AKSA’YA BORÇ YİNE BİR MİLYAR TL. NE DEVLETTE PARA VAR NE KIB- TEK’TE. EN SONUNDA BU BORCU HALKA ÖDETECEKLER. HAZIR OLUN

HÜKÜMETTE VE KURUMDA KÖŞE BAŞLARINI TUTANLARIN MEMLEKET DİYE BİR DERDİ YOK, VARSA İHALE YOKSA İHALE… BE AMA PAYLAŞIRSINIZ DA BU KADAR GAMSIZSINIZ?

Kıb- TEK’in AKSA’ya olan borcu dün itibarı ile yeniden 1 milyar TL oldu. Ballı yakıt ihaleleri ile uğraşmayı maharet sayan iktidar, yarın yakıt alacak kaynağı kalmayan AKSA üretimi durdurduğu zaman, memleket karanlığa bürününce durumu anlayacaktır

Kıb- TEK’i yönetenler de belli ki gelinen kriz aşamasının farkında değil. Şu anda, AKSA elektriğin yüzde 40- 45 civarını üretiyor. Bu da Teknecik’te zorlanmadan, daha az yakıt tüketimi ile üretime neden oluyor. AKSA’da üretim durdu demek, düşünmek bile istemiyorum. Yine karanlıktayız

AKSA bu malı üretmiş, sen almışsın. Diğer giderlerini ödeyen Kıb- Tek, iş AKSA’nın ödemelerine gelince, “Devlet ödesin” diyor. Devlette para mı var? Ancak da maaş. Belediyelere dahi kaynak aktaramayan bu devlet AKSA’ya biriken 1 milyar TL borcu mu ödeyecek?

Bu ay sonu kesilecek fatura ile Kıb- Tek’in AKSA’ya biriken borcu 1 milyar 200 milyon TL olacak. Kıb- Tek’in aylık geliri 400 milyon TL. Kıb- Tek, hiçbir masraf yapmadan sadece AKSA’ya borcunu ödese, bu girdaptan çıkamaz.

Bu sorun var ve yakıt sorunu kadar önemlidir. Kıb- Tek, fatura aldığı vatandaşına, trafo katkı payı aldığı vatandaşına, saat parasını aldığı vatandaşına dahi görev ve sorumluluklarını yerine geitiremez durumdadır. Durum bu kadar kötüdür

Peki, hükümet ne yapıyor? Sanki yakıt ihalesi tamamlansa, Kıb- Tek’in tüm sorunları çözülecek. Böyle bir dünya yok. Tamamıyla çökmüş bir sistemi, uzmanlar ayağa kaldırmalı. Kısa ve uzun vadeli programlar yapılmalı ama, maalesef haramiler köşe başlarını tutmuş durumda

Bu ada yarısında, yaşanan her gelişmenin mağduru Kıbrıslı Türkler. Kıbrıslı Rumlar silahlanmaya sadece önümüzdeki koşa sürede 170 milyon dolar ayırırken, Türkiye’nin buna karşı hamle yapmamasını beklemek sadece romantik bir hareket olur o kadar…

Kıbrıslı Rumlar, her olayda, bir bahaneyle mağdur Kıbrıslı Türk yaratmayı başarabiliyor. Sonra da bu adada federasyon tezine bağlı, çözüme inanan sol ya da sağ farketmez, bunalanın geleceğini çözümde gören herkes bu saçma kısıtlamaların peşinden bir yol bulmak için koşuyor

Şu anda KKTC yönetimi, Kıbrıslı Rumlar’ın atmış olduğu bu ayrılıkçı, çözüme hizmet etmeyen, güven yaratmayan, güven yaratıcı önlemlerle bağdaşmayan bu tutumdan eminim memnundur. Bizdeki saflık ise Kıbrıslı Rumlar’ın daha barışçıl bir tutum sergilemesini beklemek

Maalesef federasyon temelinde bir çözüme inanan Kıbrıslı Türklerin gücü, bu yaşananları engellemeye yetmiyor. Elbette barış ve demokrasi mücadelesi, federasyon temelinde bir çözüm mücadelesi devam edecek ama bu gücün kırılmasına en büyük destek Kıbrıslı

Rumlar Şimdi de AEK- Fenerbahçe maçına, karma evliliklerden dolayı Rum tarafına geçme hakkı bulunan kişiler alınmayacak. Umarım maç saatine kadar bu ayrılıkçı tutum değişir. Spor olayında dahi, siyasetin bu kadar egemen olması elbette ayrılıkçı politikalardan beslenenlerin ekmeğine bal sürüyor