardır" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı.

Grup toplantılarının AK Parti ve Türkiye için hayırlara vesile olması dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen Cumartesi günü önemli bir yıl dönümünü, 3 Kasım itibarıyla 2002 seçimleriyle başlayan AK Parti iktidarının 16'ncı yılını geride bırakarak, 17'nci yılına girildiğini hatırlattı.

Bugün geriye doğru bakıp, 16 yılda yaşananların bir film şeridi gibi göz önünden geçirildiğinde, ortaya çıkan manzaranın tarihi bir değişime işaret ettiğini anlatan Erdoğan, "Bu dönemin en önemli özelliği, milli iradenin, demokrasinin, milletin kararına saygının tam hakimiyetinin tesis edilmiş olduğudur" dedi.

Milletin her seçimde tercihini AK Parti'den yana koyarak Türkiye'yi büyütme, güçlendirme, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedeflerine destek verdiğini vurgulayan Erdoğan, sadece seçim tarihlerine ve aldıkları oy oranlarına göz atıldığında bile bu gerçeğin görülebileceğini kaydetti.

Erdoğan, 3 Kasım 2002 Milletvekili Genel Seçimleri'nde yüzde 34'ün üzerinde oy alarak, büyük bir güç elde ettiklerini anımsatarak, 28 Mart 2004 Mahalli İdareler Seçimleri'nde büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 46, 22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel Seçimleri'nde de yüzde 46,6 oy oranına ulaştıklarını aktardı.

Anayasa Değişikliği Halk Oylaması'nın yapıldığı 21 Ekim 2007'de yüzde 69'luk bir "evet"le başarılı çıktıklarına değinen Erdoğan, 29 Mart 2009 belediye başkanlığı seçimini büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 42,2 oy oranıyla neticelendirdiklerini, 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Halk Oylaması'nda yüzde 57,8'lik "evet" oranı ile başarılı bir netice elde ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri'nde yüzde 49,8 oy oranıyla tarihi bir rekor kırdıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

"30 Mart 2014 belediye başkanlığı seçimini yine büyükşehir belediye başkanlıklarında yüzde 45,5 oy oranıyla geride bıraktık. Ülkemizde ilk defa doğrudan halkın oylarıyla gerçekleştirilen 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçimini yüzde 51,8 oy oranıyla biz kazandık. 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimlerini de yüzde 40,9 oy oranıyla, yine birinci parti olarak kapattık. Meclis'te Hükümet kurulamaması üzerine 1 Kasım 2015 tarihinde tekrarlanan seçimlerde, oy oranımızı yüzde 49,5 seviyesine yükselttik. 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Halk Oylaması'nda yüzde 51,4 'evet' oranıyla Türkiye tarihinin en önemli yönetim reformunu hayata geçirdik. Yeni yönetim sisteminin ilk uygulaması olan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı seçiminden yüzde 52,6 oy oranıyla yine alnımızın akıyla çıktık."

"DÖRT TEMEL SÜTUN ÜZERİNDE YÜKSELTME SÖZÜ VERDİK"

Erdoğan, 24 Haziran 2018 Milletvekili Genel Seçimleri'ni de yüzde 42,6 oy oranıyla tamamladıklarını hatırlatarak, "Görüldüğü gibi 16 yılda, 14 seçimde milletimizin karşısına çıktık ve hamdolsun her defasında 'durmak yok yola devam' mesajı aldık" dedi.

Türkiye'ye ve millete kazandırdıkları hizmetlerin kısa bir özeti yapıldığında, bu teveccühün boşa olmadığının daha iyi görüldüğüne işaret eden Erdoğan, AK Parti olarak 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından, "Bismillah" deyip kolları sıvarken, Türkiye'yi dört temel sütun üzerinde yükseltme sözü verdiklerini anımsattı.

Bunların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu belirten Erdoğan, bu dört alanda yaptıklarını anlattı.

