Ülke öyle kötü bir dönemden geçiyor ki, Ulusal Birlik Partisi aynı anda iki iş yapabilmeli. Gelinen aşamada UBP hem kendi sorununu çözemiyor, hem memleket meseleleri ile ilgilenmiyor. Oysa tam tersi olmalı. UBP hem kendi sorununu çözmeli, hem memlekete bakabilmeki

Faiz Sucuoğlu için bir başka türkü geldi aklıma; “Aşağıdan yukarıdan, yolun sonu görünüyor…” Öyle bir nokta ki; Bir taraftan Ulusal Birlik Partisi kendisini yalnız bırakıyor, diğer taraftan, mücadele etse yanında yürüyen yok. UBP gelenekleri bu durumda belli

Ulusal Birlik Partisi, bugün- yarın bir karar verecek. Kulislerden gelen bilgi, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun bir gerekçeyle Başbakanlık görevi için bir milletvekili formülüne izin vereceği yönünde. İsimler de konuşulmaya başlandı, geriye formalite kaldı.

Dedim ya, UBP bir türlü parti içi demokrasiyi oturtamadı. Faiz Sucuoğlu için yolun sonu, bir sonuç. Lider olamadı, yüzde 60 taban desteğini doğru kullanamadı, icracı bir Başbakan olamadı. Ya parti içi kaos yaşadı, ya parti dışı. Özetle, ne dediyse olmadı

Arşivler oradadır… “Yalan siyaseti ile gidilecek tek yer kaos” demiştik. Ben demiyorum, UBP’liler söylüyor. Her şey birbirine karışmış durumda. Faiz bey, herkese bir söz vermiş, bir şekilde çoğunu yerine getirememiş. Kendi yol arkadaşları dahil, şimdi yanında değil

Kısaca bakalım; kurultaydan çekildi, nedenini anlatmadı. Tekrar geldi, Ersan Saner ile polislik oldu. Kabine kurdu, hemen erken seçime gidildi. Kabine kurdu, Oğuzhan Hasipoğlu’nu harcadı. Sürekli ileri- geri adımlarla icraatla değil, krizlerle anıldı.. Sonuç bu..

Şimdi, Türkiye ile ters düşmüş, UBP’liler tarafından da sahiplenilmemekle karşı karşıya. Peki vatandaştan buna ne? Zamlar yağmur gibi yağıyor, kamu hizmet vermiyor, KIBTEK halkı soyuyor, akaryakıt fiyatları durmuyor, hayat daha pahalı, yaşam daha zor

UBP’nin karar vermesi gereken nokta işte burası… “Vatandaş” odaklı adım atılacak. Demokrasi mücadelesi verilecekse, verilmeli… Ama bu vatandaşın mağdur olacağı şekilde olmamalı. Aylardır hükümet yok. UBP’de kavga bitmiyor… Vatandaşın suçu ne?

Tablo şu: Faiz bey, kenara çekilecek. Meclis grubu içinden bir Başbakan çıkacak. Büyük ihtimalle Ünal Üstel. Hasan Taçoy ve Nazım Çavuşoğlu plase… Faiz bey Başkan kakacak. “Türkiye ile barışırsa” baştan gelecek. İhtimal vermiyorum. Bence yeni bir kurultay süreci başlayacak

Bir diğer sorunumuz ise KıbTek. Yakıt Destek Ödeneği denilerek, aslında herkese çifte fatura çıkarıldı. Bir taraftan tükettiğimiz enerji ücretini zamlı ödeyeceğiz, diğer yandan o kilowatt saatin tükettiği yakıtın parasını ödeyeceğiz. Battı, yükü hepimizde

Hele hele solar enerjisi olanlara yapılan, zulüm. Güneş taşı yakıyor. Hem üretip sisteme tükettiğinizden fazlasını vereceksiniz, hem üzerine kullanmadığınız yakıtın parasını ödeyeceksiniz. Akıl bunun neresinde, vicdan bunun neresinde, adalet bunun neresinde?

Maalesef, ortada bir yönetim aklı da kalmamış. Hükümet yok, otorite yok, kamu yönetimi yok, mantık yok, gelecek yok… Belirsizlik inanılmaz boyutta ve kimse sorumluluk almıyor. Böyle bir tabloda, ülkeye daha büyük kötülük edilemez.

İşin özeti, demokrasiye halk sahip çıkacak ama kötü yönetime değil. UBP Kendi sorununu çözecek ama memleket de yönetecek. Bu yaşananlardan çıkaracağımız en iyi ders ise, çöken bürokrasinin nelere mal olduğu. Liyakat ve işbilen bürokratlara ihtiyacımız olduğu.