Hızla Geriye Gidiş Var Ama Farkında Değiliz
29/12/2021
Hüseyin Ekmekci
Dağınık bir yapıda sorunların biriktiği, hiçbir partinin ülkenin direk sorunlarına çözüm önerisi yapmadığı, rakamların bilinmediği, halka güç gösterisi ve “en iyi biziz” üzerinden bir seçim kampanyası yürütülüyor.
Bu halkın temel sorunları bellidir. Kamu verimsizdir. Ülke insanının her alanda ürettiği kaynakları kamudaki maaş yükü emiyor. Emdiği gibi, halka hizmet vermiyor. Tüm üretim, değişim, reform adımları çarpık bürokrasi ve kamu yapısına takılıyor
Ombudsman, Sayıştay gibi kurumlar demokrasinin temeli. Ortaya çıkardıkları raporlar başta parlamento ve bakanlıklar olmak üzere, polis ve Başsavcılık tarafından da dikkate alınmıyor. Yapanın yanına kar kalıyor, çalan çalıyor, rüşvet alan soruşturulmuyor
Bu ülkenin ayağa kalkması için üretmesi gerek. Sanayi ve tarım bölgeleri resmen dökülüyor. Organize sanayi bölgelerine giren çıkan belli değil, organize hayvancılık bölgeleri yok, olanlar da Alt yapısız. Basit gibi gelebilir, ama bu bile kamunun üretime duyduğu saygının göstergesi
Ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim, döviz artsa bile piyasanın ucuzlaması gerekiyor. Bir devlet, halkının gözü önünde fakirleşmesine seyredemez, seyretmemeli. Ancak, KKTC yapısı maaş ödemeye endekslenmiş, halkın bütününü kucaklamıyor
Zor zamanlardan geçiyoruz. Ne yapalım? Dalgasız denizde herkes kaptan. Oysa şimdi bize lider lazım. Ekonomiyi sırtlanacak, verimliliği artıracak, dar gelirlinin yanında duracak, gençlere umut verecek, üretimi ayakta tutacak, alım gücünü artıracak kararlar…
Bir plansızlıktır da gider. Bakın parti başkanlarına, parti sözcülerine, ekonomiyi kurtaracak diye parti kadrolarına alınanlara? Bu ülkenin 2 yıldaki kayıpları, eriyen serveti, düşen alım gücü için çare üreten, ayakları yere basan öneriler yapan var mı?
TL kullandıkça batıyoruz. Efendim döviz düşmüş. Kör etti da düştü. Doların 7, Euro’nun 8.5, Sterlinin 10 TL olduğu zamanlardan geldiğimiz yere bak. Kısa sürede, hem de Pandemi zararları da cabası. 15-16 TL arasında oynayan sterlinle kim nereye gidecek?
Türkiye ile görüşülmüş de, kamu maliyesine kaynak aktaracakmış da, rahatlama sağlanacakmış. Başbakan ödeme planı açıkladı. Bakın bakalım, ne ödüyor. Batmış devlet, ancak da personeline ve sağa sola biriken borçlarını ödüyor, halkı kucaklamıyor
“Benim yurdum ikiye bölünmüş ortasından, hangi yarısını sevmeli insan” demişti Neşe Yaşın. Bir bölünme de böyle yaşıyoruz ada yarısında. Kamu- özel diye böldüler, ne birine hayrı var sistemin, ne diğerine faydası. Şimdi uğraş dur, düzelmiyor
Bu ülkeyi yönetenlerin aklında “daha fazla iktidarda kalma” olduğu sürece de düzelmeyecek. Sefalet de bu cicili bicili hallerimizin altında devam edecek. Daha da Ortadoğulu olmaya, çağdaş dünya değerlerine uzaktan bakmama davam edeceğiz
Altında arabası, cebinde içki parası, çocuğunun okul parası olan da kendini mutlu sayacak, “ne güzel ülkede yaşarız” deyip, yolumuza devam edeceğiz. Çağdaş dünya değerleri bunlar mı? Hani demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları, dünyalı olmak?
Tartışmaya, anlatmaya devam edeceğiz. Gücenen gücensin, darılan darılsın. Kendimiz için en iyisini, istemeye, çağdaş, demokratik, verimli bir kamu yönetimi talep etmeye devam edeceğiz. Yorum ve görüşlerinizi bekliyorum
- Yolsuzluk sıralamasında 180 ülke arasında 140’ıncı sıradayız
- Gözler kör, kulaklar sağır…
- DOKUZ GÜN TATİL DE BİTTİĞİNE GÖRE; BU ENERJİYLE MEMLEKETİN SORUNLARINA DA BİR ÇARE BULUNUR ARTIK…
- Sloganlarla ülke yönetilmez
- Üreten de tüketen de mutsuz…
- Hükümet vermeden almayı marifet saymış
- Et fiyatları üzerinden yaşanan kavgada kaybeden gene tüketici
- Eğitim her açıdan dökülüyor…
- Yolun sonundayız…
- Adalet; Demokrasi; Liyakat…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız