Hepimize yapılan kötülüğün farkında mısınız?

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
27/05/2025


Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


ÇOK ŞEY İSTEMİYORUZ… ÜRETEN, İSTİHDAM YARATAN, VERGİ VEREN BİR ÖZEL SEKTÖR. ALT YAPI HİZMETİ GELİŞEN, NİTELİKLİ HİZMET VEREN BİR KAMU… ÇAĞDAŞ BİR EĞİTİM SİSTEMİ, GELİŞMİŞ BİR SAĞLIK SİSTEMİ.

BUGÜN BİTTİĞİNDE, ÜLKE OLARAK BORCUMUZ SON BEŞ AYDA 8.2 MİLYAR TL ARTMIŞ OLACAK. YANİ 210 MİLYON DOLAR… YANİ 180 MİLYON 317 BİN EURO… YANİ 151 MİLYON STERLİN… HEPİMİZE YAPILAN KÖTÜLÜĞÜN FARKINDDA MISINIZ? SADECE MAAŞ ÖDEMEK İÇİN…

Bugün bittiğinde, ülke olarak borcumuz son beş ayda 8.2 milyar TL artmış olacak. Yani 210 milyon dolar… Yani 180 milyon 317 bin Euro… Yani 151 milyon Sterlin… Rakamın büyüklüğünün farkında mısınız? Sadece maaş ödemek için, bir de eski borçları ve faizini ödemek için bu sarmal…

Bir taraftan vergi bağışlayan, diğer tarafta vergi yağdıran bir hükümet. Bir tarafta partizanca, kurultayın borcunu ödemek için istihdam yapan, diğer tarafta sınav kazanarak işe girmesi gereken gençlerin hakkını yiyen, kılını kıpırdatmayan bir hükümet…

Şaka yapmıyorum. Düştüğümüz durum budur. Türkiye’de enflasyon canavarı çıldırmış, ekonomiyi hallaç pamuğu gibi atarken, bizim elbette buna tek başına direnmemiz olası değildir. Ancak, kötü yönetimle halkın sırtındaki yükü daha da artırmaya devam eden bir yapı var…

Dünya aya, biz yaya… aynen de öyle. Günlerdir, uğraşmamız gereken konuların dışında, nasıl bir gündemle meşgul olduğumuzun farkında mısınız? Şu kaşık kadar adada, kimse kimseyi sevmiyor, ama ülkeyi yönetmekle görevli olanlar da memleketi sevmiyor. Yaşayarak öğreniyoruz

Kim ne derse desin, hangi siyasi görüşten olursak olalım, dayanışmamız gereken konular var. Birbirimize saygı duyup, odaklanmamız gereken değişim, gelişim, çağı yakalama, reformlar ve devamında toplumsal kalkınma gibi önceliklerimiz olmalı.

Toplumun dinamikleri yerinden oynuyor. Nüfus yapısı ile birlikte değer yargıları da değişiyor. Arif Hasan Tahsin, “Coğrafya tarihi yener” demişti… Oysa şimdi, coğrafyamız, tarihin dayattıkları ile, şeklen değişmese de ruhen değişiyor. “Gelen kalana benzer” demişti Arif hoca, şimdi eski nezaketimizi mumla arıyoruz

Bir ülke düşünün ki, nezaketi, çağdaşlığı, değişimi kovalaması, hukuk sistemi, eğitim sistemi ile bölge ülkelerin ibretle baktığı bir yerden, alt yapısı çökmüş, kamusu çökmüş, eğitim sisteminin vasıfsız gençler yetiştirdiği, nezaketini yitirmiş, kendi insanının bile koşarak kaçtığı bir coğrafyaya evrildik

Maalesef içinde bulunduğumuz durum budur. Peki ne yapacağız? İşte, kavgadan, gürültüden, birbirimizin gözünü oymadan başımızı kaldırıp, geleceği şekillendirecek bir motivasyona bir türlü ulaşamadık. Bu da bizim ayıbımız olsun. Yaşadıklarımız aslında, kendi hazırladığımız bir son

Bu son, yeni bir dünyanın başlangıcı aslında. Ya buradan, nezaketimize, gelişim- değişim, eğitim, çağdaş hukuk devletine geri döneceğiz, ya da 3-4 yıl sonra buraya dönüp baktığımızda pişman olacağız, tanımayacağız. Tercih bizim, hak ettiğimiz hayatı yaşayacağız

Nedir o doğru zemin? Sayalım mı? Üreten, istihdam yaratan, vergi veren bir özel sektör. Alt yapı hizmeti gelişen, nitelikli hizmet veren bir kamu… çağdaş bir eğitim sistemi, gelişmiş bir sağlık sistemi. Mutlu insanlardan oluşan bir ülke, kavgayı bırakarak değerlerine sahip çıkan bir toplum… Aksi felaket

Sürekli olarak herkes ya küfür yeyen, ya küfür eden tarafta. Ya dayak yiyen, ya dayak atan tarafta. Ya mağdur, ya suçlu. Kavga ve savaş bu topluma atalardan yadigar. İş bir araya gelip, kollektif bir çalışma ortaya koymaya geldi mi, kimse yok, statükoyu korumaya geldi mi, bir arada…

Hükümet üyeleri birbirinden habersiz. Bakanların kendisi, kendi yetkilerinden habersiz. Çocuklar kazada ölümle burun buruna geldi. Ulaştırma Bakanı yetkisinin farkına değil, Eğitim bakanı halen top çeviriyor. Biri obirini, obiri bir diğerini suçluyor…

Cumhurbaşkanı mülkiyet konusunda yaşananlar nedeniyle Rum liderle görüşmeyi, yüzüne yüzüne gerçekleri haykırmayı, bunları BM tutanaklarına geçirmeyi reddettiğini anlatırken, tepki en büyük destekçisi parti milletvekilinden geliyor. Bu uyumsuzluk sizleri rahatsız etmiyor mu?

Dikkat edin. Bugün verdiğimiz hiçbir kavga, geleceği kurtarmak için değildir. Bunun için kavga verdiğini söyleyenler de kullandıkları argümanlarla aslında Kıbrıs Türkü’nü kaybedeceği bir kavgaya sürüklüyorlar. Bu gerçeği görmemiz ve doğru zemine evrilmemiz gerekiyor

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.