ÖNCE "İKNA ODASI" KURAN, SONRA ÇARK EDEN ERHAN ARIKLI’NIN SÖZLERİ TEHDİT ALGILANDI, DEĞİL… KİBARCA UYARIYOR… “YA BAŞ ÖRTÜSÜNDE UZLAŞALIM, YA DA TÜM OKULLARDA SERBEST KALACAK, BUNU HÜKÜMET DAHİL KİMSE ENGELLEYEMEYECEK” DİYOR… BAŞBAKANA RAĞMEN...

ADLİ OLAYLAR KONTROLDEN ÇIKIYOR, ORTALIK TETİKÇİDEN GEÇİLMİYOR… UYUŞTURUCU KULLANAN GENÇ SAYISI ARTIYOR… GRAM GRAM YAKALANAN UYUŞTURUCU ARTIK OGGA OGGA… OTORİTE YOKSA,ÇETE VAR… KARAR BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), son yıllarda giderek artan bir suç dalgasıyla karşı karşıya. Özellikle gençler arasında uyuşturucu kullanımı büyük bir hızla yayılıyor. Bu durum sadece bireyleri değil, toplumu da derinden sarsıyor.

Gençlerin kendine zarar vermesi bir yana, çevrelerine yönelik şiddet olayları da tırmanıyor. Trafik kazalarının büyük bir kısmının arkasında madde etkisiyle direksiyon başına geçen sürücüler var. Bunu ölçecek bir sistemi halen devreye koyamadık

Bu gidişatın temel nedenlerinden biri, ülkeye kontrolsüz şekilde giren ve suç örgütleriyle bağlantılı olarak hareket eden bazı gruplar. KKTC, özellikle kara para aklama ve uyuşturucu ticareti açısından bir geçiş noktası olarak kullanılıyor.

Ülkede otorite boşluklarından faydalanan bu yapılar, gençleri hedef alarak büyük bir tehdit oluşturuyor. Son aylarda peşi sıra adaya tetikçi yapıyor. TIR şoförü korkusuzca adaya belinde tabanca ile girebileceğini sanıyor. Tetikçilerin kullandığı tabancaların ise kaydı yok…

Polis ve güvenlik güçleri, bu suç dalgasıyla mücadelede yetersiz kalıyor. Personel eksikliği, teknik donanım ve yasal düzenlemelerdeki eksiklikler nedeniyle kolluk kuvvetleri tam anlamıyla etkili olamıyor. Polis konusunda ertelenen tedbirler sorunların daha da büyümesine neden oluyor

Öte yandan, birçok suç örgütü uluslararası bağlantılara sahip olduğu için yerel güvenlik birimlerinin tek başına mücadele etmesi oldukça zor. Kriminal Adamı sınır dışı ediyorsunuz, ama iti- biti burada faaliyetlerine devam ediyor. Parayı buradan kazanıp, hayatını sürdürüyor

Vatandaşlık konusu ise bambaşka bir problem haline gelmiş durumda. Son yıllarda hızla artan vatandaşlık dağıtımı, ülkenin demografik yapısını değiştirirken güvenlik risklerini de artırıyor. KKTC, iş gücüne ihtiyacı olabilir ancak bu, ülkeye gelen herkesin vatandaş olması gerektiği anlamına gelmez.

Suçla mücadelede etkin önlemler almak artık kaçınılmaz. Öncelikle polis teşkilatının insan kaynağı ve teknolojik altyapısı güçlendirilmeli. Narkotik suçlarla mücadele birimleri daha aktif hale getirilmeli, uluslararası iş birlikleri artırılmalıdır. Yargı sistemi, suçlulara caydırıcı cezalar verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Diğer yandan, kara para aklama ve mafyalaşmayı engellemek için mali denetimler artırılmalı. Şeffaflık ön planda olmalı ve yasalar suç örgütlerinin finansal kaynaklarını kesmeye yönelik düzenlenmelidir. Aksi takdirde, bu yapılar KKTC’nin ekonomik ve sosyal düzenini tehdit etmeye devam edecek.

Artık görmezden gelinemeyecek bir noktaya geldik. Ülkenin geleceği, güvenliği ve sosyal yapısı için kararlı adımlar atılmalı. Yoksa KKTC, suçun ve kaosun hüküm sürdüğü bir yer haline geldi, geri dönülmez bir yola girecek. Şimdi harekete geçme zamanı! Ya şimdi, ya hiç…

Köşe yazımı dün akşam geç saatlerde yazdım, ama Erhan Arıklı’nın içerisinde “tehdit” olarak algılanan “baş örtüsü” çıkışını yorumlamadan geçmeyeceğim. Lafı uzatmaya gerek yok, Arıklı kısa ve net bir şekilde uyarıyor: “Durun sevinmeyin, bu kararı biz almadık, son söz de hükümetin değil” diyor, tehdit algılandı, değil… Uyarıyor

Tehdit olarak algılansa da ben bu paylaşımı bir “uyarı” olarak algıladım. Ortada bir sorun var… Bu sorunu yaratan, var olan tüzüğe “sahip çıkmayan, değişmesi gerektiğini” düşünen bakanlar kurulu. Bu kurul, “baş örtüsü” diyemediği için, “bone bandana” dedi… Şimdi sandık ki, “bone- bandana”dan vazgeçildi

Erhan Arıklı da kibarca uyarıyor işte… Oysa başbakan, “tüzüğü geri çekiyorum” dedi, meclis kürsüsünden… Ama yerine neyi ikame edeceğini söylemedi. Neler olabileceği konusunda ise Erhan Arıklı, herkesi uyarıyor. Ben öyle anlıyorum ki, tüzük, “başörtüsünü serbest bırakacak şekilde” değişecek… Göreceğiz…