Faiz Beyin Ankara temasları ve yeni devlet hastanesi projesi

ads ads ads ads
25/10/2017

ads

Birikim Özgür Birikim Özgür


Sağlık Bakanı Sayın Faiz Sucuoğlu’nun Ankara temasları, basına, “her konuda mutabakat sağlandı” başlığıyla servis edildi…

İki ülkenin sadece sağlık alanında değil her alandaki işbirlikleri, halkımızın yararlanabildiği hizmetleri çeşitlendirme, mevcut hizmetlerin kalitesini artırma ve maliyetlerini düşürme yönünden çok müthiş olanakların oluşmasına hizmet eder ve son derece önemlidir.

Bu açıdan bakıldığında iktidarda hangi parti olursa olsun böylesi haberlerin beni heyecanlandırdığını itiraf etmek mecburiyetindeyim…

Şurası da bir gerçek ki bu müthiş olanaklardan azami düzeyde yararlanabilmek için Kıbrıs Türk halkının ne istediğini bilmesi, kendi koşullarını çok iyi analiz etmesi ve bu işbirliklerinin kaş yapayım derken göz çıkarma sonucunu doğurmamasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Yani, bir bakanımızın Ankara’daki muadili ile yaptığı görüşmelerde, muadil bakanın, “bizde şu var sizde de yapalım” dediği noktada, Kıbrıslı Türk bakanın hazırlıklı olması, yapılan öneriye ilişkin eğer hazırlıklı değilse, “hemen hayata geçirelim” demek yerine, “bunu biz inceleyelim ve size geri dönüş yapalım” diyebilmesi gerekmektedir.

Örneğin, Sayın Recep Akdağ’ın Kıbrıs İşleri Koordinasyonuyla sorumlu Başbakan Yardımcısı olmasının ardından yeni bir büyük devlet hastanesi inşa edilmesi konusu ön plana çıktı. Bunun finansmanına ilişkin ise kamuoyu ile bugüne kadar hiçbir bilgi paylaşılmadı. Sadece, “Türkiye yapacak” imajı yaratıldı. Peki, Türkiye hükümeti kendi ülkesinde hastaneleri nasıl yapıyor?

Bilindiği üzere Türkiye’de her ilde şehir hastaneleri inşa ediliyor. Bu hastaneler kamu özel işbirliği (KÖİ) modeli ile finanse ediliyor. Devlet, inşa edilen binaları kiralıyor ve bu binalarda hekimlik hizmetlerini sunuyor. İşletmeci de hekimlik dışı hizmetlerden sorumlu oluyor ve yapılan yatırım, belirli bir vadede kira ve işletme gelirleri ile karşılanıyor. Türkiye’de bu yıl şehir hastanelerinin kira bedelleri için devlet bütçesinde 2,6 milyar TL’lik bir harcama kalemi var.

KKTC’de de aynı finansman modeli ile yeni bir devlet hastanesi inşa etmeye biz karar verdik mi?

Kamu maliyesinin finanse edemediği yatırımlarda KÖİ modeli tek çaredir.

Ancak devletin bu model kapsamında her yıl bir işletmeye kira bedeli ödemesi bizde yeni bir unsurdur.

Mali yapımızın buna hazır olup olmadığını, devlet olarak mali sürdürülebilirliği henüz yakalamadan bu gibi işlere girişmenin ne kadar doğru olacağını ve benzeri konuları çok ciddi şekilde değerlendirmemiz gerekmektedir.

Sayın Sucuoğlu’nun KKTC’de de şehir hastaneleri konsepti ile büyük bir devlet hastanesi inşa edilmesi konusunda mutabakat sağladığı konuşuluyor. O konuşmuyor. Konuşuluyor.

Açıkçası, bu mutabakatına ilişkin kendi Başbakanı ile konuştu mu o bile bilinmiyor.

Ya da örneğin Maliye Bakanına, “biz bu kira bedellerini ödeyebilecek durumda mıyız mali açıdan” diye sordu mu?

Bu da bilinmiyor…

Bunun da ötesinde, eğer biz bu model ile yeni bir hastane inşa edeceksek bunu Türkiye ile görüşmeye veya Türkiye ile bu konuda herhangi bir işbirliğine gerçekten ihtiyaç var mıdır?

Sağlık bizim sağlığımız, işletmeci bizim işletmecimiz, hasta ve doktorlar da bizim hasta ve doktorlarımız.

Burada eğer Türkiye’nin herhangi bir mali katkısı olmayacaksa bu hastanenin inşasına ilişkin iki devlet niye işbirliğine gitsin?

Eğer mesele yatırımcıların kredi olanakları ile buluşturulması ise Mali ve İktisadi İşbirliği Anlaşmasına göre zaten Türkiye’nin hali hazırda bu konuda bir taahhüdü vardır.

KÖİ modelinin önemini anlatmaktan dilinde tüy bitmiş birisi olarak ben bile bu mutabakattan endişe duymuşsam, Sayın Sucuoğlu’nun Ankara ziyaretlerine ilişkin halkımıza orada neler konuşulduğunu parmağının arkasına saklanmadan detaylarıyla anlatmak gibi ciddi bir sorumluluğu bulunduğunu unutmaması gerekiyor.

Müjdesi verilen yeni hastanenin finansman modeli nedir?

Bu soruya yanıt verilmesi gerekmektedir.

İç borç faizi bile ödeyemeyen bir mali yapıda yeni harcama kalemlerini nasıl finanse edeceğimiz hususunda hükümetin bir açıklaması var mıdır?

