TRAFİK IŞIKLARINA KALP KOYAN VATANDAŞ ŞAK DİYE YAKALANDI, PAT DİYE DAVASI OKUNDU… YA HIRSIZLAR, ARSIZLAR, YOLSUZLAR, VANDALLAR? ADALET ORALARDA NEDEN GECİKİYOR?

OYSA BU ÜLKE, ARSIZLARIN, YOLSUZLARIN, HIRSIZLARIN, VANDALLARIN, CANİLERİN HEM SİYASETİ HEM DE SOKAĞI ESİR ALDIĞI BİR ÜLKE ARTIK

Lefkoşa Atatürk Stadyumu önündeki trafik ışıklarında dün “gülümseten bir suç” işlendi. Trafikteki kırmızı ışık, bir anda kalp şeklinde yanmaya başladı. Haliyle, bu otorite uygulaması değil, bir vatandaşın yaratıcılığıydı. Ama devlet malında… Dava okundu, hemen…

Haliyle devletin hızına, otoritenin gücüne hayran kalıyorsunuz. Şak diye yakaladı, pat diye davayı okudu. Oysa bu ülke, arsızların, yolsuzların, hırsızların, vandalların, canilerin hem siyaseti hem de sokağı esir aldığı bir ülke artık

Keşke bu otorite, her olayda, her adımda bu kadar hızlı olsa. Keşke bu otorite, kamunun tüm kurumlarında aynı hızda ve aynı kararlılıkta ilerlese… O zaman adalet yerini daha hızlı bulur, insanlarımız da daha hızlı huzur bulurdu

Güzelyurt’ta önceki gece yaşanan olay da bunun bir göstergesi aslında. 2 yıl önce bir restaurantta tamamlanmayan bir kavganın öcünü, Güzelyurt’ta 60 genç bir mekandayken almak? Kurşun yağdırmak? Yere düşen yaralıları yumruklamak?

Güzelyurt’taki olayda, aslında olay içerisinde olay var. Düşünün, kısa süre önce vatandaş yapılan, vatandaş yapılmazdan önce de adam kaçırma, dövme gibi suçları olanlar görmezden geliniyor. Bellerinde silahlarla gezebiliyor

Umarım, polis teşkilatı bu olayın dibine kadar gider. Silahı nerden bulmuşlar? Bellerine kim takmış o silahı? Onca vukuata rağmen, nasıl vatandaş olmuşlar? Nasıl çeteleşmişler? Başka hangi eylemleri gerçekleştirmişler? Arkalarında biri var mı?

Maalesef, bir dönem, mafyavari kim varsa ya vatandaşlık verilmiş, ya oturma izni. Bu da ülkede ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu gösteriyor. Bakanlar, milletvekilleri de dahil, artık kimse, hiçbir mekanda güvende falan değil… Herkes tedbirini ona göre almalı…

GÖRÜNTÜLER ELİMİZE GEÇTİ, VURULMA ANINI PROGRAMDA YAYINLAYACAĞIZ… Eminim hayretler içerisinde izleyeceksiniz. Elbette korku içerisinde… Kaygılanarak… Yolların, sokakların kimlere teslim edildiğini bir kez daha düşünmek gerekiyor…

İğrenç bir koku artık Lefkoşa’yı esir aldı… Sabah Hamitköy’de başlayan yolculuğum, Gönyeli’ye kadar devam ediyor. Gel gör ki, aynı pis koku, aynı yanık kokusu, aynı iğrenç koku nefes alıp vermeyi zorlaştırıyor. İstiyorsunuz ki, nefes almadan yaşansın, öksürük de cabası…

İki haftadır Lefkoşa ve çevresi bu çileyi çekiyor. Sorumlusu var mı? Güngör Çöplüğü’nde yanlış işlem yapanların sorumluluğu var mı? Günlerdir çöpler nereye dökülüyor? Ülkenin her tarafı çöp yığınına dönerken, insan ister istemez soruyor: Ne işe yararsınız ama siz?