Siyasetçinin son durumu: Vatandaşa sorunun nasıl çözülmeyeceğini anlat, görev tamam
01/08/2022











Hüseyin Ekmekci
Enteresan günlerden geçiyoruz. Toplumsal dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, aslında belki de tarihin en büyük ayrışmasını yaşıyoruz. En çok iş yapıp, toplumu ayağa kaldırmak gereken dönemde, en iş bilmez yönetici topluluğuna denk geldik
Bu ülkede “liyakat” öldü. Bakan atarken bile, liyakat falan önemseyen yok. Geçtim, bakan siyasidir, lazım kendisi ile görev yapacak ekip liyakat sahibi olsun, müdür- müsteşar atamalarında da öncelik torpil, partili olması, doğruyu değil, söyleneni yapacak karakterde olması.
Piyango bileti üzerindeki EOKA’cıların resmi aslında, kamunun içerisine düştüğü durumun da resmidir. Bu ülke insanına fayda sağlayacak, insan gibi yaşamasını sağlayacak, temiz- tertipli bir yaşam alanı sunacak organizasyon yapmak artık mümkün değildir
Kamu hizmetlerini öyle bir duruma getirdiler ki; isteseniz de iyi hizmet veremezsiniz. Kurulu düzenin ayarları ile oynandı. Yetenekli insanlar kenara itildi. Partizanlık iliklerimize kadar işledi, günün sonunda da ortaya çıkan tablo bu. Gerçekten felaketi yaşıyoruz
Kamunun her bir kuruşu ile, bu ülkeyi adım adım ayağa kaldırmak mümkün. Hastaneler dökülüyor, yeni hastane binaları yarım kalıyor. Yollar dökülüyor, yeni yol ihaleleri yarım kalıyor. Öncelikleri kim belirliyor? Bu da canımı yakan en önemli konulardan biri
“Efendim parayı Türkiye veriyor, o nedenle öncelikleri belirlemek de Türkiye’nin hakkı…” Bu durum şimdi yaratılmadı, aslında bu duruma gelindi. Bu kolaycılık. Bu kendi ülkene ve sorunlarına sahip çıkmama aslıda. Taş olsa çatlar, ama yönetenlerin umurunda bile değil
Kafanızı kaldırıp, çevreye bir bakın. Hiçbir şey yapılmasa, Haziran aylarında yol kenarlarındaki otlar falan temizlenirdi. Şimdi kuruyan dallar, otlar ana yolun içerisinde. Basit bir çevre temizliğinden aciz duruma geldik. Bakan, “ihale yapamıyorum” diye ağlıyor
Bakan olsam, alır çapayı elime gider başlarım, ibreti alem olsun. Herkeste bir konuşma kolaylığı. Başlıyor sorunun neden çözülmediğini anlatmaya. Suçu başkasına atıp, rahatlıyor. Bakan sorunun çözülemeyeceğini söyleyince, altındaki görevliler ne yapsın?
Görevi sorun çözmek olanlar, bunun karşılığını da maaş olarak almaktadır. Evet, bu gün ot kesmek için proje yapsanız, ot kesecek kamu çalışanı yok, yol dökmek için proje yapsanız, yol dökecek kamu çalışanı yok bunları biliyoruz. Ama göreve gelenler de bunu bilerek geliyor
Günün sonunda, ne çevre temizliği, ne ot sökme, ne yol dökme, ne okulları temizleme, ne hastanelerde dış bakım ve düzenleme dereken, insanlar kamudan hizmet almaya giderken bile bu memleketten soğuyor. Gerçekten berbat bir durumdayız
Yapılması gereken, küçük küçük adımlarla, kamunun hizmet vermesini engelleyen yasa- tüzük ve ihale maddelerini ortadan kaldırmak. Kamuda görevlendirme yaparken, liyakata, ölçme değerlendirme yaparak karar vermek, gerisi gelecek
- Yapanın yanına kar kalan bir ülkede, gençler de bunları görerek yetişiyor
- Pamuk ipliğinde bir soruşturma süreci
- Şimdi hızla adalet sağlanmalı, işçinin emekçinin parası yerine geri konmalı
- Adanın her tarafı suç mahali...
- Hükümet özel sektör girişimi ile bu sorunu ortadan kaldırabilir
- Ne utanan, ne arlanan var. Sendikacılar da yağma trenine bindi…
- Sorunlar iç içe girmiş durumda
- Son istihdamların yıllık maliyeti en az 100 milyon TL
- Ülkeyi yöneten ben olsam oturup hünkür hünkür ağlarım
- KKTC tarihinin en büyük yolsuzluk olayı ile karşı karşıyayız
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
