Hayatın neredeyse tamamında çarklar durdu. Yolu kamudan geçen her iş, çürümeye, çökmeye, yok olmaya mahkum edildi. Dişiyle, tırnağıyla bugünlere kadar işletmesini emeğiyle bir yerlere getirenler, şimdi var olanı korumak için yalnız başına savaşıyor.

Devlet neden var? Devletin mekanizmaları neden var? Devleti oluşturan yasal organlar neden var? Bu kötü günlerde devreye girmeyecekse, binlerce kamu çalışanının bulunduğu bu ülkede, istihdama, makama, Başbakana, bakana ne gerek var?

Düşünün, artık hızla bir çok üründe güneyden daha pahalı hale geliyoruz. Enflasyon canavarı, biz hiç bir şey yapmadan bizleri yutmaya, yok etmeye devam ediyor. Tek başımıza savaşmanın mümkün olmadığı bu ortamda, hem Türkiye hem KKTC kurumsal olarak ortada yok

Türkiye ile KKTC arasında imzalanan protokol, henüz açıklanmadı. Faiz Sucuoğlu’nun adaya döner dönmez El- Sen ile imzaladığı ve perdeyi yıkan o protokol sonrası, aslında Türkiye ilişkileri de protokolü de askıya aldı. Yaklaşık bir aydır iki ülke arasında yaprak kımıldamıyor, AKSA ödemesi hariç

Protokol, kısa vadede ciddi yatırımlar öngörmekteydi. Cezaevi tamamlanacak, 500 yataklı hastane temeli atılacak, Güzelyurt hastanesi için hemen 30 milyon, Girne hastanesinin tamamlanması için 60 milyon, polisin teçhizat alım ihalesi için 15 milyon TL hemen aktarılacaktı

Hükümet yarın güvenoyu alacak. “Ben neden bakan olmadım, neden kabine dışıyım, neden ben değilim” diyen Aslanlar da gidecek ve güvenoyunda “evet” oyu kullanacak. Devamında bir hareketlenme yaşanacak. İmzayla taahhüt altına alınan bu kaynaklar kısa vadede adaya gelmeli

KKTC, TL kullanımından kaynaklı ciddi bir enflasyon yaşıyor. Kötü yönetiliyor muyuz? Kötü saptamasını yapamayacak durumdayız. Neden? Yönetilmiyoruz ki iyi/ kötü olduğunu bilelim. Bildiğiniz sürükleniyoruz. Buna rağmen, Türkiye ile aramızdaki enflasyon farkı yüzde 10 civarı aleyhimize.

Ankara’da imzalanan protokolde de devamında da bunu anlatamadık, ya da Türkiye yetkilileri bu kısıma kafa yormak istemedi. Türkiye TL değer kaybı nedeniyle tüm sektörlere hibe ve teşvikler uygularken bizim bu yükün altından tek başımıza kalkmamız isteniyor

En azından TL kullanım kaybından oluşan tahribat, hepsi olmasa da bir kısmı Türkiye’nin her yerinde uygulanan teşvikler, hibeler, programlar göze alındığında, KKTC’de de uygulanabilirdi. İşin esas yalnız bırakıldığımız kısmı buradadır.

Piyasaya sıcak para akışı olmalı, yarım kalan ihaleler tamamlanmalı, yeni ihaleler açılabilmesl, özellikle bayındırlık konusunda yollardan başlayarak, çevre yeniden düzenlenmeli, bu ucube ve pislik ortadan kaldırılmalı. Yeni ihaleler gündeme gelmeli ancak Güngör çöplüğü gibi değil

Güngör Çöplüğü doldu. Belediyeler çöp götüremiyor. Çöpler yollara taştı, tesis işlemiyor. Türkiye’den gelen birileri, kim olduklarını bilmiyoruz, “bize verin işleteceğiz” diyor. MİK tesisi ihalesiz devretmeyi denedi, Rekabet Kurulu izin vermedi.

Alım garantili elektrik enerjisi üretilmesinden tutun da, bir çok noktada adrese teslim ihale yapılmak isteniyor. Ülkenin tüm ekonomik örgütleri ayağa kalktı ve buna karşı çıktı.

Buralarda; “Türkiye’den falan yetkili ihaleyi bize vermenizi istiyor” diye gezinen hiçkimseye itibar edilmemeli. Bu devletin her bir yatırımı, kurumu, alanı kıymetlidir. Aynı yöntem Mağusa’da Palm Beach bölgesinde yat ihalesi için deneniyor. Sakın ha…