Hayvancı hızla yalnızlaşıyor...
16/05/2024
Hüseyin Ekmekci
HAYVANCI HIZLA YALNIZLAŞIYOR. DEVLETİN CİDDİ BİR TEŞVİK VERDİĞİ ÜRETİM ALANINDA KONTROLÜ KAYBETMESİ SADECE HAYVANCIYA DEĞİL, ÜLKEYE DE ZARAR VERİYOR
HAYVANCI MI HAKLI KASAP MI? KAVGASINDA TÜKETİCİ HIZLA İKİSİNDEN DE UZAKLAŞIYOR. “BANA NE?” DİYEREK İTHAL ETE DESTEK VERİP, GÜNEYDE KASAP ARIYOR. BU KAOS ORTAMINDA ÜLKEMİZE BÜYÜK BİR KÖTÜLÜK YAPIYORUZ. HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE YAZIK EDİLİYOR. HÜKÜMET SEYREDİYOR
Ülke hayvancısı son derece kötü günler geçiriyor. Sorunları kabul etmezsek çözüm bulmamız da imkansız. Her şeyden önce girdi maliyetlerinin ülke hayvancılığını üretim yapamaz noktaya getirdiğini kabul etmemiz gerekiyor.
Maliyetlerin bu kadar arttığı bir ortamda istediğiniz kadar hayvancılık sektörüne teşvik ayırın. Hayvan başına para verin, süt üretimini fonlayın, yem desteği verin, akaryakıt desteği verin… Bu hafta açıkladığınız teşvik, bir hafta sonraki artışlarla önemini yitiriyor
Ülkede üretim sektörlerinin ayakta kalabilmesi adına devletin teşvik vermesi son derece normaldir. Ancak devletin kendisinin bile hesaplayamadığı miktarda teşvik verilen bir alanda, et ve süt ürünleri bu kadar pahalıysa, oturup yeniden yeni bir çalışma yapmak gerekiyor
Gelinen ortama bakar mısınız? Hayvan üreticisi mutsuz, girdilerle başa çıkamıyor. Kasaplar mutsuz, yeteri kadar para kazanamadığını söylüyor. Hayvancı kasapla, kasap hayvancıyla sabahtan akşama kadar kavga ediyor. Birbirini kırıp döküyor
Sonuç? Bu denklemde ülke tüketicisi asla ve asla düşünülmüyor. Hayvancı haklı olarak isyan ediyor sütün ve etin kilosuna daha fazla para istiyor. Enerji, akaryakıt, işçi maliyetlerine ek olarak canlı hayvan fiyatları da arttıkça kasap zam üstüne zam yapıyor
Tüketici hızla Güney’e kayıyor. Eskiden ithal et konuşulduğunda herkes ülke hayvancısına destek çıkıyordu. Oysa şimdi, tüketici de ülke hayvancısını görmezden geliyor, hükümetin almış olduğu ithalat kararına büyük ve güçlü bir destek veriyor
Ülke hayvancısı haklı olduğunu anlatmak için bir taraftan eylem kararı alıyor, diğer taraftan kasaplara savaş açıyor, beni tarafta hükumetle kavga ediyor, sabahtan akşama kadar enerjisinin çoğunu haklı olduğunu anlatmakla harcıyor. Buna can yürek dayanmaz
Hayvancılık sektörüne devlet bir yılda kaç para harcıyor? Hangi alanlarda teşvik veriliyor? Gerçek hayvancı sayısı kaçtır? Bir eli kamuda diğer ayağı mandırada olan kaç kamu çalışanı vardır? Kaç kamu çalışanı ailesini kullanarak başka isimler adına teşviklerden faydalanıyor?
İddia diyorum ki devlette bu rakamları hiç olarak bilmiyor. Geldiğimiz noktada devlet bu alana büyük bir para harcamasına rağmen et pahalı, süt ve süt ürünleri pahalı. Hayvancı arkadaşlar kızıyor ama sütün fiyatını kahve fiyatıyla kıyaslamam. Teşvik verilen bir alanda ucuzluk beklerim
Hayvancıların iki büyük sorunu var. Hepsinden önemlisi yem fiyatları kontrol edilemez bir şekilde artıyor. Hayvancılar artan yem fiyatları nedeniyle hesap yapamıyor. Peşin veya çok kısa vadeli aldıkları yem nedeniyle bankalara ciddi derecede faiz ödüyor. Sorun çözmek isteyen buraya baksın
Dahası, son dönemlerde ciddi derecede büyükbaş hayvan ölümlerinde artış var. Bunun nedeni nedir? Örneğin hayvancılar yem analizlerinin yapılmasını istiyor. Yem analizi yapacak sistem olmadığı gibi, devletin de bu alanda hayvancının yanında olmadığı kesin
Sorun net aslında. Hayvancının üretim girdileri azalmadığı sürece, et ve süt ürünlerinin ucuzlamasını beklemek, ölü gözünden yaş beklemekle eşdeğer. Şu anda yapılacak tek şey, süt fiyatına zam, canlı hayvan fiyatına zam. İşte bu denklemde tüketici yok…
Haliyle bu kavgada yalnızlaşan hayvancı oluyor. Evine et alamayan, süt ürünlerini dengeli tüketen, kasapta ve markette eli titreyen tüketici hızla hayvancıyı da kasabı da terk ediyor. “Bana ne sizin sizin derdinizden, bana ne sizin kavganızdan” diyerek ithal ete destek veriyor, güneyin yolunu tutuyor
Maalesef bu denklemde hayvancı da kaybediyor, tüketici de kaybediyor. Kasaplar maliyet hesaplarını yapıp, zammını yapıp yoluna devam ediyor. O zaman devlete büyük görev düşüyor. Peki şu anda devletin maliyet hesabını yapıp, ülkeyi bu girdaptan kurtaracak liyakati var mı? Hem de kocaman bir soru işareti…
- İletim alt yapısı çöktü, üretim ise çağ dışı
- Türkiye Kıbrıs arası 70 kilometre, proje maliyeti 500 milyon dolar civarı…
- Kurultay bitti ama taşlar yerli yerine bir türlü oturmuyor
- Bir neslin ömrü, doğruları söyleyip, yanlış yapanları savunmakla geçti, yeter
- Hükümetin ihaleler üzerinden oyunları devam ediyor
- Liyakat sahibi olmayanlar ülkenin sorunlarını çözemez…
- Kurultay amigolarının makam ve mevki beklentilerine kulak tıkanmalı
- Binboğa’yı batırdılar, günahlarına Kalkınma Bankası’nı ortak etmeye çalışıyorlar
- Ülkedeki sorunlar biliniyor. Sorunları yaratanlar belli, büyütenler belli
- Ekonomik anlamda bekleyecek tek bir günümüz kalmadı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız