Gündüzler: Kıbrıs bir üs değil, barışın sembolü olmalı
16/01/2025












Rum Lider Hristodulidis, yıllardır süren çabalarına bir yenisini ekledi ve nihayet Amerika’yı Kıbrıs’a sokmayı başardı.
“Savunma”, “güvenlik” ve “barış” gibi süslü söylemlerle ABD’nin adaya nüfuz etmesine zemin hazırlayan bu adım, Kıbrıs’ın geleceği için büyük bir tehlike.
Artık ABD, Güney Kıbrıs’a doğrudan silah satabilecek ve ihtiyaç fazlası Amerikan askeri ekipmanını bu bölgeye taşıyabilecek.
Amaç “dünya barışı” imiş…
Herkes bunun “dünya barışı” olmadığını çok iyi biliyor. Orta Doğu ülkelerinin bugün içinde bulunduğu kaosun nedeni işte bu “dünya barışı” diyen Amerikadır.
Barış vaadiyle girilen topraklar, petrol ve altın gibi kaynakların yağmalanmasıyla enkaza dönüşüyor.
Şimdi de aynı senaryo Kıbrıs’ta tekrarlanmak üzere. Amerika’nın bu stratejik bölgede işi yok.
Kıbrıs, tarih boyunca farklı kültürlerin ve toplumların bir arada barış içinde yaşadığı bir ada olarak tanındı. Ancak ABD’nin müdahalesiyle bu huzur ortamının bozulması an meselesi.
Bu son anlaşmayla birlikte Güney Kıbrıs, ABD’nin Akdeniz’deki bir üssü haline geliyor.
Hristodulidis yaptığı açıklamada, “ABD ile bu anlaşma, Kıbrıs’ta işgali bitirme çabamızı pekiştiriyor” diyerek Türkiye’yi hedef alıyor. Anlaşılan bu anlaşmanın asıl amacı, Türkiye’yi Kıbrıs’tan dışlamak ve adadaki dengeyi değiştirmek.
Türkiye, bu gelişmelere kayıtsız kalmayacaktır. Kıbrıs’ın huzurunu ve güvenliğini korumak, hem bölge barışı hem de uluslararası hukuk açısından büyük bir öneme sahip.
ABD’nin askeri etkisinin bu adada artmasına karşı çıkmak, sadece Türkiye’nin değil, bölge halklarının da ortak çıkarı olmalı.
Kıbrıs bir üs değil, barışın sembolü olmalı…