Eğitim davasının, Türkiye'nin ve milletin asırlardır tartıştığı, konuştuğu, üzerinde durduğu ama bir türlü istediği neticeyi alamadığı bir melese olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz, öncelikle eğitimin altyapısıyla ilgili eksikleri, mazeretleri, talepleri ortadan kaldırmaya yönelik bir hamle başlattık. Eğitime ayrılan kamu kaynağını üniversiteler dahil 10 milyar liradan bu yıl itibarıyla 120,2 milyar liraya çıkartarak bütçede ilk sıraya yükselttik. 12 kat artırdık. Derslik sayısını 288 bin ilaveyle 575 bine, öğretmen sayısını 607 bin ilaveyle 920 bine çıkartarak bu alandaki sorunları büyük ölçüde çözdük. Öyle palavra yok. Çıkıyor atıyor, işte 'Öğretmenler açıkta, sınıflar boş.' dünyadan haberi yok. Millet bu gerçekleri görüyor."

"70-75 KİŞİLİK SINIFLARDA OKUDUK"

Sadece bu yıl 166 milyon ders kitabını öğrencilere ücretsiz dağıttıklarını anlatan Erdoğan, üniversite sayısını 130 ilaveyle 206'ya, akademik personel sayısını 82 bin ilaveyle 158 bine çıkardıklarını bildirdi.

"Kardeşlerim, aziz milletim ben sizlere gerçekleri anlatıyorum. Sizlere havadan sudan konuşmuyorum" diyen Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Öğrencilik yıllarımızda 70-75 kişilik sınıflarda biz okuduk ama ülkemin genelinde 100 kişilik sınıfların olduğunu da iyi biliyorum. Bunlar, CHP'nin, diğerlerinin iktidarlarının olduğu dönemlerdi. Bunlardan böyle bir mirası devraldık ama hamdolsun bizim şimdi ortalamamız 30 civarında. Buralara kadar bunu indirdik. Öğretmenlerimizin sayısını artırdık. Biz kitap alamıyorduk, teksir kağıtlarıyla okuduk. Ve bu genç nesil teksir nedir onu da bilmez zaten. Ve abilerimizden teksir kağıtlarını satın almak istediğimiz zaman, abilerimiz bize teksir kağıtlarını da satmazlardı. Yani o saman kağıdından mürekkebin adeta her tarafını boyadığı o kağıtlar... Şöyle bir makinada çevrilir, oradan bunlar çıkarılır, çoğaltılırdı ama genç kuşak bunu bilmiyor. Dolayısıyla biz kuşe kağıtta, birinci hamur kağıtta ders kitaplarını sıraların üzerine koyduk, ücretsiz olarak öğrencilerimize bunları dağıttık. Bu bir iane değildi, bu bir lütuf değildi, bu sadece bizim milletimizin emanetini sahibine teslim etmekti."

Erdoğan, eğitimde Iğdır'da, Kars'ta, Ağrı'da, Muş'ta, Hakkari'deki öğrencilerin artık okumak için Ankara, İstanbul gibi illere gelmek zorunda kalmadığını, üniversitelerin buralardaki öğrencilerin ayağına götürüldüğünü belirtti.

"Oxford'u Hakkari'ye getirdiniz de okumadık mı?" sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bölgelerde de üniversiteler açıldığını, üniversite sayısının 75-76'dan 206'ya çıkarıldığını ifade etti.

Erdoğan, bu çalışmalarla hem eğitim-öğretimin maliyetini düşürdüklerini hem de fiziki imkanların sağlandığını vurgulayarak, "Biz bunu sağladık, okumayı da siz başaracaksınız. Böylece üniversiteli öğrencilerimizin sayısını 1 milyon 650 binden 7 milyon 600 bine ulaştırarak neredeyse her bir evladımız için bu eğitim kapısının açık kalmasını sağladık" diye konuştu.

