Herkes hep aynı soruyu soruyor birbirine; “Ne olacak bu zamlar böyle?” diye…

   Artık zamlar çok sık, arka arkaya geliyor. Hatta bir ürünü zamlı satın almaya yetişemeden yeniden zamlanıyor.

    Bu akşam tüp gaza tam 40 TL zam geldi… Zaten belliydi böyle olacağı, yine bazı marketler, bakkallar ya tüp gaz satmıyor ya da “tek tüp gaz satın alabilirsiniz” gibi sınırlı satış yapıyordu.

   Alıştık artık, ülkede bir şeye ulaşmadığınızda, piyasada bulamadığınızda o ürün zamlanıyor demektir.

   Öyle de oluyor maalesef, birkaç gündür akaryakıt ve tüm gaz bulmakta zorlandı insanlar, bir baktık ki bu akşam ikisine birden zam geldi.

    Bu arada bazı market ve bakkallarda, tüp gaz için kredi kartıyla ödeme kabul edilmiyor, parayla ödeme isteniyor.

   Tüp gazda kâr azmış, kredi kartı ile ödemelerde bankanın komisyonu, tüp gazdan kalacak kârı yiyormuş, o nedenle parayla ödeme kabul ediyorlarmış.

   Eğer yanınızda para yoksa kredi kartı ödemenizden tüp gaz için fazladan para kesiyorlar. Hem zamlı satın alıyorsunuz hem de üstüne komisyon payı ödüyorsunuz. Çıldırmamak elde değil.

   5- 15 günde bir akaryakıt için fiyat belirleme sistemiyle, dövizin de sürekli yükseldiği bu dönemde sık sık zam olacağı belliydi zaten…

   “Döviz krizi dış kaynaklı” diyorlar, “Bizden kaynaklanmıyor” diyorlar, “Akaryakıtı, tüp gazı getiren firmalar dövizdeki dalgalanmadan dolayı zarar ediyor, zamlar mecburdur” diyorlar…

    Tamam hepsini anlıyoruz da vatandaş ne yapsın? Vatandaş bu zamlara nasıl yetişsin?

    Emekçinin, dar gelirlinin halini soran var mı? Nereden bulacak, nasıl ödeyecek?

     Bir şekilde vatandaşını sorumanın yolunu bulmalıdır, çare üretmelidir, açılım yağmalıdır… “Ne yapalım? Yapacak bir şey yok” demek ya da onu der gibi sessizliğe bürünmek hükümet edenlere yakışır mı?

    Hükümet böyle zamanlarda vatandaşını korumak zorunda değil midir? Öyledir de bizim hükümet kayıplarda…

    Tabii bu ülkede zamlanan yalnızca akaryakıt ve tüp gaz değil… Her şey zamlanıyor, hatta akaryakıt ile tüp gaz, başka zincirleme zamlara da neden oluyor.

    Bu arada halk için çözüm bulamayan hükümete, Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) bazı önerilerde bulundu.

    TUTDER, hükümetin aldığı bazı vergi ve harçlardan feragat etmesi durumunda raflarda daha ucuz ürünler olacağını söylüyor, bu amaçla kampanya bile başlattılar.

    Devletin 6 aylığına gıda ve temizlik ürünlerinden ithalatta aldığı KDV, stopaj ve fiyat istikrar fonundan vazgeçilmesini talep eden TUTDER, temel gıda ürünleri üzerindeki ithalat yasaklarının kaldırılarak piyasanın ucuzlatılmasını öneriyor.

    Bu fon ve vergileri önden devlete ödeyerek daha sonra halktan devlet adına toplayan firmaların kendi ürünlerinde satış noktalarıyla da anlaşarak ek indirimler uygulayabileceğini belirten TUTDER, satış noktalarının, marketlerin kampanyaya dahil olmasını teşvik ederek onların da kampanya süresince indirimler uygulamalarının sağlanabileceğini vurguluyor.

     Peki hükümet edenler, TUTDER’in bu önerisi için ne diyor? Hükümet yetkilileri, söz konusu önerilerini uzmanlarına inceletiyormuş…

    TUTDER, önerilerini 6 Aralık’ta yapmıştı, bugün 8’inci gün, bir haftayı aşkın bir sürede bu uzmanlar incelemesini bitiremez mi? Ne incelemeymiş bu ki bitmek bilmiyor.

    Yoka hükümet edenler, ithal ürünlerden aldıkları vergi ve harçlardan feragat etmek istemiyor mu? İsteksizlik mi var, niyet mi yok? Öyle görülüyor, hükümet kendi alacaklarından vazgeçmek istemiyor ama zamlar için de hiçbir tedbir almıyor.

    TUTDER’in önerilerini olumlu bulmakla birlikte, yerli üreticinin de unutulmamasını, döviz bazındaki girdileri, hammaddeleri için tedbir alınması gerektiğini düşünüyorum.

    Pahalılıktan dolayı insanlar hiçbir şey satın alamaz duruma geldi, bu konuda hiçbir açılım ortaya koyamayan hükümet, en azından bu tür önerilere kayıtsız kalmamalıdır.

    Pahalılık ateşinden yanıp kavrulan halk için mutlaka bir şeyler yapılması gerekiyor, hükümet bu konuda kafa patlatanları, önerilerde bulunanları dinlemelidir, öyle “komiteye havale ettik inceliyorlar” gibi konuyu sürüncemede bırakan tavırlardan vazgeçilmelidir.