Ankara ile mutabakat sağlanan bu hususta adım atabilmek için örneğin sağlık bütçesini artırmayı mı düşünüyorsunuz, eğer düşünceniz buysa bunun finansmanını nasıl sağlayacaksınız, yoksa yurtiçi ve yurtdışı sevkleri tamamen sıfırlayıp bütçede bu yıl 30-35 milyon TL olan bu kalemi ilerleyen yıllarda kira ödemeleri içi kullanmayı mı öngörüyorsunuz? Eğer niyetiniz buysa, bu yıl bütçede karşılığı olmadığı halde yaptığınız ve ayda 2-3 milyon TL’yi bulan yurtiçi sevkleri durdurmayı mı öngörüyorsunuz?

***

Sadece sağlık alanında değil her alanda Türkiye ile ilişkilerden azami fayda sağlayabilmemiz için öncelikle bizim kendi iç dinamiklerimizle yapısal düzenlemelerimizi çok hızlı biçimde tamamlamamız şarttır.

Hele de sağlık alanında, düzgün çalışan bir sağlık sistemi yaratamadıktan sonra Türkiye’nin desteğiyle yapacağımız her iş ya anlık çözümler olacaktır ya da sistemimizi daha da içinden çıkılamaz bir hale sokacaktır.

Hükümetten beklenen öncelikle sağlık reformu kapsamındaki beş yasal düzenlemeyi eşzamanlı olarak hayata geçirmesidir. Bunlar;

I) Hasta Hakları Yasası,

II) Kamu Sağlık Çalışanları Yasası,

III) Özel Hastaneler Yasası,

IV) Sosyal Güvenlik Yasası ile Sosyal Sigortalar Dairesi Yasası (Genel Sağlık Sigortası), ve

V) Döner Sermaye Yasasıdır.

Sağlıkta yapısal dönüşüm sürecinde dikkate alınması beklenen ilke ve esaslar* ile performans göstergeleri** ise alabildiğine somuttur.

Dolayısı ile gerek sağlık bakanımızın gerekse tüm diğer bakanlarımızın artık Ankara ziyaretlerini halka icraat diye yutturmaya çalışma hastalığından vazgeçmeleri gerekmektedir.

Hiçbir yapısal düzenlemeye gitmeden sadece Ankara ile temas etme / edebilme üzerine inşa edilmiş siyasi akılın Kıbrıs Türk halkına bugüne kadar hiçbir faydası dokunmamıştır ve dokunmayacaktır da.

Bu düşüncelerle, Sayın Faiz Sucuoğlu’na, “her konuda mutabakat sağlandı” şeklinde basına lanse edilen Ankara temasları hususunda ve bilhassa yeni devlet hastanesi projesine ilişkin kamuoyuna doyurucu bilgi sunma zorunluluğunu hatırlatırım…

İlke ve esaslar:

  1. Ülkede yaşayan herkesi kapsayacak genel sağlık sigortası hayata geçirilecektir.
  2. Oluşturulacak yeni sağlık sistemi mali olarak sürdürülebilir bir yapıda olacaktır.
  3. Sağlık hizmetinin sunumu ve finansmanı ayrıştırılacaktır.
  4. Koruyucu sağlık hizmetleri geliştirilecektir.
  5. Birinci basamak sağlık hizmetleri geliştirilerek yaygınlaştırılacaktır. Birinci basamak sağlık hizmetleri ile hastaneler entegre edilerek bütünleşik sağlık hizmet sunumu teşvik edilecektir.
  6. Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının tam gün hizmet vermesi sağlanacaktır.
  7. Özel hastanelerden hizmet alım kuralları belirlenecektir.
  8. Diğer kanunlardan önce olmamak kaydıyla kamu hastanelerinde döner sermaye kurulacak ve döner sermayeden döner sermaye gelirlerinin %40’ını geçmeyecek şekilde sağlık çalışanlarına performanslarına göre pay verilecektir.
  9. T.C. SGK ile yapılan sosyal güvenlik anlaşması ile ilgili sorunlar giderilerek uygulamaya geçirilecektir.
  10. Sağlık hizmetlerinin yerinde kullanımını sağlamak ve israfı önlemek amacıyla katılım payı ve ilave ücret oranları belirlenecektir.
  11. Sağlık hizmetlerinin ve ilacın fiyatları ile bunların kamu tarafından finanse edilecek kısmı belirlenecektir.
  12. İlaç fiyatlarının aşağı çekilebilmesi ve kullanım miktarlarının kontrol edilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.
  13. Genel Sağlık Sigortasının (GSS) yürürlüğe girmesi ile birlikte kamu hastanelerinde ilaç dağıtımı durdurularak anlaşmalı özel eczanelerden ilaç temin edilecektir.
  14. GSS primlerini ödeme gücü olmayanlar gelir testi yapılmak suretiyle belirlenerek, gerekli tedbirler alınacaktır.
  15. Bu eylemin gerçekleştirilebilmesi için gerekli bilgi işlem altyapısı oluşturulacaktır.
  16. Bu eylemin gerçekleştirilmesinde bütçe imkânları dikkate alınacaktır.

 

** İlke ve esaslar ışığında ilgili yasal düzenlemeler hayata geçirilirken atılacak adımların başarıya ulaşıp ulaşmadığını ölçecek performans göstergeleri ise şu şekildedir:

  • Yasaların yürürlüğe girmesi.
  • GSS finansman dengesinin sağlanması.
  • GSS kapsamında bulunan vatandaş oranının (istisnalar hariç) %100’e çıkarılması.
  • Sağlık hizmetlerinden yararlanan ve hizmet sunulanların memnuniyet oranı (Sağlık hizmetlerinin etkinliğinin ve kalitesinin ölçülmesine ilişkin belirli periyotlarda anket yapılması).
25/10/2017 14:52
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: birikim özgür
MANŞETLER

HK Birikim Özgür

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.