Almanya seyahatine değinen Erdoğan, bu ülkenin nüfusunun 82 milyon civarında olduğuna ve üniversitelerde enstitülerle beraber 3 milyon üniversiteli öğrencinin bulunduğuna işaret ederek, "Nitelik olarak onların seviyesinde şu anda olmayabiliriz ama 5,10 yıl sonra Allah'ın izniyle biz o seviyeyi de yakalayacağız ve aşacağız. Buna da inanıyorum" dedi.

"İSTER BURSA MÜRACAAT ET İSTER KREDİYE AMA ET"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yükseköğrenim öğrencilerimizin kredi burs rakamı geldiğimizde ne veriliyordu, 45 lira. Şimdi 1 Ocak'tan itibaren bu rakam 500 lira. Ya kredi ya burs, her müracaat edene bu verilecek" ifadesini kullandı.

Bazı öğrencilerin burs almak konusunda ısrarcı olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evladım illa da burs yok, sen krediye de müracaat etsen şunu bilesin ki faiz uygulaması yok, size en düşük taksitlerle ve sigortalı olarak işe girdiğin anda bunu devlet senden tahsil edecek. İster bursa müracaat et ister krediye ama et. İnanın Bay Kemal'e bunları sorun bilmez, haberi yoktur. Ne oluyor, ne gidiyor bu ülkede, haberi yoktur."

Yurt yatak kapasitesini de 182 binden 664 bine yükselttiklerini, katsayı, okul katkı puanı gibi engelleri ortadan kaldırarak her öğrencinin adaletli bir şekilde, eşit şartlar altında yükseköğrenime geçişini temin ettiklerini aktaran Erdoğan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartırken, 4+4+4 sistemiyle de meslek liseleri ve imam hatip okullarında yapılan haksızlığa son verdiklerini vurguladı.

Erdoğan, "FATİH Projesi kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğretmenimize ve öğrencimize tablet bilgisayar dağıttık. 432 bin sınıfımıza etkileşimli tahta kurduk. Ortaokuldan itibaren Kuran-ı Kerim, Siyer-i Nebi, Arapça gibi dersleri seçmeli bir şekilde öğrencilerimizin istifadesine sunduk. Yeni dönemde enerjimizi kalitenin yükseltilmesine teksif ederek, evlatlarımızın zihniyle birlikte gönüllerini doyuracak bir talim terbiye sistemini kurmanın çabası içinde olacağız" dedi.

"ÜLKEMİZDE GENEL SAĞLIK SİGORTASI ŞEMSİYESİNİN DIŞINDA KALAN KİMSE YOKTUR"

Sağlık alanında yürütülen çalışmalara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanın Türkiye'de en büyük reformların gerçekleştirildiği alanın başında geldiğini bildirdi.

Erdoğan, eski Türkiye'nin hastanelerinde, sağlık ocaklarında, eczanelerinde yaşanan utanç verici görüntülerin orta yaş üzeri vatandaşlar tarafından çok iyi hatırlanacağını belirterek, "Bunlar, bu Bay Kemal'in genel müdürlüğü döneminde ölülerimizi bile rehin aldılar, SSK'nın genel müdürüydü" diye konuştu.

Bu esnada salonda "Ağrı seninle gurur duyuyor" şeklinde tezahüratta bulunan gençlere "31 Mart'ta Ağrı'da belediye başkanlığını AK Parti'ye teslim etmeye var mısınız?" diye soran Erdoğan, bunu başaracaklarına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık sistemini baştan sona değiştirdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bugün ülkemizde genel sağlık sigortası şemsiyesinin dışında kalan kimse yoktur. Hastane yatak kapasitemizi 136 bin ilaveyle 240 bine, sağlık ��alışanı sayımızı 550 bin ilaveyle 928 bine ve böylece doktor sayımızı da 94 ilaveyle 231 bine çıkardık. Sağlık birimlerimizi tomografisinden MR'ına, diyalizinden röntgenine kadar en modern cihazlarla donattık. Ambulans sayımız 618'di, şu Türkiye'de 618 çürümüş ambulans. Biz bunu 5 bine çıkardık."

Artık ambulans helikopterlerin, uçakların hizmet verdiğine değinen Erdoğan, "Daha önce Bay Kemal genel müdürken bu ülkede ambulans yok muydu, minibüs ambulanslar filan yok muydu? Niye bu çürük, içinde herhangi bir tedavi imkanı olmayan ambulanslara mahkum ettiler?" ifadelerini kullandı.

Geçmişte bir seçim çalışmasına giderken Bolu Dağı'nda arkadaşlarıyla beraber trafik kazası geçirdiğini anlatan Erdoğan, eski Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın o olay esnasında elinde serum şişelerini taşıdığını, hastanede durumlarına bakılmaksızın kendilerine "sigortalı mısın, emekli misin" diye sorulduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte Bay Kemal'in genel müdürlüğü buydu. Biz damdan düştük Bay Kemal. Ama şu anda hamdolsun sağlıkta kimsenin kalkıp da kapıdan çevirme hakkı yoktur. Herkesi alacaklar, müdahaleyi yapacaklar ve ondan sonra da gereği yoluna koyulmak suretiyle yürüyecek. Kaldı ki biz artık çeşitlendirdik, sadece 'emekli-sigortalı' yok. Artık vakıf, özel hastaneler de anlaşmalıysa bu hizmeti verebiliyor" bilgisini paylaştı.

Erdoğan, 112 Acil Sağlık İstasyonu sayısının da 481'den 2 bin 668'e yükselterek, ihtiyaç anında her vatandaşa ulaşılabilmesini sağladıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında çığır açtıklarını ifade etti.

Sağlık alanındaki yatırımları anlatan Erdoğan, Yozgat, Isparta, Mersin, Adana, Kayseri, Elazığ şehir hastanelerinin hizmete sunulduğunu bildirdi.

Yakında Ankara Bilkent, Eskişehir ve Manisa şehir hastanelerinin de hizmete alınacağını bildiren Erdoğan, toplamda 44 bin 400 yatağa ulaşacak şehir hastanelerinde, vatandaşların sağlık hizmetlerinde bir üst sınıfa taşınacağını vurguladı.

Erdoğan, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü hatırlattı.

Adalet hizmetlerinin kalitesinin ve güven düzeyinin, halkın devletine bağlılığının temel kriterlerinden biri olduğuna işaret eden Erdoğan, geçmişte darbecilerin, vesayet güçlerinin altında en çok ezilen, zarar gören kurumların başında adalet sisteminin geldiğini söyledi.

Erdoğan, adalet teşkilatının vatandaşa en iyi hizmeti verebilmesini temin etmek için düzenlemeler hayata geçirdiklerini anlatarak, temel kanunların ihtiyaçlara uygun şekilde baştan sona yenilendiğini aktardı.

Adalet teşkilatının toplam personel sayısının 61 binden 139 bine çıkartıldığını, sistemin insan kaynağının zenginleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, yüksek yargının kapasitesinin genişletildiğini hatırlattı.

İstinaf mahkemelerini hayata geçirerek, UYAP sistemini modernleştirerek davaların sonuçlanma süreçlerinin hızlandırıldığını kaydeden Erdoğan, 245 adalet sarayı inşa edilerek yargı mensuplarının çalışma mekanlarını yapılan işin önemine uygun hale getirdiklerinin altını çizdi.

"HEPSİNİ TEPELEDİK, TEPELİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkıyla, arabuluculuk sistemiyle, ihtisaslaşmayla, insan hakları ve kişisel verilerin korunması yollarıya vatadaşlarımıza ilave hak arama yolları açtık" ifadesini kullandı.

