Rum ordusunda meydana gelen bir olayı ve 20 yıldır yaşanan hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.

Oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia eden anne, haklı çıkarken, süreç içerisinde “cinayet” kararı veren bir hakimin uğradığı baskı ve görevden alınma süreci, Rum adalet sistemini tartılır duruma getirdi.

Hukuki konularda siyasi kararlar vermekten çekinmeyen Rum mahkemesi, bu kez baskılara karşı çıkan kadın bir hakimin isyanını konuşuyor. 

Kıbrıs kamuoyunun yakından takip ettiği Thanasis Nicolaou davasında 19 yıl sonra adalet yerini buldu. Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi, Şubat 2025’te aldığı kararla, 2005 yılında hayatını kaybeden 26 yaşındaki Ulusal Muhafız Nicolaou’nun ölümünün intihar değil, cinayet olduğuna hükmetti. Mahkeme ayrıca devlet patologu Panicos Stavrianos’un son temyiz başvurusunu da reddederek davayı hukuken kapattı.

Başlangıçta “İntihar” Demişlerdi

29 Eylül 2005’te Limassol’daki Alassa köyü yakınlarında bir köprünün altında ölü bulunan Nicolaou’nun ölüm nedeni yıllarca “intihar” olarak kayıtlara geçti. Ancak ailesi bu iddiayı başından beri reddetti. 2020 yılında yapılan mezar açma işlemi sonrası, gencin boyun kemiğinde kırık tespit edilmesi boğularak öldürüldüğü şüphesini doğurdu ve dava yeniden açıldı.

Cesur Hakime Sürgün

Mayıs 2024’te görevli yargıç Eleni Varoshiotou, Nicolaou’nun ölümünü “cinayet” olarak nitelendirdi. Bu karar, yıllardır sürdürülen resmi “intihar” görüşüne karşı açık bir meydan okumaydı. Kararın ardından Varoshiotou cezalandırıldı; ceza davalarından alınarak sivil işlere kaydırıldı ve iki yılını doldurmadan görevinden uzaklaştırıldı.

Varoshiotou’nun, daha önce iki ayrı ölüm davasında Limassol Bölge Mahkemesi Başkanı ile yaşadığı anlaşmazlıklar da yargının iç çekişmelerini gün yüzüne çıkardı. Başkanın kararı değiştirmesi yönündeki emrini reddeden Varoshiotou, “bir yargıç verilen kararı anayasaya göre değiştirmeye zorlanamaz” diyerek memorandum yayımladı.

Hükümetten Şeffaflık Talebi

Yüksek Yargı Konseyi, Varoshiotou’nun performansını gerekçe göstererek görevine son verdi ancak kamuoyuna resmi bir açıklama yapmadı. Hükümet sözcü yardımcısı Yiannis Antoniou, konunun toplumsal önemi nedeniyle karar gerekçesinin halka açıklanmasını istedi.

Savcılık Sorumluları Yargılamayı Reddetti

Daha da dikkat çekici olan, eski bir soruşturmacı olan Savvas Matsas’ın ifadesiyle “ilk soruşturmanın ciddi ihmaller ve örtbas unsurları içerdiği” yönündeki itiraflara rağmen, Başsavcılık 2025 yılında Nicolaou’nun ölümünden sorumlu tutulan 7 kişi hakkında dava açmayı reddetti. Bu kişiler arasında iki asker, dört polis memuru ve Stavrianos da bulunuyor.

Anne Nicolaou: Adalet Yerini Buldu Ama Geç Oldu

Nicolaou’nun annesi Andriana Nicolaou, süreci yürüten yargıç Varoshiotou’yu “dürüst ve onurlu” olarak tanımladı ve devlet yetkililerinin cinayeti örtbas etmek isteyenleri koruduğunu belirtti.