Hükümet, sektörleri açınca sorunluluğunun bittiğini sanmasın

ads ads ads ads
19/02/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Bakanlar Kurulundan çıkan “kademeli açılma” kararı birçok kişiye sürpriz olmadı.

  Böyle bir karar çıkacağını hemen herkes tahmin ediyordu.

  Başbakan Ersan Saner, “yerel bulaş sayısında istikrarlı bir düşüş gözlemlenmesi nedeniyle” 22 Şubat pazartesinden itibaren işletmelerin kademeli olarak açılmasına karar verildiğini söyledi ama esas nedenin “parasızlık” olduğunu biliyor herkes.

   Öyle kararları, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nden alınan görüşler çerçevesinde aldıklarını söylemeleri de ikna etmez bizi.

   Sağlık ekiplerine, hekimlere sorsanız onlar ülkenin biraz daha kapalı kalmasını istiyordu ama hükümetin kapalı sektörlere verecek parası yok, kapalı günlerin bedelini karşılayamıyor.

   Bırakın sektörlere katkı yapmayı, hükümet bu süre içinde çalışmayan emekçilere ödeyeceği 1500 TL’leri bile bulamıyor.

   1500 TL’leri aylık değil, kapalı gün kadar hesaplayıp vereceklerini söylüyorlar sıkça.

   Kendilerine hiçbir katkı yapılmayan ama kapalı oldukları halde tüm yükümlüklerini yerine getirmesi beklenen sektörlerin, işyeri sahiplerinin sabrı tükendi.

   Onların da bir gün daha kapalı kalmaya dayanacak gücü yoktu.

   Tüm sektörlerden sesler yükseliyordu, “sivil itaatsizlik” istemleri yüksek sesle seslendirilmeye başlanmıştı.

    Bu kısmi açılımı hükümet, sektörleri kurtarmak için değil, kendini kurtarmak, sorumluluklarından sıyrılmak için yaptı.

   Peki sektörleri, iş alanları açılacak da iş mi yapacak?

   Açılacaklar da çok iş yapacak, ihya mı olacaklar?

   Yok, kapılarını sorunlara, sıkıntılara ve bir bilinmeze açacaklar.

   Kapılarını açan işletme sahipleri, binalarının kirasını, personelinin maaşını, girdi borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünüyor.

   Hükümet “açtım” deyip bir “oh” çekerken, pazartesi kapılarını açanlar ne yapacağınız bilmez halde olacak.

   Kapamanın bir bedeli var ama açmanın da bir bedeli var, hiçbir şey pandemi öncesi gibi değildir.

   Hükümet “sizi açtım” derken “yükümlülüklerinizi yerine getirin” de demek istiyor ama nasıl?

   Hükümet işletmeleri açarak sorumluluktan kurtulamaz, kapılarını açacak olan işletmelerin birçoğu bir süre sonra temelli kapatacak.

    Durum felakettir ve kapılarını açsanız da desteğe ihtiyacı var küçük esnafın, birçok işletmenin.

    Hükümet “oh bugün açtım” diyor ama eğer reel sektörü kurtaracak paketleri yoksa yakında bu ateş onları da yakacak.

    Peki devlet daire ve kurumlarının tümü neden çalışmıyor? Sağlık Bakanlığı ve sağlık personeli, Maliye Bakanlığı, polis, itfaiye, belediye, sivil savunma, ilçe emniyet kurulları, gümrük, Merkezi Cezaevi, BRTK, TAK, TÜK, KIBTEK, Süt Kurumu açık olacak da diğerleri neden çalışmayacak?

    Mart 2020’den beri sürekli çalışanlar yine çalışıyor, sağlık ve güvenlik çalışanları yanında halktan para alacak yerler de çalışacak ya diğerleri? Onlara en üst ita amirleri karar verecekmiş.

    Deniyor ki; “Bakanlık, bakanlıklara bağlı daire ve kurumlarda çalışması elzem görülen personel en üst ita amirlerinin belirleyeceği şekilde görevlerine devam edecektir.”

    Evet burada adı olmayan ama para getirecek dairelerin ita amirleri onları da çağırabilecek.

    Özel sektörü, onlara para ödemeyesin diye açacaksın ama devlet daire ve kurumlarının tümünü hizmete sokmayacaksın, çünkü onlar çalışsa da çalışmasa da nasıl olsa maaşları ödenecek.

    Sorsanız “pandemi tedbirleri nedeniyle açmadık” diyecekler ama kim inanacak size?

    Siz böyle yaptıkça kamu- özel kavgası bitmez…

    Bir de artık Başbakan Ersan Saner’in karmakarışık, tarihlerle çorbaya çevrilen ve nokta koymadan birbirine bağlanan anlaşılmaz açıklamaları bir “gülmece/mizah klasiğine” dönüşmüş durumda.

     Her defasında böyle açıklamaya mecbur mu anlayamıyorum.

     Ne gereği var öyle tarihlerle karıştırılan, anlaşılmaz cümlelerle birbirine bağlanan sözler sarf etmeye?

     Pazartesinden cuma gününe kadar şöyle olacak, cumartesi şöyle olacak, pazar şöyle olacak dersin, herkes anlar.

     Artık Başbakan Saner’in anlaşılmaz açıklamaları nedeniyle Bakanlar Kurulu sonrası tüm programcılar özel TV programı yapıp kararların Türkçe karşılığını anlatıyor. Başbakan Saner sayesinde “özel programlar” çoğaldı.

     Tamam arkadaşlarımız program yapsın yapmasına da Başbakan Saner, bu konuya bir çare bulsun artık, bu kaçıncı anlaşılamama hikayesi? Olmuyorsa da kabineden bir başkası açıklasın kararları. Peh, bunca sorun içinde konuştuğumuz şeye bakın yahu…

19/02/2021 11:34
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay, haber, kıbrıs, kktc, yorum, yazı, kıbrıs haberleri
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.