Gazeteciler, mahallenin hep kötü haber veren Cemil Abisi gibi mi gerçekten
03/07/2021
Ali Baturay
Dünkü yazımın altına Özgün Olguner isimli bir okuyucumuz; “Yani be abi yannış annama ama mahallenin rahmetli Cemil Abisi gibisin. Varsa yoksa kötü haber…” diye yazarak sitem etti. Mehmet Akçam isimli vatandaş da ona destek vererek; “Aynen öyle” dedi…
“Hoşuma gitmedi” dersem yalan olur, okuyunca gülme geldi bana, geçen hafta vefat eden esas ismi Uğurtan Sayıner olan “Bizimkiler” dizisinin Cemil Abisi ve ben… Güzel bir benzetme…
Ülkenin sorunlarını yazacağız diye Cemil Abileştik mi acaba, yani okuyucu tarafından felaket tellalı olarak mı görülüyoruz?
Okuyucuların bu tür sataşmalarına, esprilerine kızmam, tam tersine hoşuma gider, içinde hakaret olmayan her türlü eleştiriye açığım, hele de içinde zekâ pırıltısı olanlara…
Özgün Olguner’in “Cemil Abi” benzetmesine de kızmadım ama bir an durup düşündüm; memlekette çok güze işler, harika şeyler oluyor da biz mi yazmıyoruz?
O kadar çok kötü şey oluyor, yöneticiler o kadar saçmalığa, haksızlığa, adaletsizliğe imza atıyor ve sorunlar karşısında o kadar çok kayıtsız kalınıyor ki yaz yaz bitmiyor…
Özgün kardeşim bana “kötü haberci” diyor ama bunları yazalım diye çok sayıda insan arıyor bizi, her gün sorun yaşayan insanlardan telefonlar geliyor, her gün canı yanan insanlar “yaz” diyor…
Biliyor musun Özgün Kardeşim, yazdıklarımızı hafif bulan, “daha sert yaz” diyenler, “günde bir değil birkaç kez yaz” diye baskı yapanlar var…
Biz bunları kendimiz için yazmıyoruz ki… Biz bunları hükümet partilerine kötülük olsun diye de yazmıyoruz… Bunlar ülke gerçekleri, bunlar canı yanmış insanların çığlığı aslında.
Biz sorunlara boğulan, çıkmaza giren, geleceğinden endişe eden, haksızlığa uğrayan, ülkesinde kendisini yabancı hisseden, “yok oluyoruz” diye endişe eden, göçün kıyısında olan insanlarımız için yazıyoruz…
Bu sorunların son bulmasını, ülke insanı kan ağlarken ülkeyi yönetenlerin partisel veya kişisel çıkar peşinde koşmamasını istiyoruz…
Bazen “haddimizi aştığımız”, “kırıcı olduğumuz” da söyleniyor ama ülkeyi yönetenler haddini aşarken, ülke çıkarlarına aykırı hareket ederken, beceriksizlikleri, ihmalleri, istismarları yaparken düşünmüyor, utanmıyor da biz sert yazınca mı ayıp oluyor?
Özgün Kardeşim, biliyor musun bu yöneticilerin çoğu arkadaşımdır, yaşım ya onlara yakın ya biraz aşağıda ya biraz yukarıdadır, benim dönemimin insanlarıdır bu yöneticiler, bazılarını insan olarak da seviyorum ama onlar arkadaşım, tanıdığımdır diye yaptıklarını görmezden gelecek, affedecek değilim.
Ne yapayım yani, ülke sorunlara boğulmuşken, insanlar perişanken “çiçek- böcek” mi yazalım?
Sorun yokmuş, her şey güzelmiş gibi mi yapalım? Böyle yapsak bu defa da “delirdin mi?” demeyecek misiniz?
Başka duyarlı gazeteci ya da köşe yazarı arkadaşlarımız da bu şekilde sürekli sorunları yazıyor, gündeme getiriyor, eleştiriyor… Şimdi tüm gazeteciler Cemil Abi mi oluyor? Varsın Cemil Abi olalım ama sorunlar, ihmaller, istismarlar, adaletsizlikler sürdükçe, değerlerimiz peşkeş çekildikçe biz Cemil Abi gibi pencereye çıkıp bağırmaya devam edeceğiz.
Biliyor musunuz? Biz Cemil Abilerin bağırması da yetmiyor, daha fazlası gerekiyor bu ülke için. Keşke herkes Cemil Abi olup ülkeyi yönetenlere felaketin gelmekte olduğunu haykırabilse, keşke aslında gerçekleri gören herkes ses çıkarsa, çıkarabilse…
Elbette kötü haberlerden bıktık, tabii ki artık bu kötü haberlerin son bulmasını istiyoruz ama olmuyor işte, hep daha kötüye gidiyor, o yüzden Cemil Abi olmaya devam edeceğiz.
Bu arada rahmetli Cemil Abi, her konuda geçmişe gidip kötü tarafını, kötü bir olayı anımsatıyor ve bugün için de “kötü bir durum olabileceğini” korkutucu bir dille anlatıyordu, evet zaman zaman biz de geçmişe gidip kötü olayları anımsatıyoruz ama biliyor musunuz, bizim fazla geriye gitmemize ve felaket tellallığı yapmamıza gerek yok çünkü felaketi yaşıyoruz, içindeyiz.
Hem biliyor musunuz, dün de yazmıştım, biz Cemil Abi gibi fazla geriye de gidemiyoruz, çünkü geçmişte kötü dediğimiz günler bile bugünden daha iyiydi maalesef… Acı ama gerçek bu
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız