Evde misafirin göreceği yerlere ciddi bir makyaj yaptık maşallah
14/11/2020
Ali Baturay
Ev tertipsiz, ev darmadağın, ev toz toprak içinde…
Eve bakan yok, ilgilenen yok…
Evde eşyalar yıpranmış, kimisi cila ister kimisi boya, kimisini tümden değiştirmeli…
Ev o kadar rutubetli ki rutubet kokusu ev ahalisinin üzerine sinmiş…
Evde her şey o kadar yıpranmış ki ev ahalisi için tehlike arz ediyor…
Avize kafalarına düşebilir, ev halkını elektrik çarpabilir, tüp patlayabilir, yangın çıkabilir, hatta o karmaşa içinde evdekilerin ayakları takılıp, kafaları duvara çarpıp beyin kanaması geçirebilirler…
Kim bilir belki de tavan çökebilir…
Olur mu böyle bir şey, insan yaşadığı eve bakmaz mı?
Yattığı, kalktığı, yaşamını sürdürdüğü evi insan bu kadar ihmal edebilir mi?
Nasıl bir ev bu böyle, insan böyle dağınıklık, böyle pislik içinde yaşayabilir mi?
Olur olur, yaşar yaşar… Kimisi yaşatır, kimisi de maalesef yaşamaya alışır…
Bir gün onlara misafir geleceğini öğrenirler ve başlar bir telaş bir telaş…
Böyle bir dağınıklığın, böyle bir pisliğin içine nasıl misafir kabul edebilirler ki?
E misafir önemli biri, misafir nüfuzlu, misafirin gelmesi ev ahalisi için de çok önemli…
Misafir geleceğini bildirdi, kesin gelecek, eh “gelme” mi diyecekler misafire?
Hem diyemezler hem de ayıp olur zaten değil mi?
Yok en iyi şekilde karşılamak lazım, her gün gelen bir misafir değil ki?
Ne yapmalı, ne etmeli şimdi?
En azından salonu temizlemek, tertiplemek, gerekirse yeni eşyalar almak lazım.
Yani o yıkıntı eve bir makyaj yapmalı, hem de iyi bir makyaj…
Evle de yetmez, temizliğe sokaktan başlamalı, misafirin geçeceği yerleri, evin bahçesini falan tımar etmek şart…
Ya misafir “lavaboya gitmek isterim” derse, evet orasını da bir güzel temizlemeli, kırık, dökükleri tamir etmeli…
Eh bu kadar yeter, zaten daha fazlasını yapmaya ne zamanımız yeter ne paramız değil mi?
(Gerçi tamirat ve temizlik için misafirin yakınlarından aslında misafirden de katkı alıyoruz ama abartmamak lazım değil mi?)
Ev fertlerinden birisi, “Keşke misafirin benim odaya uğrama ihtimali olsa da orayı da tamir ettirseniz” diyor…
Aslında evdeki herkes aynı şeyi geçiriyor aklından, “Misafirin tüm evi dolaşacak kadar vakti ve niyeti olsa, tüm ev elden geçirilebilirdi” diye…
Evde bazıları kavgalı, birbirleriyle didişiyorlar, birbirlerini görmek istemiyorlar ama misafire karşı evdeki herkesin dost, birlik beraberlik içinde görünmesi şart, herkes o pozisyona geçiyor.
Hatta evin annesi ve babası boşanmış, şu anda evli bile değiller ama misafir gelecek diye ayrıldıklarını gizleyecekler, hatta çift sırf bu misafir gelecek diye nikah tazelemeyi bile göze alıyor.
Ne hatırlı bir misafirmiş ne çok önemliymiş bu misafir, geçeceği, oturacağı, zaman geçireceği her yeri tertemiz etmiş, düzeltmiş ev ahalisi.
E hani para yoktu, kaynak yoktu, zaman yoktu?
Olur mu canım, iş sıkıya girince, misafir çok önemli bir kişi olunca para da bulunur, kaynak da bulunur, zaman da sorun olmaz…
Yukarıda anlattığım evin hangi ev olduğunu anladınız tabii ki…
Yaşadıkları bölgede yolları bozuk/ çukurlu, sokakları bakımsız olan vatandaşlar, “Keşke ülkemize gelecek olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizim sokaktan da geçseydi de bizim buraları da tamirat görseydi” demeye başladı…
Ya işte böyle, misafire bizim buraları güzel göstermek için büyük bir çaba, büyük bir makyaj var…
Tamirat, boya, badana ne ki? Günlerdir kurulamayan hükümet bile bir gecede kurulsun da misafirimizi yarın bir başbakan karşılasın diye harıl harıl çalışıyor birkaç siyasi partimiz…
Misafire, “Bir hükümet bile kuramamışlar, nasıl adamlar bunlar?” dedirtmemek için canlarını dişlerine takıyorlar, bu gece, bütün bir gece uğraşacaklar…
Gördüğünüz gibi, evi tertiplemek için misafirin gelmesini bekliyoruz…
Peki misafir gidince ve bir süre sonra makyaj dökülünce, her şey eski haline gelince, misafiri mi kandırmış olacağız kendimizi mi? Evini seven insan böyle mi yapar?
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız