Hasgüler: “YÖK, yegane uluslararası alana açılma, kabul görme ve akredite edilme kapımızdır”

    Mehmet Hasgüler, Haber Kıbrıs WEB TV’de “Markaj” programında Ali Baturay’ın sorularını cevaplandırdı.

ads ads ads ads
25/11/2020

ads
Hasgüler: “YÖK, yegane uluslararası alana açılma, kabul görme ve  akredite edilme kapımızdır”

   YÖDAK Başkan Yardımcısı Mehmet Hasgüler, “Yüksek öğretim kurumlarımız için Türkiye, daha açık ifadeyle YÖK, yegane uluslararası alana açılma, kabul görme ve akredite edilme kapımızdır” dedi.

    Özellikle son 10 yıllık süreçte başta YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın özel ilgisi ve desteğiyle üniversitelerimizin çok önemli ivme kazandığını belirten Mehmet Hasgüler, “Bir yandan uluslararası alana açılma öte yandan ise YÖK’ün ve evrensel düzeyde kabul gören kalite kriterlerini YÖDAK olarak eksiksiz gözeterek ve yerinde incelemelerle yaptığımız çalışmalarla her geçen gün daha önemli adımlar atıyoruz” diye konuştu.

    Mehmet Hasgüler, Haber Kıbrıs WEB TV’de “Markaj” programında Ali Baturay’ın sorularını cevaplandırdı.

    Mehmet Hasgüler, şu anda ÖSYM kitapçığında 19 üniversite yer aldığını, özellikle pandemi döneminde YÖK-YÖDAK işbirliğiyle ve desteğiyle 4 yeni üniversitemizin daha kitapçıkta yerini aldığını anımsattı.

     Bunun, üniversitelerimiz için önemli bir eşik olduğuna dikkat çeken Hasgüler, YÖK ile ahenk içinde çalışacak ve çıtayı sürekli yukarı çekecek bir YÖDAK’ın ülkemizin yükseköğretim alanı için akademik güvenlik duvarı olmasının önemli bir başarı sayılacağını vurguladı.

     Mehmet Hasgüler, şöyle konuştu:

     “YÖDAK’ın da pandemi dönemindeki çabasını takdir etmek lazım. Bu ilişkilerin aslında ülkemizin geldiği noktada kaliteye dönük daha yapmamız gereken çok işimiz olduğunu açıkça kabul edip daha çok çalışmamız gerekmektedir. Bu çerçevede üniversitelerimizin pandemi şartlarına uyumlu çabalarını da takdir ettiğimizi söylemem gerekiyor. Elbette yükseköğretim hususunda Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖDAK’ın uyumlu ve koordineli çalışması üniversitelerimizin karşı karşıya kaldığı her türlü güvenlik sorununu hızla çözüm üreterek aşmamızı sağlamaktadır.

    Bilindiği gibi ülkemizin, uluslararası izolasyonları bir bakıma YÖK’ün ve yöneticilerinin özel desteğiyle aştığını görmek ve takdir etmek gerekiyor. Yoksa üniversitelerimize uluslararası alanda Rum baskısına karşı bu denli evrensel akreditasyon ve tanınma kolay değildi. Bu başarının sırrı da sıkı işbirliği ve etkili koordinasyon olduğunu sanırım söylemek gerekiyor. Bu konuda daha çok işimiz olduğunun bilinciyle bu değerlendirmeyi de samimi olarak ifade etmek lazım.

     İngiliz sömürge döneminde Kıbrıs Türkleri hem Osmanlı İmparatorluğunun son 45 yılında hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren eğitim konusunda inanılmaz bir dayanışmayı yaşayarak gördük. Öyle ki 82 yıllık İngiliz sömürge idaresinde Kıbrıs Türkleri eğitim öğretim alanındaki en büyük kavgası ders kitaplarının ve eksik olan muallimlerinin Türkiye’den sağlanması hususundaki duyarlılığıydı. Bu duyarlılık mesela nüfus olarak bize göre kıyas kabul edilmez durumdaki Mısır’da İngiliz sömürgesinde görmek mümkün değildi. Onların sömürge idaresinin sunduğu kitapları okutması ile Kıbrıs Türklerinin yanı başında Türkiye’den gördüğü bu desteğin verdiği güçle direnmesindeki bu nüansı kimse inkar etmemelidir.

    Bu vesileyle Anadolu’da baş gösteren ulusal kurtuluş ve aydınlanma mücadelesinin Kıbrıs Türklerindeki karşılığı da canlı dayanışma olmuştur. Bu vesileyle eğitim öğretim alanında yaşanmakta olan bu işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunun ilk ve orta öğretim alanında daha ahenkli olması da önem arz ediyor.”    

Dayanışma çok önemli bir konu

   Mehmet Hasgüler, “YÖK ve YÖDAK her geçen gün Türkiye ve KKTC’yi farklı alanlarda daha çok izole etme gayretinde olan dış mihraklara karşı yükseköğrenim odaklı bir akademi diplomasisi için dayanışma içinde olmalıdır. Bu dayanışma her iki ülkeye dış politika ve ekonomi alanında yarar sağlayacaktır” dedi.

Neler kapsayabilir

  Hasgüler, YÖK- YÖDAK işbirliğinde neler yapılabileceğiyle ilgili şunları da söyledi:

    “-AB nezdinde KKTC Avrupa Ekonomik Bölgesi içindeki avantajlı jeopolitik konumunu kullanarak etki alanı yaratma ve KKTC üniversitelerinin AB içinde daha görünür olmasını sağlamak bu sayede KKTC için yumuşak güç yaratmak amacıyla hukuki alanda dayanışma yapılabilir…

    - KKTC’nin yüksek sayıda ve oranda yabancı öğrenci (dünyada öğrenci/nüfus oranı en yüksek ülke) tecrübesini ve pandemide artan Batı ülkelerindeki korumacı eğilimleri kullanarak Türkiye ve KKTC ye yeni ülkelerden (Çin ve Hindistan) öğrenci akışını teşvik edici girişimlerde dayanışma sağlanabilir…

    - Pandemide ihtiyacı daha da görülen ‘Eğitim Teknolojileri’ alanında bir ‘Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ kurarak KKTC sadece eğitim adası değil bir eğitim teknolojisi adası yapılabilir….

    - KKTC deki Türk öğrencilerin kaliteli öğrenim alması hususunda yakın işbirliği ve dayanışma sağlanabilir…”

25/11/2020 11:58
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS:     Mehmet Hasgüler, ali baturay,    YÖDAK, öğrenci
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.