Hükümet, halkın hayatını zorlaştırmak için mi var?
06/01/2021
Ali Baturay
Ülkemizde zaten işler bir tuhaftı, Covid-19 salgınıyla tam tuhaf olmuş durumda.
Gün geçmiyor ki halkı şaşırtmayan bir şey olmasın.
Aslında o kadar alıştık ki şaşırmıyoruz da artık, kızıyoruz, öfkeleniyoruz ve bir yerde de ülke yöneticilerinin daha duyarlı olmalarını bekliyoruz.
Covid-19 salgını ülkeyi kasıp kavururken, ülke insanı çok zor günlerden geçerken devletten alınan hizmetlerin harçlarına yüklü miktarda zam yapılmasına tepkiler yükselirken ve bu konuda bir özür, bir düzeltme beklenirken Başbakan Ersan Saner’in bu konudaki özrü, kabahatinden büyük oldu.
Başbakanın dediğine göre, hükümet “hayat pahalılığı” ödeneğiyle bu durumu düzeltecek, ya da hayat pahalılığı ödeneğini verebilmek için harçlara yine yüklü zam yapıldı… Nasıl anlamak isterseniz öyle anlayın işte.
Mecliste yapılan bu konuşmayı ekrandan dinlediğimde kulaklarıma inanamadım, dil sürçmesi olduğunu zannettim.
Mart 2020’den beridir, yani Covid-19’un ülkemizde görüldüğü günden beri hükümetin devlet çalışanları ile özel sektör çalışanları arasında eşitlik sağlayamadığı eleştirileri yapılıyor.
Mart 2020’den beridir reel sektöre hükümetin katkı yapamadığı, kaderine terk ettiği söylenip duruluyor, ciddi eleştiriler yapılıyor.
Bu konuda onlarca da örnek var, şimdi yine size bunları sıralamayayım, çünkü defalarca yazdım.
Onca tepki, eleştiri ve büyük beklenti ortadayken, siz kalkın ve tüm toplumu ilgilendiren bir konuda yine “devlet çalışanlarına” yapacağınız bir hizmetten söz edin.
Anlayamıyorum, bu ülke yöneticileri ya özel sektörü ve çalışanını gerçekten tanıyamamış ve anlayamamış, ya da mahsus insanları çatlatmaya çalışıyorlar.
Bu arada sayın başbakan, milletvekili olana kadar özel sektör çalışanıydı ve özel sektörü çok da iyi bildiğine eminim ama ülke yönetilen o koltuklara oturunca ne olursa oluyor işte.
Allah aşkına “hayat pahalılığı” alan kesim hangisidir? Tabii ki devlet çalışanlarıdır.
Siz harçlara yaptığınız okkalı zamlarla tüm halkın cebine elinizi sokacaksınız, sonra da bu artışlarla “devlet çalışanına hayat pahalılığı ödeneğini halledeceğinizi” söyleyeceksiniz.
Siz yine özel sektörü görmezden geleceksiniz ya da görmezden geldiğiniz imasında bulunacaksınız…
Bu bir dil sürçmesi değilse, başbakan yıllarca özelde çalışmış ve özel sektörü çok iyi biliyorsa, amacı özelde çalışanları çıldırtmak da değilse nedir peki?
Yoksa sayın başbakan, kamu çalışanını özel sektöre dolaylı olarak işaret ediyor, şikayette mi bulunuyor? “Ne yapalım, ödemek zorundayız, başlımızda bir derttir, sizden alıp onlara vereceğiz” demek mi istiyor. İnşallah bu tavır bir “böl- yönet” taktiği değildir.
Yapmayın, zaten devlet çalışanları ile özel sektör çalışanları birbirine düşman oldu, daha da bunun üzerine gitmeyin, daha da bu “eşitsizliği” derinleştirmeyin.
Bu duruma kamu sendikaları da tepki gösterdi, hükümetin kitleleri birbirine düşman etme siyasetinden vazgeçilmesi istediler.
Yeni bir başbakan, yeni bir hükümet görevde, önceki hükümetin hatalarını düzelterek yol alacaklarına, öncekinin yaptığı hataları tekrarlayarak ilerliyorlar.
Hükümet edenler, tüm vatandaşlarını eşit görmeli ve onlara eşit hizmet etmelidir, onlar arasında ayrım ya da eşitsizlik yapmadığını göstermelidir.
Bu saatten sonra hükümetin var gücüyle reel sektöre yönelik projeler, paketler hazırlaması gerekmektedir, yanmış, yıkılmış ortamı düzeltmenin yollarını bulmalıdır.
Böyle diyorum da emlak vergilerine yapılan ve yüzde 60’a varan zammı görünce, bu ülkeyi yönetenlerin hem mantıklı düşünemediğini hem de vicdanlı olmadığını düşünüyor insan.
“Emlak vergileri düşük kalmış ve düzenleme şartmış”, işte aynı yere geldik.
Nasıl ki her sene otomatik harçlara yapılan zamlar için “Bu Covid-19 salgınında zorda olan halkı düşünerek zam yapmamalıydınız” diyoruz ya bu konuda da benzer bir şey söyleyeyim.
Bunca yıldır düzenleme yapmadığınız emlak vergilerine okkalı zammı salgın günlerinde mi denk getirdiniz? “Zaten zordasınız size bir darbe de ben indireyim” mi demek istiyorsunuz?
Hükümet edenler halkın hayatını kolaylaştırmak için mi var yoksa zorlaştırmak için mi?
Yeni hükümetin daha göreve geldiği ilk haftadan yaptıklarına baktığımızda bundan sonra başımıza gelecekler hakkında düşünmek bile istemiyorum.
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız