Havayolu şirketi, kendine mecbur, alternatifi olmayan kitleye indirim yapacak kadar ahmak mı?

ads ads ads ads
25/02/2020

ads

Ali Baturay Ali Baturay


  Kıbrıslı Türklerin, “Uçak biletleri çok pahalıdır, halkımız mağdur oluyor, ülke turizmine de ülkemiz üniversitelerine de zarar veriyor” diye haykırmasını kimse duymuyor. Bu serzenişleri, bu itirazları duyması gereken ilgili havayolu şirketlerinin yetkilileri de kulaklarını iyice tıkamış durumda. Konu defalarca gündeme gelmesine rağmen, Kıbrıslı Türkleri tatmin edecek bir gelişme yaşanmıyor.

   Dün çıkan bir haber Kıbrıslı Türkleri çok üzdü ve yine düşündürdü. Haber şu; Türk Hava Yolları’na (THY) ait Anadolu Jet, Türkiye dışına 21 ülkeye 1 Dolar, 1 sterlin, 1 Euro gibi sembolik rakamlara uçuş yapacak…

   Şimdi insan ne bekler? Gönül arzu ederdi ki; bu kadar çok şikayet gelen Kıbrıs’a da bu çerçevede bir indirim yapılsın… Ne gezer? Maalesef 21 ülke arasında Kuzey Kıbrıs yok… Lefkoşa Ercan Havaalanı, sınırlı sayıda koltuk için duyurulan bu kampanyaya dahil edilmedi.

    Türk Hava Yolları’ndan yapılan açıklamaya göre, Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Belçika, Danimarka, Fransa, Gürcistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Kuveyt, Rusya ve Suudi Arabistan’ı uçuş ağına ekleyen Anadolu Jet, toplamda 21 ülkeye özel kampanyayla sefer düzenleyecek.

    Ercan Havaalanı’na yönelik fahiş fiyatlar ise devam ediyor. Tipik bir vahşi ticaret… Mantık şu; eğer tüketici size mecbursa, alternatif üretemiyorsa, başka bir seçeneği yoksa, sizi satın almaya mahkumsa, siz o tüketiciye yönelik reklam kampanyası da yapmaz, promosyon da vermezsiniz… Garanti sattığın ve aslında oldukça iyi fiyata da sattığın bir ürün için neden indirim yapasın değil mi? Paşa paşa gelip satın alacaklar zaten, o ürünün reklamı, kampanyası, promosyonu mu olurmuş? Böyle bir satıcı ahmak mıdır, enayi midir?

    Ya, işte böyle… Anlayın siz de artık THY’yi de Anadolu Jet’i de… Hatta Pegasus’u da… Anlayalım değil mi? Sonuçta ticari amaçlı şirketlerdirler… Serbest piyasa ekonomisini özümseyelim artık da şikayet etmeyelim ha? Meydan onlara kalmış, bunun ekonomik bir anlamı olduğunu neden anlamazdan geliyoruz değil mi? Neden ağlayıp duruyoruz, neden sızlanıyoruz? Adamlar için yolcu sayısı da, uçuş seferleri de oldukça kârlı, niye bozsunlar ki bunu? Biz söylenip duruyoruz diye bizi mi dinleyecekler? Bize ne adamların yaptığı kampanyadan? Neden o 21 ülke arasında yer almadık diye kıskançlık belirtileri gösteriyoruz? Eğil işte, geçsinler üstünden, sesini çıkarma…

     Hasbası çıksın bu serbest piyasa ekonomisinin… Nasıl oluyorsa oluyor, aynı alanın oyuncuları birbirine rekabet edip fiyat düşüreceğine, sanki de anlaşıyormuş gibi tüketiciyi paylaşıyor, sanki de birlikte fiyat belirliyor gibi. Ülkemizde başka alanlarda bunu görüyoruz, rekabet değil, gizli anlaşma var sanki… Nedense bu serbest piyasa ekonomisi hep tüketicinin aleyhine çalışıyor, rakamlar yukarıya çıkarken, yüksek seyrederken ülke yöneticilerinin her daim başvurduğu “Serbest piyasa ekonomisi, yapacak bir şey yok” gerekçesine dönüşüyor.

      Vay anasını sattığımının kapitalist sisteminin de serbest piyasa ekonomisinin de… Sistem değil, vatandaşa, tüketiciye “çaresizlik” prangası sanki. Bunları yazıyorum diye ekonomistler de kıs kıs gülüyordur bana, ahkam kesiyorum diye… Gülsünler bir şey değil…

      Tamam be kardeşim de, “müşteri memnuniyeti” diye bir şey de var… Sana mecburdur diye adı hangi ekonomik sistem olursa olsun, bunu sonuna kadar işletip o insanları iliklerine kadar sömürmen mi gerekiyor? O insanlar ki sana iyi gelir getiriyor, sana mecburdurlar, onlar için dönemlik bile olsa indirime gidemez misin? Jest yapamaz mısın? İlla ki geçirmen mi gerekir? Her şeye en katı ticaret mantığıyla mı bakmak gerekir? Sana mecburdurlar diye onları sağmak, sömürmek etik midir? Bu yapılanlar ticari ahlaka çok mu uygundur? Bazı insani yaklaşımlar olamaz mı? Olmuyor işte, bir türlü olmuyor…

    21 ülkeye yönelik indirim, promosyon ya da adı ne isterse olsun bir jest yapıldığında, Kıbrıslı Türkler tabii ki tepki gösterir, tabii ki kıskanır, tabii ki kalbi kırılır. Aha o kadar şikayet ediyorlar, neden görmezden geliyorsunuz ki? Boşuna kendimizi yorup duruyoruz işte, bir şey olacağı yok.

      Yıllardır bu ülkeyi yönetenler alternatifler yaratamadı, seçenekleri artıramadı, alanın az sayıdaki aktörünün adeta kendi arasında anlaşır, mutabakat sağlar gibi yüksek fiyat belirlemelerine çare bulamadı. Yöneticilerimiz, havayolu şirketleri arasında bir rekabet olması ve fiyatlara yansıması yönünde bir formül üretemedi.

    Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı (KTHY) batırdığımız ve faaliyetlerine son verdiğimizden beri yüzümüz gülmedi. Adeta KTHY’yi batırdık diye lanetlendik… Ülkeyi yönetenler ne KTHY’nin yerine yeni bir şirket kurabildi ne rekabeti artırıp, fiyatı düşürecek bir ortam yaratabildi, ne de havayolu şirketlerine burada bir devlet bulunduğunu hissettirebildi.

    İşte böyle… Aynı uçakların Türkiye iç hatlarında, hatta bazı başka ülkelere uçuşunda daha ucuz tarifeler olduğuna bakıp, ya da işte bu 21 ülkeye yönelik indirim kampanya gibi kampanyaları görüp, üzüleceğiz ve söyleneceğiz. Üzülmekle ve söylenmekle bir çözüm bulamayacağımızı bile bile…

25/02/2020 19:32
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ali Baturay, köşe yazısı, haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.