Erken doğumun nedenleri ve belirtileri nelerdir?

ads ads ads ads
15/11/2019

ads
Erken doğumun nedenleri ve belirtileri nelerdir?

Bebeklerine kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekleyen anne ve baba adayların tek beklentisi hamilelik sürecini sorunsuz atlatabilmek. Ancak anne ya da bebekten kaynaklanan bazı rahatsızlıklar beklenen tarihten önce doğumlara neden olabiliyor. Erken doğan bebekler 38 haftanın altında doğdukları için prematüre olarak adlandırılıyorlar ve özel tıbbi bakıma ihtiyaç duyabiliyorlar. Peki, Erken doğumun nedenleri ve belirtileri nelerdir? Erken doğumu önlemek mümkün mü? İşte erken doğum ile ilgili bilmeniz gerekenler…

Her yıl dünyada 15 milyon bebek erken doğuyor. Dünyaya erken merhaba diyen ve ‘Prematüre’ olarak adlandırılan bu bebekler zamanında doğan bebeklere göre; solunum, kalp, beyin, bağırsak ve gözler ile ilgili önemli sorunlarla karşılaşabiliyor. Doğumun ardından ilerleyen dönemde prematüre bebekler alerjik, fiziksel ve zihinsel sorunlar yaşayabiliyor. Prematüre bebeklerin özel bir bakıma ihtiyacı olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uz. Dr. Muhammet Ali Varkal, anne babalara bu konuda önemli önerilerde bulundu.

Erken doğumun nedenleri nelerdir?

Bebekler anne karnındaki gelişimini tamamladıkları için normal şartlarda 38 ile 42. haftalar arasında dünyaya gelir. Pek çok kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bebekleri genellikle 39. haftaya kadar anne karnında tutmayı tercih etmektedir. Çeşitli nedenlerle 38 haftanın altında doğan bebekler “prematüre” olarak tanımlanmaktadır. Prematüre doğumların genel sebepleri şu şekilde sıralanmaktadır:

• Enfeksiyonlar,

• Anne adayının hamilelik öncesi veya hamileliği sırasında ortaya çıkan yüksek tansiyon rahatsızlığı,

• Annenin doğum suyunun erken gelmesi ya da kanamaların görülmesi,

• Annede bulunan kronik hastalıklar, rahimle ilgili sorunlar,

• İleri ya da çok erken yaştaki gebelikler,

• Plasentanın erken ayrılması veya bebeği iyi besleyememesi,

• Bebekle ilgili sorunlar ya da bebeğin anne karnında gelişiminin durması,

• Bebeğin suyunun çok fazla ya da çok az olması,

• Çoğul gebeliklerdir.

Erken doğan bebeklerde hangi sorunlar görülüyor?

Anne karnındaki gelişimini tamamlamadan dünyaya gelen prematüre bebekler şu sağlık sorunları ile karşılaşabilir;

Solunum sistemi problemleri: Dünyaya erken gelen bebekler solunum sıkıntıları yaşayabilir. Bebeğin haftasına ve sağlık durumuna göre değerlendirme yapılarak solunum cihazı desteği verilir. Yapılan değerlendirme sonucu bebeklerden bazıları solunum cihazına bağlanırken, bazıları hafif oksijen desteği, bazıları da desteğe ihtiyaç duyulmadan tedavi edilir.

Kalp hastalıkları: Prematüre bebekleri bekleyen bir diğer önemli bir sorun da kalp rahatsızlıklarıdır. Çünkü erken doğan bebeklerin henüz organlarının gelişimi tamamlanmamıştır. Bu nedenle erken doğan bebeklerin kalplerinde bazı delikler, damar darlıkları olabilir. Kalp ve damarlardaki bu tür rahatsızlıkların tanısı konularak tedavisi yapılır.

Beslenme sorunları: Prematüre bebeklerin mide ve bağırsakları da henüz tam olgunlaşmadığı için sindirim açısından yetersizdir ve bu süreçte bebekler besleme sıkıntıları yaşayabilir. Bu yüzden bebekler çok küçük miktarlarda beslenmeye başlanır ve her gün yavaş yavaş arttırılarak bağırsakların bu sürece alışmaları sağlanır. Prematüre bebeklerin anne sütüyle beslenmesi de çok önemlidir. Çünkü en doğal besin olan anne sütü, bebek tarafından daha iyi kabul edilir ve kolay sindirilir. Aynı zamanda bağışıklığı yetersiz olan prematüre bebeğin anne sütü ile beslenmesi onun bağışıklık sistemini de destekler, onu enfeksiyonlara karşı korur. Tüm bu nedenlerle prematüre bebeklerin beslenmesinde ilk tercih her zaman anne sütü olmalıdır.

