Üç öğrencimiz ve bir minibüs şoförünün, “her şeyi yanlış” bir kamyon şoförü tarafından katledilmesinin ardından bir kez daha gündemimize geldi Girne Dağyolu…

Değirmenlik kavşağından başlıyor, Çatalköy’e ulaştırıyor bizi bu yol.

“Bir kez daha” dedim çünkü, daha önce de “toplu ölümler” yaşanmıştı o yolda…

Biz de “Katliam gibi” başlıkları atmıştık.

Ardı arkası kesilmedi ölümlerin.

Gençler…

Anneler- babalar…

Öldü de öldü o yolda…

Daha 20 yaşındaydı Hüsnü… Hüsnü yanarak öldü, dikkatsiz ve aşırı sürat nedeniyle… O lanet yol… O lanet yol ki… Genç yaşlı demeden, herkese mezar oluyor bu küçücük memlekette. Hayallerine feci bir ölümle veda etti. 16 yaşındaki Sude Demirkıran ve 17 yaşındaki İlayda Yeliz Öztürk gibi

Ve heyhat ki, ölmeye de devam ediyor.

Daha dün akşam…

Sabaha yakın…

İki araç çarpıştı…

Bir araç alev aldı…

Şöyle yansıdı kaza polis raporuna:

“10.07.2017 tarihinde, saat 00:20 sıralarında, Girne – Değirmenlik Anayolunun 12-13’üncü kilometreleri arasında, Mehmet KARAKUŞ (E-25), yönetimindeki DD 683 plakalı salon araç ile Değirmenlik istikametine doğru aşırı sürat ve dikkatsizce seyrettiği sırada sola meyilli virajı alamayarak yolun sağından dışarıya çıktı ve yol kenarında bulunan çelik bariyerlere aracının sağ ön kısmı ile çarpmıştır.”

Sonra mı?

Sonrası dram…

Araçta bulunan 20 yaşındaki bir genç yanarak öldü.

Feci şekilde…

Hüsnü Buğarhan…

Hayallerine, geleceğine…

Bir dikkatsiz sürüş, bir de aşırı sürat birleşince, kurban gitti.

Gecenin o saati…

Korktum, irkildim

Geçen akşam düğüne gideceğiz.

Düğün, Esentepe tarafında…

Hamitköy’den çıktık.

Gülsev, “Dağyolunu kullanma. Girne’den gidelim, varsın geç gidelim” dedi.

Zaten gecikmişiz düğüne…

“Bir şey olmaz” dedim, sürdüm.

Gece 9 gibi çıktık evden…

Gerisi bildiğin “Elm Sokağında Kabusu…”

Bir kere yol güvenliği yok.

Bunu en başta not edelim.

Ağır vasıta araçları orayı kullanıyor diye, yolda kabarmalar, çatlaklar artmış.

Sizi alıyor, sağa sola vuruyor…

Yol güvenliği sıfır.

Bir de gecenin geç saati, yavaş yavaş seyreden yüklü kamyonlar…

Kamyonların arkasında uzayan araç kuyrukları…

Ah o taksiciler, otel şoförleri

İşte hemen burada devreye taksi şoförleri ve kumarhanelerin şoförleri giriyor.

Oradan Ercan’a bir kuş uçumluğu…

Uçuyorlar.

Deli cesareti…

Çılgın cesareti…

Karşıdan araba gelir- gelmez…

Hiç umurları  değil.

Sen istediğin kadar dikkatli ol.

Onların acelesi var.

Ercan’a gidecekler…

Hemen otele dönecekler…

Sonra yeni müşteri alacaklar…

Ellerden de telefon düşmüyor…

İstisnasız baktık yahu…

Yavaş gidene de kızıyorlar ha…

Yavaş gitme, trafik kurallarına uyma hakkınız da yok.

Kendi kuralını yaratmış…

Velhasıl dağyolu kendi kuralını yaratmış…

Deli cesareti olan sürücüler, terör estirme hakkını görüyor kendisinde…

Ölenin “suçlu” olmasına da gerek kalmıyor…

Serseri mayın kime denk gelirse artık.

Bu yolun çivisi çıkmış…

Yol bozuk…

Kullananların kafası daha da bozuk…

Hiç durmayın Kemal bey…

Çağrım, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’e…

Kapatın şu yolu…

Daha büyük felaket olmadan…

Olacak çünkü…

Sadece ağır vasıtalara bırakın yolu…

Bir de sağlam denetim için polisle işbirliği yapın…

“Bu mantık” var ya sayın bakan…

“Acele” v “elden düşmeyen telefon…”

Sanki memleket yönetiyorlar…

11/07/2017 11:22 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın