Başbakan Tufan Erhürman ve Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, hızlı bir Türkiye turu yaparak, adaya döndü.

Sabah başladılar, akşam bitirip döndüler…

Başbakan yardımcısı ve Kıbrıs İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı Recep Akdağ…

Başbakan Binali Yıldırım…

Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile “her şey” konuşuldu.

Heyette, “Ekonomi Bakanı” olmaması ilk başta enteresan geldi.

Sonuçta, “hükümetin kurulma aşamasında yaşananlar” var…

Afrika Gazetesi olayları…

Milletvekili Doğuş Derya’nın çıkışı, ki partisi hükümetin büyük ortağı…

Bu nedenle, “gergin” bir görüşme beklentisi vardı.

Aksine, “zorla randevu verildiği” intibası hakimdi…

Her üç görüşme de “verimli ve pozitif” olarak nitelendirildi.

Aşağıda daha da açacağım ama…

“İsimlerin yarattığı” tahribat görüşülmedi.

Ancak, “Türkiye, özellikle dost ve kardeş ülke KKTC’den gelen hakaret, saldırı ve aşağılamaları hak etmiyor” denildi.

Hatta:

“Kendi evinizde demokrasi anlayışına saygımız var, ancak sizin evden bizim eve bu denli hakaret hoş değil, doğru değil, ilişkilerimizi zedeler…” 

Dendi özetle…

Karşılıklı “hassasiyetlere” vurgu yapıldı…

Tüm konularda taraflar birbirine “Açık yüreklilikle” cevap verildi.

Kıbrıs konusunda tam bir uyum sergilendi.

Hatta, “Akıncı- Türkiye ilişkileri” kıyaslandığında, hükümetin Akıncı’dan da Türkiye’nin görüşlerine yakın olduğu gözlemlendi.

“Ekonomiye ağırlık verin”

Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ile yapılan dörtlü görüşmede, “ekonomi” en ağırlıklı gündem oldu.

Binali Yıldırım, “Gelecek her projeye kaynak sağlama” sözü verdi.

Recep Akdağ, “sık sık bir araya gelerek, siyasi kararlarla hızlı ilerleme, bürokrasinin önünü açma, işini kolaylaştırma” önerdi.

İkisi de kabul gördü.

“Refah seviyesini artırın, bunun için projeler geliştirin” dedi Binali Yıldırım.

Başbakan Erhürman ise, bir çok alanda hızlı adım atılacağını söyledi.

Bir önceki hükümetin yarım bıraktığı, “hastaneler, sağlık, su, enerji” gibi alanlarda ufak değişiklikler yapmak istediklerini söyledi.

Bütçe geçer geçmez, hükümet “ekonomi temelli ve refahı artıracak” bir yol haritasına sarılacak.

“Uyuşturucuya” özel önem

Gençler cidden uyuşturucu batağında.

Sadece KKTC vatandaşı gençler değil.

Buradaki okullardan mezun olarak Türkiye’ye dönen binlerce genç de aynı batakta…

Ada, “gençleri uyuşturucu batağına çeken ve mahveden” bir yapı aldı.

Bunla ilgili ciddi mücadele başlatılması için fikir birliğine varıldı.

Lefkoşa Suriçi ve Mağusa Maraş bölgeleri için yoğun bir çaba harcanacak.

Projeler üretilecek.

Gençler spora teşvik edilecek.

Uyuşturucu tedavi için rehabilitasyon merkezleri kurulacak.

Bunun için de hükümet “sınırsız kaynak” sözü aldı.

Yol, hastane, spor tesisi…

KKTC’de devam eden yol projeleri var…

Ölümlü trafik kazalarının sayısı hayli fazla…

Görüşmelerde, “kamulaştırmalardan kaynaklanan gecikmelerin” mağduriyetleri üzerinde de duruldu.

Bir plan dahilinde KKTC’deki tüm yolların elden geçirilmesi için uzlaşıya varıldı.

Bir diğer konu spor tesisleri.

Bunun için de hükümetin adım atması halinde kaynak sözü verildi…

Protokole uyum…

Bir 2015- 2018 Ekonomik İşbirliği Protokolü var…

Türkiye, bunun “devletler arası bir anlaşma” olduğunu bir klez daha hatırlattı.

Bu ne demek peki:

“Biz imzamıza sadığız, imzamızın gereğini yapıyoruz. KKTC hükümeti de imzasının gereğini yapmalı, devlette devamlılık esastır…”

Ancak…

Erhürman, bazı noktalarda “revizyon” ihtiyacı olduğunu söyledi.

Bu da anlayışla karşılandı…

“Hızlı hareket edelim” noktasında birleşildi…

Beştepe görüşmesi…

Peşi sıra, Cumhurbaşkanı Külliyesine geçildi.

Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.

Görüşme 45 dakika sürdü.

Recep Akdağ ve Kudret Özersay da görüşmede yer aldı.

Erdoğan, bu görüşmeye “iki saatlik bir uyku” ile katıldı.

“Yüzü asık, görüşme iyi gitmedi” denildi ya…

Türkiye Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar bunun aksini söylemekte:

“Kimse sinekten yağ çıkarmaya kalkmasın…”

İfade bu…

Yani, “yüze bakarak niyet okumayın…”

İsim gündeme gelmedi…

Bu da merak edilen bir konuydu…

Bazı basın- yayın organlarına da yansıdı.

Erhürman’a sorulmuş:

“Doğuş Derya ile aynı görüşte misin?”

Bu yalan…

Ne Doğuş Derya ismi geçti…

Ne de Afrika…

Sadece “tavır” ortaya kondu…

“Türkiye’yi yönetenler bu hakaretleri hak etmiyor…”

Özetle söylenen bu…

Ama, bir çok yerde yer aldığı “isim” gündeme gelmedi…

Sorun istenmiyor…

Özetle aslında…

Türkiye sorun istemiyor…

Proje yapın…

Kaynağı sağlayalım…

Türkiye’yi işgalci görmeyin…

Terörle mücadelede destek verin…

Refah seviyesini artırın…

Hızlı davranın…

İmzanıza sadık kalın…

Çalışın…

Özeti bu…

Türkiye, “Türkiye iç politikasına malzeme olacak” bir sorun istemiyor.

Sorunu çıkran da…

Tarafı olan da…

09/03/2018 12:32 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın