“Her otele bir ambulans, bir de doktor” saçmalığına döndü tartışma…
04/04/2025












Hüseyin Ekmekci
DAKİKA DAKİKA VOLKAN KONAK’A MÜDAHALENİN DETAYLARI:
- AMBULANS 7.5 DAKİKADA GELDİ
- OLAY ANINDA 30 SANİYE İÇİNDE 3 DOKTOR MÜDAHALEYE BAŞLADI
- NABIZ ATMIYORDU…
- HİÇBİR TIBBİ MÜDAHALEYE CEVAP VERMEDİ
“HER OTELE BİR AMBULANS, BİR DE DOKTOR” SAÇMALIĞINA DÖNDÜ TARTIŞMA… ASLOLAN ACİL VAKALARA MÜDAHALE SÜRESİ VE AMBULANSLARIN DONANIMI…
Bazı tartışmalar var ki, insanı hayretler içinde bırakıyor. Volkan Konak’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) hayatını kaybetmesinin ardından, olayın trajedisini bir kenara bırakıp gerçeklerden kopuk taleplerle gündemi meşgul edenler var
“Her otele bir ambulans, bir doktor zorunluluğu” isteyenler bile çıkmış. Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir uygulama var? KKTC’nin sağlık sistemi belli bir kapasiteye sahip ve ne bu kadar doktor ne de bu kadar ambulans var.
Olayın üzerinden günler geçti ama hala bilimsel gerçekler yerine duygusal tepkilerle konuşuluyor. Oysa sağlık hizmetlerinin belli standartları var. Acil vakalara ambulansların ortalama 10-11 dakika içinde ulaşması gerekiyor. Üstelik bu ambulanslar tam donanımlı olmalı.
Elektroşok cihazı, entübasyon malzemeleri, solunum destek ekipmanları ve her türlü acil müdahale gereçleriyle donatılmış olmalı. Ambulans içerisindeki acil müdahale ekibi, doktor ve hemşireler alanında uzman olmalı… Peki, Volkan Konak’a bu standartlar içinde müdahale edilmedi mi?
Gerçekler çok net. Konak’ın fenalaşmasının ardından 30’uncu saniyede üç doktor başındaydı. Üstelik biri kardiyologdu. Devlet ambulansı 8 dakikada olay yerine ulaştı, anlaşmalı özel hastane ambulansı ise 9’uncu dakikada geldi.
Ambulans ile gelen sağlık ekipleri arasında dahiliye doktoru vardı. Peki sonuç? Nabız sıfır. Ne kalp masajına ne solunum desteğine yanıt vermedi Volkan Konak. Dakikalarca aralıklı kalp masajı, solunum desteği bizzat biri kardiyolog, 3 doktor tarafından uygulandı… O an hayatını kaybetmişti.
Dahası var. Konak, mide sorunları nedeniyle defalarca alarm vermişti. Fakat çözüm olarak aldığı şeyler; ılık süt ve mide asidini bastıran ilaçlardı. Aslında bedeninin verdiği sinyalleri ciddiye alsaydı, belki farklı bir senaryo yaşanabilirdi. Çok üzgünüm, çok…
Şimdi bu trajedi üzerinden anlamsız bir tartışma yürüyor. KKTC otelleri aşağılanıyor… KKTC’de her otele doktor ve ambulans tahsis edilmesi gerektiğini söyleyenler var. Peki, o zaman kalabalık bir restoranda biri hayatını kaybetse? Aynı talebi mi dile getirecekler? Sonu yok
Dünyada ambulans hizmetlerinin belli standartları var. Avrupa’da acil çağrılara yanıt süresi şehir içinde 8-10 dakika, kırsal bölgelerde ise 15-20 dakika arasında değişiyor. Ambulanslar, ileri yaşam desteği sağlayacak şekilde donatılmış ve eğitimli sağlık personeliyle hizmet veriyor.
ABD’de ise 911 sistemiyle entegre çalışan ambulanslar, hastayı stabilize ettikten sonra en yakın tam teşekküllü hastaneye ulaştırmayı hedefliyor. İngiltere’de ambulanslar vakaya göre sınıflandırılarak öncelik belirleniyor. Kalp krizi veya solunum durması gibi vakalara 7-8 dakika içinde ulaşılması hedefleniyor.
KKTC’de de sağlık sisteminin iyileştirilmesi, ambulansların tam donanımlı olması, ilk yardım ekiplerinin kusursuz çalışması hepimizin ortak talebi olmalı. Ama olayın gerçeklerinden kopup, her yere 24 saat doktor ve ambulans istemek gerçekçi bir çözüm değil.
Elbette bazı kalabalık organizasyonlar ve etkinlikler özel önlemleri gerektirebilir. Otel içerisinde revir hizmetleri, acil müdahale sağlık ekipmanları ile dizayn edilebilir. Ama bunun genele yayılması, sağlık sisteminin işlemez hale gelmesinden başka bir sonuç doğurmaz.
Volkan Konak’ı büyük bir üzüntüyle uğurladık. Olay üzerinden prim yapmaya çalışannlar yakamızdan düşsün… Arkasından yürütülen bu mantık dışı tartışmalar hepimizi üzüyor. Maalesef, yere yığıldı, hiçbir müdahaleye tepki vermedi. KKTC’de sağlık sisteminin eksiklerini bir bütün olarak, akılcı bir şekilde gidermeye odaklanmalıyız. Aksi takdirde, hiçbirimiz gerçek çözümlere ulaşamayacağız.
NOT: Baş örtüsü konusunda net bir karar veremedi. Eğilim, okullarda serbest kalması yönünde, kamuoyu tepkisinden korkuluyor. Sendikacıların Türkiye iktidarını hedef alan açıklamaları büyük rahatsızlık ve huzursuzluk yarattı… Yansımalarını ve gelinen aşamayı anlatacağız…
- Yetersizliğin dibe vurduğu bu vasat dönem, hiç bir dönemde yaşanmamıştı…
- Hızla geriye gidiş var ama farkında değiliz
- Bugün değilse ne zaman?
- Çözümün önündeki en büyük engel, adadaki gizlenmeyi bilen para olabilir
- Emrah Yeşilırmak’ın net bir şekilde dokunulmazlığının kaldırılmasına itirazı yok…
- Yıllardır reform konuşmuyoruz...
- İsrailli tutuklandı; yalnız bırakıldı… Macar ve alman kadınlar tutuklandı “bana ne?” dendi… Şimdi sıra Kıbrıslı Türklere geldi…
- Yeteri kadar kavga ettik… eyleme geçmeliyiz…
- Kendi teknoloji festivalimizi dünyaya açabiliriz…
- O, 1 Mayıs mitinglerinin “İsmet abla”sıydı
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






