Hiçbir şey yapmadan sınır kapılarındaki sorun çözülemez…
04/05/2022
Ali Baturay
Ali BATURAY
Hemen her gün insanlar arıyor ve “sınır kapılarındaki izdihamı yazın, çekilecek gibi değil” diyor.
Yazıyoruz, daha önce de defalarca yazdık.
Diğer meslektaşlarımız da haber yapıyor, gazetelerinde manşete çekiyor, köşe yazılarına konu ediyor, çokça haber oluyor bu konu ama bir şey değişmiyor.
Çare bulunamayan birçok kronik sorun gibi buna da çare bulamıyorlar.
Onların derdi zaten hükümet kurup hükümet bozmak, kimin başbakan olacağına karar vermek, başka bir dertle ilgilendikleri yok ki…
Hem Kuzey Kıbrıs’a gelmek isteyen Rumlar hem turistler hem de güneye geçip geri dönecek olan Kıbrıslı Türkler tam bir eziyet çekiyor.
Kuzeye geçmek için saatlerce beklemek zorunda kalıyorlar, dört saat, hatta daha fazla beklediğini söyleyenler var.
İnsanlar Almanya’ya, İngiltere’ye, Hollanda’ya ya da başka bir Avrupa ülkesine varacak saat kadar sınır kapısında bekliyor. Bu olacak iş değil…
Kuzeye geçmek isteyen ama ilerlemek bilmeyen araç kuyruğu nedeniyle geri dönen Rumlar olduğunu söylüyor bizi arayan vatandaşlar.
Rumların ve turistlerin kuzeye geçmesinin, bizim için ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek var mı ki?
Esnafın, perakendecilerin, birçok işyerinin hayat kaynağı güneyden gelen müşterilerdir, onlar sayesinde ayakta duruyorlar.
En zor günlerde ülkeye döviz giriyor olması oldukça önemli.
Yani güneyden gelecek müşteriler sınır kapılarında bu kadar çok beklememeli.
Tabii ki güneyde çalışan vatandaşlarımız da geri dönerken bu eziyeti çekmemeli.
Bunun için bir şeyler yapılmalı, çünkü hiçbir şey yapılmıyor, sorunun öylece yaşanması seyrediliyor.
Sanki güneyden ülkemize Rum ve turist müşterin gelmesini istemiyormuşuz gibi.
Sanki gelenler bize ağırlık, külfetmiş gibi, sanki onları bıktırıp da kaçırmak istiyormuşuz gibi…
Yeni kapılar açılması gerekiyor ve evet o uzun sürecek gibi görünüyor ama mevcut durumu düzeltmek için de çaba sarf edilmiyor.
Sınır kapılarında personel yetersizliği var, şimdi değil, uzun zamandır var…
İhtiyaç olmayan yerlere partizanca personel istihdam edilirken, sınır kapıları neden takviye edilmiyor?
Ülke için bu kadar hayati olan ‘güneyden gelecek müşterilerin’ rahatça sınırı geçmesi, gelirken eziyet çekmemesi için sınır kapılarına acilen istihdam yapılmalıdır.
Sınırda uzun kuyruklar oluştuğunda, sıkışıklık yaşandığında zaman zaman Rum muhaceret görevlileri Kıbrıslı Rumlar için kimlik kontrolü istemiyor, kontrolü gevşetiyor.
Bunu Kıbrıs Türk tarafı da zaman zaman yapabilmelidir, formaliteleri azaltabilir, zaten kameralar var, hangi aracın girip çıktığı kameralara yansıyor.
Yeni sınır kapısı açmaya gelince, “Türk tarafı istiyor ama Rum yanaşmıyor” deniliyor.
İstemek yetmez, bastırmak, ısrarcı olmak gerekir.
Tabii ki Rum Hükümeti yeni sınır kapısı istemeyecek, istemediğini herkes biliyor.
Güneyden bu kadar çok insanın Kuzeye akın ettiği bir dönemde Rum Hükümetinin yeni sınır kapısı istemediğini çocuklar bile bilir.
“Ne yapalım, konuştuk, sorduk, istemiyorlar” demek yetmez, ısrar etmek gerekir, hatta siz bu taraftan kapıyı açma çalışması başlatın, yani siz açın, o aşamaya gelin, bakalım onlar açacak mı açmayacak mı?
Siz fiilen başlatın bakalım çalışmaları, onlar bunun karşısında durabilecek mi?
Siz gösterin onlara gerçekten istediğinizi hem Rumlara hem BM’ye hem de AB’ye gösterin, siz açma aşamasına gelin bakalım onlar direnebilecek mi?
Türk tarafı olarak kapı açmak istediğinizi, gerçekten istediğinizi kanıtlayacaksınız. Çünkü ben gerçekten açmak istediğinize emin değilim. “İsterim” demek yetmiyor.
Bu sorun hem sınır kapılarındaki yetersizlikleri gidermede hem de sınır kapısı açmada irade ister, istek ister, mücadele ister.
Gönülsüz, isteksiz, ilgisiz davranıp da “istiyoruz” demekle olmaz bu işler…
Hiçbir şey yapmadan bir sorunu çözmek mümkün değildir, yönetenler böyle isteksiz davrandıkları sürece de bu sorun çözülmeyecek maalesef.
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız