BELİRSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRACAK OLAN UZLAŞI KÜLTÜRÜMÜZ OLMALI... HÜKÜMETLE YARGI YETERİ KADAR KARŞI KARŞIYA GELDİ, SİSTEMİ DAHA FAZLA YORMAYIN

BÖLGEDE HIZLA ÇEVRECİ, YEŞİLE VE DOĞAYA SAHİP ÇIKAN, AMA YATIRIM SÜRECİNİN DE TAMAMLANACAĞI BİR SONUÇ ELDE EDİLMELİ

Hükümetin attığı ya da atamadığı adımlarla sık sık toplumu bir kaosun içerisine ittiği muhakkaktır. Dün yine bir kaosun içerisinde bulduk kendimizi. Aslında herkesi mağdur eden bir sürecin, herkesi birbirine düşürerek sonuçlandırılması da ancak bu adada olur

Mağusa- Yeniboğaziçi- İskele Emirnamesi, yaklaşık 4 yıldır devrede. Bu dört yılda, ortaya bir uzlaşı konamadığı gibi, hem yatırımcıların eli kolu bağlandı hem de bu yaz ciddi bir çevre sorunu yaşandı. Oysa devlet mekanizması bunun için var

Bu ülkenin yatırıma ihtiyacı var mı? Var. Kimilerine göre, inşaat sektörü bir yatırım sektörü değildir, talan sektörüdür. Ben bu noktada, en azından Long Beach Bölgesine farklı bakıyorum. Orada şu ya da bu şekilde bir inşaata dayalı bir turizm bölgesi yaratıldı

Bu, tercih edilen bir durum muydu? Orada inşaatlar başlarken hayal edilen nokta bu muydu? Tartışılır. Ancak gelinen aşamada, bu ülkenin neredeyse en kalabalık yabancı turist grubu ve yabancı emlak alım alanı yaratıldı

Ülkenin krizle boğuştuğu bu dönemlerde, o bölgedeki inşaat sektörü bir nefes aldı. İstihdam yanında, kendi mekanizması ile hem turizmi, hem emlak sektörünü besledi. Kiralık araçtan başlayarak, bölgede çok ciddi esnaf profili de oluştu

Şimdi, bu tabloda devlete düşen, o bölgeyi yeniden dizayn etmek. Çevresi, yeşili, kanalizasyonu, arıtması ile birlikte orası, sadece “bina yığını” olarak görülmeyecek şekilde düzenlemeler yapılmalı. Bu da ancak, üzerinde hassasiyetle çalışılmış bir İmar Planı ile olur

Oysa o bölgede, yaklaşık dört yıl önce bir emirname yürürlüğe girdi ve zerre adım atılamadı. Haliyle, o bölgeye yatırım yapanlar tıkandı, sistem tıkandı ve siyasetin üzerinde de bir baskı oluştu. Bir taraftan Şehir Plancıları Odası diğer taraftan Müteahhitler Birliği yargıya koştu

Peki, hükümetin önceki gün, emirnameyi kaldırdığına yönelik resmi gazetede yayınladığı karar nerden çıktı? Apar topar mı? Hayır. İşte bu doğru yönetilemeyen sürecin sonrasında ortaya çıktı. Müteahhitler Birliği’nin hükümete açtığı davanın görüşülme dönemiydi

Belli ki hükümet de, emirnameyi yürürlüğe koyan süreçteki idari ihmalleri gerekçe göstererek emirnameyi geri çekti. İşte, dün öğlene kadar süren süreçteki karmaşa da bu nedenle ortaya çıktı. Herkes, hazır olan dosyası ile inşaat iznini almak için kamuya koştu

Ortadaki tablo şu: Benim devletim, bir karar aldı ve emirnameyi kaldırdı. Ben de yürürlükteki mevzuata göre gidip, belediyemden, mimar- mühendis odasından, devletin ilgili birimlerinden hazır olan dosyam için izin istedim. Benim suçum ne?

Şimdi ortada yeni bir ara emri var ama nihai karar değil. Önümüzdeki hafta, nihai karar için yüksek mahkeme toplanacak. Emirnamenin kaldırılması haklı mi, yanlış mı? Peki dün öğlene kadar yapılan işlemler yasal mı? Değil mi? Tümüyle ilgili karar verilecek

 Yine bir kaos ortamında, olanı biteni konuşacağız. Kaos ortamını yaratanlar, maalesef halkı karşı karşıya getirdi. Bu aksonu önleyecek olan da hükümetin bulacağı orta yoldur. Mimar- mühendis ve yatırımcılar da ülkenin geleceği adına ortak bir noktada buluşmalı. YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. GÜNAYDIN