Haber Kıbrıs’a konuşan Tufan Erhürman, seçim sürecinde yaratılan bölünmenin ülkeye zarar vereceğini söyledi

   CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, seçim kampanyasında toplumu ikiye bölerek algı yaratmak ve oy almak isteyenler olduğunu belirterek, “İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde, dayanışmanın olması gereken bir zamanda cepheleşmenin verdiği zararı ya görmüyorlar ya da ‘bu durumdan faydalanalım seçimden sonra bütünleştiririz’ diye düşünüyorlar” dedi.

   Yaratılan bu cepheleşmenin seçimden sonra düzeltilemeyeceğini ifade eden Erhürman, “Bu süreçte toplumu bölerseniz, seçildiğiniz zaman büyük bir kesim sizin liderliğinizi kabul etmez. Belki bu seçileni ilgilendirmez ama topluma zarar verir” diye konuştu.

    Cepheleşme yönteminin toplumu ikiye bölüp, gererek yapıldığını dile getiren Erhürman, “Amaç en azından toplumun yarısının oyunu alıp önce ikinci tura sonra makama oturmaktır ancak seçimden sonra sorunlar bizi bekler. Yaratılan bölünme bu nedenle fayda değil zarar getirir ve ileride toparlanma olamaz” dedi.

  Tufan Erhürman, Haber Kıbrıs WEB TV’de “Markaj” programında Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

“Federasyon dışındaki seçenekler, bugünkü koşullarda mümkün değil”

    “Kıbrıs’ta şu an var olan durum çözümdür” diyenlere katılmadığını ama saygı duyduğunu belirten Erhürman, “Ama ‘ben Kıbrıs sorununun çözülmesini istiyorum’ diyorsanız çözüme yönelik bir yol ve model ortaya koymalısınız” diye konuştu.

    Erhürman, çözüm konusunda ihtimallerin literatürde belli olduğuna işaret ederek, bunların “üniter devlet”, “konfederasyon”, “AB çatısı altında iki ayrı devlet” ve “federasyon” olduğunu söyledi.

    Federasyonun farklı şekilleri olduğunu anlatan Erhürman, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere masasındaki tezin federasyon olduğunu, konuşulan diğer seçeneklerin bugünkü koşullarda mümkün görünmediğini vurguladı.

“Çözüm gerçekçi yaklaşımlarla bulunacak”

   Üniter devleti ağzına bile almadığını, çünkü üniter devlette Kıbrıs Türk halkının elde edebileceği şeyin azınlık hakkı olduğunu belirten Tufan Erhürman, konfederasyon ve AB çatısı altında iki ayrı devleti birlikte değerlendirdiğini, konfederasyonun tanınmış bir devletin, bir anlaşmayla işbirliği yapması anlamına geldiğini, konfederasyonun da tanınma gerektirdiğini kaydetti.

    BM Güvenlik Konseyi’nin ‘KKTC tanınmasın’ şeklindeki kararının kalkmasının gerektiğini, yani 5 daimi üyenin KKTC’yi tanımasının şart olduğunu hatta bunun da yetmediğini, Kıbrıslı Rumların da AB üyesi ülkelerin de KKTC’yi tanıması gerektiğini anlatan Erhürman, bunların şu anki konjonktürde mümkün olmadığını vurguladı.

    Çözümün gerçekçi yaklaşımlarla bulunacağını ifade eden Erhürman, Kıbrıs’ta çözümü olabilirlik üzerinden tartışmak gerektiğini kaydetti.

    Maraş’ın açılması konusunda de değinen Erhürman, “Maraş, neye göre açılacak? Ortada BM kararları var. Bu kararlara uygun olarak mı açılacak?” diye sordu.

“Guterres’in açıklamasının seçimle ilişkilendirilmesi mümkündür”

   Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in seçime kısa bir süre kala, ‘seçimden sonra 5’li konferans yapılacağını’ söylemesine de değinen Erhürman, “Guterres’in zamanlaması hatalıdır diyemem ama açıklamasının seçimle ilişkilendirilmesi mümkündür” dedi.

    Bazı adayların, “Crans Montana’da bırakılan yerden görüşmem” şeklindeki ifadelerini de değerlendiren Erhürman, “Crans Montana’da ortaya konulan bazı konular geri çekildi ancak yıllardır konuşulan iki bölgelilik, iki toplumluluk ve siyasi eşitlik konularının BM Güvenlik Konseyi kararlarının masada olduğunu vurguladı.

    Erhürman, genel olarak Kıbrıs sorununda ve Maraş konusunda uluslararası diyalog kurulması gerektiğini kaydetti.

“Hükümetle kavga değil işbirliği yapacağım”

   Erhürman, “Cumhurbaşkanı seçilirsem örneğin ekonomiyle ilgili bakanlar kuruluna başkanlık edeceğim. Örgütlerle görüşeceğim. Hükümetle kavga değil işbirliği yapacağım. Onların önüne geçmeye çalışmayacağım, kamuoyu önünde kavga etmeyeceğim. Toplanmayan iç ve dış güvenlik kurulunu toplayacağım” dedi.

“Liderlik, tek adam olmak değil”

   Liderlik konusuna da değinen Tufan Erhürman, “Benim savunduğum liderlik, herkesle kavga etmek, tek adam olmak değil. Diyalog kurmak, halkın çıkarlarını korumak sorun çözmektir. Anayasada yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından yapılır diyor” diye konuştu.

“Halk, sorunları biliyor ve adayları tanıyor”

    “Dış güçlerden ve Türkiye’den seçime müdahaleler olduğu” iddialarını de değerlendiren Erhürman, “Seçim çalışmalarında sahada görüştüğüm insanlar, ‘adayları ve sorunların ne olduğunu biliyoruz, kararımızı ona göre vereceğiz’ diyor” dedi.

   Erhürman, cumhurbaşkanlığını sembolik bir makam olarak görerek oy verilmesini değil, içerde ve dışarda liderlik yapacak birine oy verilmesini istedi.

“Pandemide basiretsizlik, sorumsuzluk ve ciddiyetsizliği eleştirdik”

   Hükümette yer alan cumhurbaşkanı adaylarının, rakiplerinin kendilerine cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden değil de hükümet icraatları üzerinden eleştiri yapmasına tepki göstermesini de değerlendiren Erhürman, “Pandemi bütün dünyanın sorunudur diye hükümete iki buçuk ay eleştiri yapmadık ve yardımcı olduk. Ancak ilerleyen dönemde pandemi yönetiminde basiretsizliği, sorumsuzluğu ve ciddiyetsizliği eleştirdik. Yönetme becerisini eleştirdik. Seçilecek cumhurbaşkanı da liderlik yapabilmeli” dedi.

“Herkesle diyalog kuracağız”

   Bazı adayların, “Türkiye ile diyalog ve ortak bir hedef olmadığını ve bunun en büyük eksiklik olduğunu” söylemelerini de değerlendiren Tufan Erhürman, şöyle konuştu:

    “Diyalog iki taraf arasında kurulan iletişimdir. Türkiye’yle, Güney Kıbrıs’la, Avrupa’yla ve diyalog kurulamayan tüm kesimlerle diyalog kurma hedefindeyiz. Varlığımızı anlatmak istiyoruz. Halkımızın iradesi, hakları ve çıkarları doğrultusunda diyalog kurmak isteriz. Türkiye ile ortak hedefler oluşturmak önemlidir. Lokmacı açılırken, taşınmaz mal komisyonu hayata geçerken ortak hedefler üzerinde uzlaşıldı…”