Emniyet konusunun öncelikler arasında yer almaya devam ettiğini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye, terör örgütleriyle, çetelerle, uyuşturucu tüccarlarıyla, asayişi bozmaya yönelik her türlü eylemle mücadelede tarihinin en başarılı neticelerini bizim dönemimizde almıştır. Terör örgütlerine sınırlarımız dahilinde ve haricinde vurulan darbeler sayesinde milletimiz huzur içinde hayatını sürdürebilmektedir. PKK'dan DEAŞ'a, FETÖ'den DHKP-C'ye kadar karanlık güçlerin beslediği, büyüttüğü, üzerimize saldırdığı ne kadar örgüt varsa hepsini tepeledik, tepeliyoruz, tepeleyeceğiz. Sadece 2016 Temmuz ayından bu yana yapılan operasyonlarda yurt içinde 761, Kuzey Irak'ta bin 92, Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 bin, Zeytin Dalı Harekatı'nda 4 bin 500'ün üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik."

FETÖ ihanet çetesi mensuplarından 15 bine yakınının tutuklu, 17 bine yakınının hükümlü olarak demir parmaklıklar ardında cezalarını çektiğini ifade eden Erdoğan, "DEAŞ ile irtibatlı 2 bin kişi tutukluyken, 7 bin kişi sınır dışı edilmiş, 70 bine yakın kişiye ülkemize giriş yasağı konmuştur" diye konuştu.

Suriye'den gelen 3,5 milyon kişiye ev sahipliği yapıldığını belirten Erdoğan, bu yıl yasa dışı bir şekilde Türkiye'ye giren 200 binin üzerinde kişinin de sınır dışı edildiğini bildirdi.

Organize suç örgütlerine karşı yürütülen mücadelede yaklaşık 33 bin kişinin yakalandığına işaret eden Erdoğan, uyuşturucu tüccarları ve satıcılarına göz açtırılmadığını, son 16 yılda 87 bin şüphelinin yakalandığını, 30 bin kişinin ise tutuklandığını anlattı.

Şehirlerin güvenli hale getirilmesi amacıyla yaklaşık 76 bin kameranın devreye alındığını kaydeden Erdoğan, plaka tanıma sistemi, kiralık araç bildirimi, kayıp alarmı gibi ilave tedbirlerin devreye sokulduğunu dile getirdi.

"YÜZLERCE DEV ESERİ ÜLKEMİZE BİZ KAZANDIRDIK"

AK Parti'nin en başarılı hizmet alanlarından birinin ulaştırma olduğuna işaret eden Erdoğan, bugüne kadar bölünmüş yol uzunluğunu 20 bin kilometre ilaveyle 26 bin 107 kilometreye, otoyol uzunluğunu 943 kilometre ilaveyle 2 bin 657 kilometreye çıkardıklarını aktardı.

Kara yolları üzerindeki tünel sayısını 265 ilaveyle 348'e yükselttiklerine vurgu yapan Erdoğan, aralarında Marmaray, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün bulunduğu yatırımları hayata geçirdiklerini hatırlattı.

"Yüzlerce dev eseri ülkemize biz kazandırdık" diyen Erdoğan, demir yollarının yüksek hızlı ve hızlı tren hatlarıyla donatmaya başladıklarını bildirdi.

Ankara, İstanbul, Konya, Eskişehir hızlı tren hatlarının hizmet verdiğini anımsatan Erdoğan, birkaç yıla kadar Bursa, Yozgat, Sivas, Erzincan, Karaman, Kayseri, Mersin, Osmaniye, Gaziantep hatlarının da devreye alınacağını söyledi.

"KISKANSAN DA ÇALIŞACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok sayıda hızlı tren hattıyla ilgili de etüt ve proje hazırlıklarının sürdüğünü bilgisini verdi.

Tren yollarının yenilendiğini ifade eden Erdoğan, hava yollarında katedilen mesafenin iftihar vesilesi hizmetler arasında yer aldığını söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan, havalimanı sayısının 30 ilaveyle 56'ya çıkartıldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Evinden çıkıyorsun, yarım saatte, bilemedin 45 dakikada havalimanındasın. Bu, medeni bir dünyanın yaşanmasıdır, modern bir toplum olmanın ileri adımlarıdır. Bizden önce gelen CHP zihniyeti ve diğerleri siz ne yaptınız? Yurt dışı uçuş noktalarımızın sayısı 60'tı. Şimdi ne oldu 316 ve dünyada bir numarayız. Yani yurt dışı destinasyonlarda Türkiye, bir numara. Büyük gövdeli uçak sayımızı 162'den 506'ya, uçak kargo kapasitemizi 303 tondan bin 866 tona, sektörün cirosunu 2,2 milyar dolardan 25 milyar dolara yükselttik. Bay Kemal, çalışıyoruz, üretiyoruz. Daha çok çalışacağız. Kıskansan da patlasan da çalışacağız. "

Erdoğan, ilk etabının resmi açılışı Cumhuriyet Bayramı'nda yapılan yılda 90 milyon yolcu kapasiteli İstanbul Havalimanı sayesinde, bu sektördeki güç ve kapasitenin çok daha yüksek bir seviyeye çıkarıldığını belirtti.

"Beyefendi, ne diyor? 'Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, resepsiyonu Ankara'da yapılır, Ankara dışında yapılmaz' diyor. Sen bizim, nice, birçok kutlamamıza katılmadın. Sen, çıktın Tandoğan'da yürüdün, Kızılay'da yürüdün, asıl devletin icrai faaliyet ettiği bu tür kutlamalara katılmadın. Niye? Senin hayatın zaten bu tür meşru olmayan, resmi olmayan yollarla geçti. Devlet nedir, devlet adamı olmak nedir, sen bunları unuttun, bunları yapamıyorsun." diyen Erdoğan, açılış yapıldığı gün salondaki 10 bine yakın vatandaşla kutlama yapıldığına dikkati çekti.

Erdoğan, "O, 29 Ekim Cumhuriyet kutlamasına bir hediyemiz oldu. Neydi o? İstanbul Havalimanı. Bundan daha güzel ne olabilir ama işte sen o güzelliği, heyecanı, coşkuyu taşımaktan, yaşamaktan mahrum oldun. Nasibin yok, nasibin..." diye konuştu. 

Denizcilikte, tersane sayısının 41 ilaveyle 78'e, limanların yük kapasitesinin 281 milyon ton ilaveyle 471 milyon tona, konteyner elleçleme kapasitesinin 18,8 milyon ilaveyle 21,8 milyon TEU'ya, yat bağlama kapasitesinin ise 10 bin ilaveyle 18 bin 500 ulaştırıldığını belirten Erdoğan, inşası süren Kilyos Limanı ile projeleri tamamlanmak üzere olan Çandarlı ve Mersin limanlarıyla deniz ticaretindeki gücün daha da artırılacağını bildirdi.

Ekonomide gerçekleştirilen hamlelerle kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara yükseltildiğini anımsatan Erdoğan, Türkiye’nin dünyada milli gelir sıralamasında 17'inci, satın alma paritesinde ise 13'üncü sırada yer aldığını söyledi.

İhracatın ekim ayı itibarıyla yıllık 167 milyar dolara yaklaştığına işaret eden Erdoğan, yıllık otomobil satışının 91 binden 723 bine, buzdolabı satışının 1 milyondan 3 milyona, çamaşır makinesi satışının 824 binden 2,5 milyona, bulaşık makinesi satışının 282 binden 1,8 milyona, fırın satışlarının ise 339 binden 1 milyona yükseldiğini anlattı.

06/11/2018 15:08
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Erdoğan, İran yaptırımları
MANŞETLER

HK TÜRKİYE

16 yaşındaki çocuk dehşet saçtı!

HK TÜRKİYE

Ankara'da 16 yaşındaki Arda A., 3 saat 15 dakika içinde pompalı tüfekle saldırdığı taksi durağında 4 kişiyi yaraladı. Zanlı, aralarında ağabeyinin de olduğu 4 kişiyi de bıçakladı. Gözaltına alınan çocuk, arkadaşlarıyla bindikleri taksinin şoförünün kendisini dövdüğünü, bu yüzden durağa saldırdığını, diğer olayları ise yaraladığı kişilerle aralarında husumet bulunduğu için gerçekleştirdiğini iddia etti.

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.