
Güzelim ada ellerimizin arasından kayıp gidiyor
14/12/2022








Hüseyin Ekmekci
GÜZELİM ADA ELLERİMİZİN ARASINDAN KAYIP GİDİYOR. MAFYALAŞMA, KISA YOLDAN ZENGİNLİK, ŞİDDET VE UYUŞTURUCU SOKAKLARI TESLİM ALIYOR
BU TABLODA BAKAN OLSAN NE OLUR, CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN YA DA BELEDİYE BAŞKANI OLSAN NE OLUR? SUÇLA MÜCADELEYE VAR MISINIZ YOK MUSUNUZ?
KKTC, muhtemelen dünyada yabancıların en çok suç işlediği ülkedir. Böyle bir istatistik elimizde yok, ama cezaevindeki “kalabalığın” yüzde 70’ini yabancıların oluşturması, kalan yüzde 30’un bir kısmının çift uyruklu olması sanırım bu gerçeği perçinliyor
Burası güzel bir ada. Deniz, kum, güneş. 12 ay aydınlık. Gündüzü sıcak, gecesi serin… Dünyanın en güzel plajları burada; üstelik Venedik, Lüzinyan, Osmanlı tarihi sizi çağırıyor. Haliyle bu bir tercih. O zaman, turist sayısının yılda 4 milyon falan olması gerekiyor…
Oysa gelme gerekçesi bu değil gelenlerin. Tamamen, “huzur adası” konsepti yerini, suç adasına çevirirken, ülkeyi yönetenler, “lay lay lom” hayatlarına devam ediyor. Bu ülkede, yüzlerce suç işleyen hapiste ama binlerce de suç potansiyeli olan sırasını bekliyor
“Polis” diyoruz ya; hangi birine? Sınırda uyuşturucu, evlerde uyuşturucu, içicisi, satıcısı… Bitmiyor. Kilo kilo yakalanıyor artık. Eskiden, bir sigara gutsillisine insanları hapse yollardık, şimdi satıcıların peşinde koşmaktan, içiciler kimsenin umurunda değil
Ama, “uyuşturucu kullanma yaşı 14” demedi mi yetkililer? Çünkü bu kontrolsüz nüfusun, bu ülkenin altın yumurtlayan tavuğu turizm ve eğitim markasının arkasına saklanmasını engellemeye kimse meyilli değil. Olan biten umurlarında değil
Peki neden “başbakan” olmak ister ki bir insan? Ya da İçişleri Bakanı, ya da ne bileyim sağlık bakanı… Milletvekili ya da parti başkanı olmanın önemi nedir? Hayır, memlekette tablo buyken, vekil olsanız ne, bakan olsanız ne, belediye başkanı olsanız ne?
Bu ülkede refah artmıyor, vatandaşa verilen hizmetin kalitesi artmıyor. Zenginlik tabana yayılmıyor. Alım gücü hızla düşerken, mutlu bir azınlık ve al tagge ver külah geçinen bir zümre dışında herkes döküm saçım. Ülkeyi yönetenler ve yönetenlere kayıtsız şartsız destek verenler bunu görmüyor mu?
Fakirleşme inanılmaz boyutta. Üretim gücü, hammadde pahalılığı nedeniyle giderek dibe vuruyor. İstihdam azalıyor, vergi kaçırma çoğalıyor. Sosyal sigorta- ihtiyat sandığı yatırımları azalırken, devlet sadece maaş ödeyen bir aracı haline geliyor.
Günlük yaşanan olaylara bir bakın. Mahkemelerde peşi sıra görülen davalara bakın… Mahkemeler, adi suç olayları ile boğuşmaktan alacak- verecek davalarına bakamıyor. Kötü yönetimin yansıması, ekonomik yaşamı da felç ediyor
Hükümet, yerel seçimler öncesi hem 13’üncü maaş, hem ek mesai verme derdinde. Sebep, “Memur ödenirse, iktidar adaylarına oylar artacak…” Dedim ya, bu tabloda kazansa ne olur kaybetse ne olur? Memleket olarak kaybettiklerimizin farkında değiliz, ona üzülüyorum
Bir de bize, “51/ 95 sayılı belediye yasası değişecek” diye böbürlene böbürlene tarih vermeleri yok mu beyzadelerin? Yahu hane başına ödediğimiz vergiyi artıracaksınız. Ödemezsek suyumuzu keseceksiniz. Ne bu havalar?
Velhasıl, söylemlere değil, eylemlere bakın. İyi giden ne varsa, tarumar etme konusunda seçmen de pek maharetli. Günlük çıkar, yakınlık, dostluk ve arkadaşlık etrafında, kinlerimiz ve nefretlerimizle şekilleniyor oy şeklimiz de. Haliyle memleket de bu halde. Kabahatin büyüğü hepimizin
- Yüksek vergi ödediğimiz alanlarda dahi çok kötü hizmet alıyoruz
- Sistemsizlik sistem oldu
- Belediye Harçlarına Yağmur Gibi Zam Yağıyor…
- Kemal Kılıçdaroğlu nezaketiyle geldi, nezaketiyle gitti
- Devlet hastanesinde 85 kişiye zulmediliyor
- Bu girdaptan çıkmanın tek yolu kaynak yaratmak
- Kendi Devletimizi Kurduk Ama, Belli Ki Birileri Semirsin Diye
- Ödedenen maaşla her ay 100 okul 150 çağdaş spor salonu yapabiliriz
- Polis ve savcılık siyasetin arka bahçesi olmamalı
- Rakam bilmeden ülke yönetiliyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız