HÜKÜMET DÖRT AYDA 170 MİLYON DOLAR BORÇ ALDI. YÜKSEK FAİZLE ALINAN BORCU ÖDEMEK İÇİN ŞİMDİ YENİDEN BORÇ ALMA İHALESİNE ÇIKILIYOR. İSTENEN BORÇ 1 MİLYAR TL’YE EK OLARAK 16 MİLYON DOLAR, 8 MİLYON EURO, 10 MİLYON STERLİNTAMAMI MAAŞ ÖDEMEK İÇİN

BORÇ BORÇLA KAPATILIYOR; SADECE MAAŞ ÖDENİYOR. YATIRIM YOK, GELİŞİM YOK, SİSTEM YOK... ARACILAR RES'EN VERGİ SİLDİRMEK İÇİN VERGİ DAİRESİNE BASKI YAPIYOR. MAAŞ ÖDEMEYE PARA YOK AMA İSTİHDAMLAR DA DEVAM EDİYOR...

BORÇLANMA İHALESİNE BANKA İLGİSİ AZALIYOR; ŞİMDİ DE KAMU KAYNAKLARINA ÇÖKÜLME ÇABASI VAR. KALKINMA BANKASI İHALEYE KATILDI. ŞİMDİ İSTENEN İHTİYAT SANDIĞI FONUNUN DA BORÇ VERMESİ. GELECEĞİMİZ ÇALINIRKEN SENDİKALAR NEDEN SESSİZ? MAAŞ ÖDENİYOR DİYE? PEKİ YARINLAR? YA SONRA?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için 2025 yılı, Maliye Bakanlığı için adeta borçlanma maratonuna dönüştü. Maaşları ödeyebilmek için Merkez Bankası kapısı aşındırıldı. Hükümet, sadece dört ayda dört ayrı borçlanma ihalesine çıktı.

Öyle ki; Türk Lirası yetmedi, dolar yetmedi, Euro yetmedi, sterlin bile arandı. Hazine artık her para biriminden borçlanıyor. Artık her ay sonu bir gelenek haline gelen borçlanma, yüksek faiz yükünü de beraberinde getiriyor…

Şubat ayında 30 milyon dolarla başladı bu borç hikâyesi. Ardından 750 milyon TL’ye ek olarak 20 milyon dolar daha borçlandık. Mart ayında yetmedi, bu kez 7 milyon dolar ve 10 milyon sterlin. Her seferinde “SWAP ile TL’ye çevrilecek” diyerek kamuoyuna şirin gösterdiler.

Mayıs ayı başına geldiğimizde hükümetin toplam borcu 170 milyon dolar civarındaydı. Geride kalan dört ayda hükümet yaklaşık 1.5 aylık maaşı borçlanarak ödeyen bir çark kurdu. İşin özeti de bu aslında. Maaş dahi ödemekten aciz bir hükümet, yüzde 40’ın üzerinde faizle sürekli borçlanıyor

Borçlanma da bununla bitmedi tabi. Bir duyuru da hafta sonu geldi. 27 Mayıs 2025 tarihli yeni ihale duyurusu yapıldı. 5 ayın sonunda, bu kez hem borcu borçla ödemek, hem faiz ödemek, hem de eksilen maaş ödeneğini sağlamak için adım atıldı.

Hedeflenen borç: 1 milyar Türk Lirası, 16 milyon dolar, 8 milyon euro, 10 milyon sterlin. Bir seferde borçlanılacak miktar bu. Artık cep delik cepken delik, don delik, mintan delik… Borçlandıkça borçlanıyor hükümet… 170 milyon dolar yani 6.5 milyar TL’ye ek olarak, yeni bir borçlanma daha…

Maalesef ülkenin gelirlerini artırmak için bir planlama yok. Olan ne biliyor musunuz? Durmaksızın Res’en vergi çıkarmak. Örneğin Mart ve Nisan aylarında bu yöntem izlendi. Buna rağmen, borç faizlerini ve maaşları aynı anda ödeyecek kaynak toplanamadı

Bu ülkenin gelirleri değil, borçları planlanıyor artık. Gelecek nesillerin alın teri bugünden ipotek altına alınıyor. Hükümet “ödemeye devam” derken; kamu, sağlık, eğitim, altyapı, hepsi çöküyor. Dört ayda 170 milyon dolar döviz karşılığı borçlanma yapılmış. Bu, borçla dönen bir düzenin iflasıdır.

Kendimizi kandırmayalım. 2025 bütçesi daha yılın ortasında çökmüş durumda. Kasada para yok, vizyon yok, reform hiç yok. Tek refleks: Borçlan, öde, yine borçlan! KKTC Maliyesi artık ekonomik değil, siyasi bir meseledir. Çünkü bu kadar borcu yalnızca beceriksizlik değil, umursamazlık da yaratır.

Bir taraftan Res’en vergilerle sektörler sık boğaz ediliyor, diğer taraftan aracılar vergi sildirmek için bakanlıklardan güç alarak vergi dairesini basıyor… Ekonomi politikası yok, mali politika yok. Ama partizanlık da diz boyu

Bakınız, hafta sonu yine partililere propaganda ile geçti. “İyi ki bu hükümet var…” Peki borç? Dağ kadar. Her hafta sonu iştahla partisine sahip çıkan bu kitle… Sadece kurultay sonrası başbakanlığa 182 kişi istihdam edildi. Borçla maaş ödeyen bir devlete binen mali yükü varın siz hesaplayın…