Gözümüzün içine baka baka İçkale’ye 60 bin ton yakıtı 75 dolardan taşıttılar…

ads ads ads ads
29/09/2022

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


Birileri bizi hayli gerizekalı sanmış olacak ki, yakıt ihalesi üzerinden soyulmaya devam ediyoruz. İçkale 45 dolar ihale ile müracaat etmişti, ton başına taşıma ücreti. İhale sürekli iptal edildiği için, 75 dolar tonu taşımaya devam ediyor… Ve ne kötü, seyretmeye devam ediyor kamu.

Cumhuriyet Meclisi- Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi üzerinden büyüyen tartışmanın gölgesinde, bu ülkeyi yönetenler bu rezaleti seyrediyor. Dün, “yerleşkeyi istiyoruz” diye ilkokul çocukları gibi sıraya giren devlet erkanı, umarım, “soyuluyoruz” diye de isyan eder.

Zira, UBP içinden bir isyan çıkmadığı sürece, bu soygun düzeni devam edecek. Bu soygun olurken, parasının tamamını yakıta harcayan Kıb- Tek, bu ülkeye tek kuruş faydası olmayan bir yapıyı sürdürmeye devam edecek. Buna seyirci kalanlar ise vicdanlarını sorgulasın.

Kıb- Tek, ürettikçe zarar ediyor. Vakit kaybetmeden gelirlerini artıracak ama üretim maliyetlerini düşürecek tedbirler almak durumundadır. Bunun formülleri vardır. Ya yatırımı kendisi yapacak, ya da alım garantili yeni yatırım anlaşmaları yapacak.

Şu anda, Kıb- Tek’i yöneten aklın bunu yapacak gücü yoktur. Çünkü yönetim aklı yoktur. Önüne gelir- gider dengesini alacak, kara delikleri kapatacak, yatırım planlayacak, anlaşmalar yapacak, yeni şalk sahaları kuracak, aydınlatma tedbiri alacak… nerdeeee?

Maalesef Kıb- Tek aklını yitirmiş, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Halktan her hizmeti için katmerli vergiler ve faturalar alan kurum, karşılığında hiçbir şey vermiyor. Saat için, direk için, sokak aydınlatma için, trafo için, devir için alınan harçlar, hizmete dönemiyor.

Bu senin paran kardeşim. Her gemide soyuluyorsun, her işlemde soyuluyorsun, her adımda soyuluyorsun. Böyle bir dönemde yönetme iddiası ile iktidar ya da kurumda köşe başlarını tutanlar ise seyrediyor. Üstüne bir de ihale takipçiliği, fırsatçılık yapanlar var, anlatacağım.

Ülkemizin bir diğer önemli sorunu da güvenlik. İç güvenliği sağlayamadık, hatta bir çok alanda kontrolden çıktı. Hem ülkemize güvenimizi kaybediyoruz, hem de bu alanda bir servet harcıyoruz. Ülkeye girişlerin kontrol altına alınmasına ek olarak yapılması gerekenler var.

Bugün, cezaevinde yatan mahkum sayısı 720. Mahkum başına devletin sadece beslenme için harcadığı ücret 254 TL. Günlük. Günlük yemek ücreti 182 bin 880 TL. 30 günde bu rakam, 5 milyon 486 bin 400 TL. Her ay bir servet de mahkumların bakım ve idaresine harcanıyor.

Bu da bizim kaynağımız. Bir taraftan ülkenin güvenliği sağlanamazken, diğer yandan da kısıtlı kamu kamu kaynakları kontrolden çıkan bu alana harcanıyor. Bunların tümü, bu ülkenin bakım, imar ve çevre düzenlemesine harcanabilecekken, yok olup gidiyor

Bir diğer dikkatimi çeken konu da kamu binaları. Her bakanlığın bütçesinde bina bakım onarım gideri olmasına rağmen başkanlıkların, dairelerin tamamı dökülüyor. Bir çok kamu binası, kökten ele alınıp, bakım ve onarımının yapılması gerekiyor. Hizmet almaya giden vatandaş adeta iğreniyor.

Hayata aynı noktadan baktığım bir çok arkadaşımla, son günlerin en çok tartışılan yerleşke alanı inşaatı konusuna farklı bakıyorum. “Yapılsın” demedim. Meclise bina yapılması zaten elzemdi, Cumhurbaşkanlığı binası ise çalışma ofisleri ve surlar açısından dökülüyor.

Ancak, ben yine şunu sorguluyorum: Neden zamanında bütçe yaratılarak yapılmadı? Neden en azından Meclis alanı olarak ayrılan alanlara inşaat başlamadı? Sorun tekrar ediyorum, bizim yapamadıklarımızda. Hal böyle olunca da yumurta kapıya dayanınca eylemler başlıyor...

29/09/2022 08:25
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.