Başbakan Ersan Saner’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a hükümetin istifasını sunması, öylesine sıradan/ normal bir olay mıdır?

  Yani sonuçta UBP kurultaya, ülke de erken genel seçime giderken hükümetin bitmesi tabii ki önemli bir gelişmedir. Ancak herkesin kafasını kurcalayan şey; Başbakan, hükümeti bitirirken ne amaçlamıştır?

  Azınlık hükümetinin bitecek oluşuna sevinen de çok bu istifanın altında bir şeyler arayan da…

  Hükümetin istifasının altında bir şey aramak paranoyaklık mı yoksa bunca zaman yaşadıklarımızın bize kazandırdığı bir tecrübe mi? Tecrübeden kaynaklanan bir güvensizlik aslında…

   Çok sayıda insan, Cumhurbaşkanı Tatar ile Başbakan Saner’in bir şeyler pişirdiğine, yakında kokusunun çıkacağına inanıyor. Haksız mı insanlar böyle düşünmeye? Tatar ile Saner’in bu ülkeye, ülke insanına yaşattıklarına baktığınız zaman her şeyi beklersiniz.

     Sayın Saner, hükümetin istifasını sunmasının ardından küçük ortaklarından şikayetçi oldu, küçük ortakların kendi içlerinde sorunlar varmış, mecliste nisabı sağlamıyorlarmış, hükümette bazı sorunlar baş göstermiş, bu durumda istifa kaçınılmaz olmuş… Siyasi etik bunu gerektiriyormuş…

    İyi de bu sorunlar dün başlamadı ki, aylardır böyle… Aylardır bazı milletvekillerinin nisap karşılığı pazarlık yaptığını Mısır’daki sağır sultan bile duydu. Neden aylar önce değil de bugün istifa kararı alındı?

    Mesela meclisin tatile gireceği günlerde birkaç kez denenmesine rağmen nisap sağlanamamış, önemli yasalar geçirilememiş, bazı bütçeler görüşülememişti. Meclis açılamadan tatil olmuştu. O günlerde neden hükümet istifa etmemişti?

     Çok sayıda insanın beklediği muhaceret affını ve diğer önemli yasaları geçirememek o zaman neden bardağı taşırmamıştı?

     Küçük ortakların tuttuğu kurumlar sorunlar içinde yüzerken, örneğin KIB-TEK’te zincirleme rezaletler yaşanırken neden “yeter artık” demedi Sayın Saner?

     Aynı kabinenin bakanları birbiriyle kapışıp dururken, kimisi demeç kavgası yapar, kimisi polislik olurken, neredeyse birbirini darp edecek noktaya gelmişken neden o günlerde istifa gündeme gelmedi?

      Başbakan Ersan Saner, kendisi için “hem partiye hem hükümete hakim değil, liderlik yapamıyor” yakıştırmaları yapılmasına neden bu kadar uzun süre sabretti?

     Şimdi hem Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hem de Başbakan Ersan Saner, istifa sürecinin doğru işlemesi için çaba göstermelidirler. Yine karşımıza bin bir Alicengiz oyunu ile çıkmasınlar, yasal ve demokratik bir süreç olsun…

     Sakın ola Sayın Ersan Saner, kamuoyu yoklamalarında kurultay yarışında durumunun iyi olmadığını görerek bu adımı atmış olmasın…

    İstifaya rağmen görevde kalmanın yollarını arıyorsa, bu istifayı kurultayı etkilemeye yönelik bir eyleme dönüştürmeye kalkacaksa, hükümet meselesini kurultay sonuna bırakmaya programlanmışsa, yine rakiplerini seçimle değil de başka bir şekilde ekarte etmenin planlarını yapıyorsa, sakın yapmasın. Sakın ola bu ülkeyi yine bir kaosa sokmasın…

      Öyle anlaşılıyor ki Sayın Saner, teknokrat hükümetine karşıdır. Saner'in kısa süre içinde kurultayı da hedefleyen ve içinde sürpriz isimler olan bir hükümet kurmak istediği de söyleniyor.

    Kulislerdeki dedikodulara göre, Saner’in kuracağı hükümette Serdar Denktaş ile Bertan Zaroğlu bakan olacakmış. Peki bu bir çelişki değil midir? Eğer hükümet, küçük ortakların yarattığı sorunlarla bozulmuşsa, bu sorunları yaratan onların iki milletvekiliyse ve o milletvekilleri Serdar Denktaş ile Bertan Zaroğlu’ysa yeni hükümette onları bakan yapmak neyin göstergesi olabilir acaba?

      Çok sayıda senaryodan söz ediliyor, çok sayıda iddiadan… Eğer derseniz ki “Bir istifanın ardından bu kadar paranoyakça iddiaya, senaryoya ne gerek var?” Ben de derim ki bu halkı bu hale iktidardakilerin yaptığı onlarca hatalı iş, saçmalık, ihmal bu hale getirdi. Yalnızca hükümettekiler değil tabii, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tatar’ın yaptıkları da…

     Şimdi onlara karşı “beklenmedik bir şey yapacaklar” diye temkinli yaklaşmakta haksız mı birçok kişi?