Gazeteciliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemdeyiz
22/05/2025











Hüseyin Ekmekci
GAZETECİLİĞE EN ÇOK İHTİYAÇ DUYULAN DÖNEMDEYİZ. YALAN VE TALANIN, ADAM KAYIRMANIN, YANDAŞ BESLEMENİN EN ÇOK OLDUĞU DÖNEMDEYİZ. KİM GAZETECİLİK YAPIYOR, KİM YALAKA VE İŞ TAKİPÇİSİ, BU HALK AYIRT EDİYOR.
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR. ANLAMSIZ BİR ŞEKİLDE GAZETECİLİĞE YÖNELİK BASKILAR ARTMAKTADIR. BUNUNLA MÜCADELE ETMEK, FARKLI DÜŞÜNSE DE HER GAZETECİNİN VE MESLEK ÖRGÜTLERİNİN GÖREVİDİR…
Kuzey Kıbrıs’ta gazetecilere yönelik anlamsız baskılar artıyor. Her yazılan haber, her sorulan soru suç gibi gösteriliyor. Oysa gazetecilik, kamu adına yapılan kutsal bir görevdir. Bugün bu ülkede gazeteciliğe hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Çünkü yalan ve şiddet büyüdükçe, gerçeği yazmak daha da elzem hale gelir.
Kamu kaynaklarının hoyratça çalındığı bir dönemden geçiyoruz. İhaleler yandaşlara peşkeş çekiliyor, hesap soran yok. Gazeteci bunları yazmasın, konuşmasın isteniyor.
Ama halk adına hesap sormak, sorgulamak gazetecinin görevidir.
Korkmadan, yılmadan gazetecilik yapmaya devam etmeliyiz. Sokaklar çetelete teslim. Kara para aklamak, uyuşturucu satmak olağan bir hal aldı. Çok rahat suç işleniyor. Adada suç işlemenin cezasız olduğunu düşünen anlamsız bir topluluk her gün artarak geliyor
Adalete siyaset üzerinden müdahale edilmesini isteyenler var. Özellikle polis ve savcılık içerisine yönelik dış müdahaleler derinleşiyor. Bu da yargıyı bir bütün olarak olumsuz etkiliyor.
Yargıya müdahale sistematik bir hal aldı.
İşte tam da bu yüzden gazetecilik yaşamsal bir işlev görüyor.
Sokaklarımız suç örgütlerine terk edildi. Çeteler arası hesaplaşmalar gündelik hayatın bir parçası oldu. Kara para aklama, tetikçilik, tehdit, şiddet artık sıradanlaştı. Yetkililer ya sessiz ya da suç odakları ile iç içe geçmiş durumda.
Bu karanlık düzen nasıl aydınlanacak?
Kıbrıslı Türkler tarihinin en büyük dışlanmasını yaşıyor. Rum liderliği baskılarını artırıyor, sesi çıkan yok. Özel sektör ciddi derecede sahipsiz. Gazeteciler bu anlamda da çok ciddi ve toplumsal bir görev üstleniyor. Böyle bir dönemde gazeteciliğe çok ciddi ihtiyaç var
Kıbrıs Türkünün yaşam tarzı hedefte.
Laik düzen adım adım aşındırılıyor, sosyal yapımız değiştiriliyor. Gençlerin sesi kısılıyor, kadınlar ve çocuklara yönelik istismar, şiddet, tecavüz artıyor. Böyle bir dönemde elbette gazeteciliğe ihtiyaç var…
İfade özgürlüğü bu ülkenin temelidir. KKTC Anayasası bu hakkı güvence altına almıştır.
Gazeteciler bu anayasal hakla kamu görevini yerine getirir. Sermaye ve güç odaklarına değil, iktidarın yanlış icraatlarına değil, gazeteci her zaman hakikate yandaş olmalı. Bu yolu yürürken de suçlu muamelesi görmemeli…
Evet, mesleğin içinde suistimal edenler olabilir.
Kimi gazeteci değil de, tetikçi gibi davranabilir.
Ama bunu ayıklamak gazetecilik örgütlerinin işidir. Sarı basın kartı ya da kurum kartı bu mesleğin kimliğidir. Bu kimliği kullanan her gazeteci korunmalı, desteklenmelidir.
Medya Etik Kurulu bu ayıklamayı yapabilecek bir yapıda. Gazeteciliğin onurunu korumak için bu mekanizma doğru çalışıyor. Mesleki etikle hakikat arayışını birleştirmek hepimizin görevi.
Ama iktidarın görevi ise baskı değil, özgürlüğü korumaktır. Basın özgürlüğü, hayatın özgürlüğü.
Gazetecilik suç değildir! Halk adına görev yapan gazeteciye sahip çıkmak gerekir. Gerçeği yazan, adalet için haber kovalayan her gazeteci bu ülkenin vicdanıdır. Bu karanlığı delmek gazetecinin görevidir. Zaman zaman, birbirimizden ayrı düşünebiliriz, zenginliktir
Bizler de, mesleğe sızıp, bunu kötü kullananlardan rahatsızız, mücadele ediyoruz. Güç odaklarına yaslanan, mafyayla iş tutan, bilerek yargıyı etki altına almaya çalışan, haklının değil, çıkarcının yanında olan yok mu? var… Mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz…
En büyük gerçek ise, halk… Bu ülkede okuduğunu anlayan, yorumlayan ve hakikate, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkan insan sayısı hayli fazladır. Bu nedenle kimi okuyacağını, izleyeceğini bilir. Hangi gazetecinin ne yaptığını bilir. En iyi öğretmen, halktır…
- Kaçak iş gücü aldı başını yürüdü
- Devlet halk için mi var yoksa iktidarda kalma aracı mı?
- 15’inci yaşın Kutlu olsun HABER KIBRIS…
- Devletin arazisi şahıslara geçerken, altında tüm kabinenin imzası var…
- Devlet okullarına olan güven çöktü
- “Ben bu toprağın çocuğuyum” diyen herkes üzgün, kırgın ve yalnız…
- Para istemeyen basit çözümlerle trafik daha çekilir bir hale getirilebilir
- AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
- Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
- Dipkarpaz'dan Yeşilırmak'a çevre bilinci... "Yeşil Okullar Projesi" dalga dalga yayılıyor...
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