Göz problemleri: Erken dünyaya gelen bebeklerin gelişimi daha tam olarak tamamlanmamış organlarından birisi de göz ve göz damarlarıdır. Bu damarların gelişiminin tamamlanma sürecinde bazen aksaklıklar yaşanabilir. Bu süreci yakın bir şekilde takip edip gelişimlerini tamamlayıp tamamlamadıklarını belirlemek gerekir. Göz doktorları tarafından takip edilen bu bebekler, gerektiğinde ameliyat edilmektedir. Prematüre bebeklerde göz muayeneleri ihmal edilirse kalıcı körlükler ortaya çıkabilir.

Beyin kanamaları: Beyin kanamaları özellikle 30 haftanın altında doğmuş prematüre bebeklerde daha sık görülebilmektedir. Bunun nedeni de beyindeki damarların gelişimini henüz tamamlamaması ve çok kırılgan bir yapıda olmasından kaynaklanır. Bu kırılgan yapıdaki beyin damarları bebeğin doğum sonrası süreçte yaşadığı sıkıntılar, stresler ve enfeksiyonlar nedeniyle bazen kendiliğinden kanayabiliyor. Bu da bazen ciddi bazen önemsiz beyin kanamaları olarak karşımıza çıkabilir. Ciddi olan beyin kanamalarında maalesef taburculuk sonrası bir miktar sekel kalabilir. Prematüre bebeklere çok fazla dokunmak, gereksiz kan almak, onları ağlatmak strese ve tansiyon yükselmesine, ciddi enfeksiyonlara neden olabilir ve bu da beyin damarlarında kanamalara neden olabilir. Beyin kanamalarını önlemek için bebeklere olabildiğince az dokunmak, onlara sessiz ve sakin bir ortam sağlamak, stresten uzak tutmak ve enfeksiyondan korumak gerekir.

İlk temas  süt üretiminin başlaması için önemli

35 haftanın altında doğan prematüre bebekler genellikle alanında uzman doktorlar tarafından yenidoğan yoğun bakıma alındıktan sonra kuvözde takip edilir. 35-38 hafta arasında doğan bebekler ise sağlık durumuna göre bazen anne yanında bazen de yoğun bakımda izlenir. Prematüre bebeklerde anne bebek ilişkisi normal doğan bebekler gibi olmalıdır. Doğum sonrası yoğun bakıma alınan bebek annesi tarafından ilk fırsatta ziyaret edilmeli, dokunarak temas kurulmalı. Çünkü bebek annesinin yanında olduğunu hissediyor, sesini duyuyor, kokusunu hissediyor. Bu temas bebek kadar annenin psikolojisi ve bebek için çok değerli olan süt üretiminin başlaması için de çok önemlidir.

Bebeğinizin bağışıklığını güçlendirmek için emzirin

Yeni doğan bebeklerin mide ve bağırsakları sterildir. Bağırsakta bir bakteri, maya florası bulunmaz. Bu nedenle bebeğin anneyle teması, anne memesini emmesi, tenine ağzı ile dokunması, bağırsak florasını oluşturacak bakterilerin bebeğe geçmesine yardımcı olur. Annenin sütünü almasıyla da daha güçlü bir bağırsak florası ve bağışıklık sistemi oluşur.

Anne sütü hastalıklardan korur

Gelişimini tamamlayan, sağlık sorunlarını atlatan, annesiyle uyum sağlayan, emme refleksi gelişen, günlük ihtiyacını karşılayacak kadar ağızdan beslenebilen prematüre bebekler, hastaneden taburcu edilir. Ancak prematüre bebekler taburcu olduktan sonra da bazı sorunlarla karşılaşabilir. Bağışıklık sistemleri normal doğan çocuklara göre daha zayıf olduğu için sık sık enfeksiyon geçirebilirler. Solunum yolu rahatsızlığı geçirmişse tekrarlayan bronşiolit, ilerleyen yaşlarında astım olabilirler. Beyin kanaması yaşamışlarsa bir takım nörolojik sorunlar yaşayabilirler. Kalple ilgili sorunları varsa bu sorunlar taburculuk sonrası da devam edebilir. Yoğun bakım sürecinde herhangi bir rahatsızlık geçirmeyen, sorunsuz bir şekilde taburcu edilen bebekler kalp, solunum, görme gibi herhangi bir rahatsızlık yaşamayabilir. Anne sütüyle beslenmeye devam ettikleri sürece güçlü bir bağışıklığa sahip olur ve yaşıtları gibi tamamen sağlıklı bir bebek olarak büyüyebilir.

15/11/2019 17:25
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Erken doğumun nedenleri ve belirtileri nelerdir?, haber, kıbrıs,
MANŞETLER

HK SAĞLIK

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.