ÜLKE DEDİĞİNİZ HER ŞEYİYLE YAŞAYANLARA AİTTİR… BENİM ÜLKEM MADDİ MANEVİ SÖMÜRÜLÜYOR

ÇIKAR ÇETELERİ İKTİDAR PARTİLERİNİ ELE GEÇİRDİ. İHTİYAÇ GÜÇLÜ BİR LİDERLİK.. MAKAMLAR İHALE VE İŞ TAKİP YERİ DEĞİLDİR

Yaşadığımız ülke, üzerinde yaşayanlara aittir. Hükümetlere değil. Güç odaklarına değil. Suç çetelerine değil. Çıkar çetelerine değil. İş takibi için makamını kullananlara değil. Kaynaklarını adaletsizce tüketenlere değil. Bu ülke bizim.

Birbirini arasında yalancıktan durmaksızın kavga eden siyaset… Ülke yönettiğini unutan iktidar yapısı, milletvekili olmayı, bakan olmayı, parti başkanı olmayı vatandaşın refah ve huzurundan daha önemli gören bir siyasi anlayış bizi bu noktaya getirdi. Dipten çok daha kötü bir yerdeyiz

Olduğumuz yer utanç… Olduğumuz yer soygun… Olduğumuz yer vasat… Olduğumuz yer cehalet… olduğumuz yer esaret… olduğumuz yer zulüm… olduğumuz yer adaletsiz. Olduğumuz yer ölüm…

Daha kötü nerede olabilirdik? Fakirleşmeyi ve enflasyonu geçtim, onu yeneriz. Ya adaletsizlik?

Ülkenin her noktasında sorun var. Yaşam kalitesi hızla düşüyor. Hizmet kalitesi hızla düşüyor. Güvenliğimiz ciddi derecede tehlikede. Sorunlar birikiyor ve acil çözüm bekliyor. Ötelenen, ertelenen her sorun geri dönülmez bir hal alıyor. Bunca sorunla yaşamak mümkün değil

Buna rağmen üreterek, yatırım yaparak, istihdam sağlayarak, devlete vergi vererek, risk alarak yoluma devam edenlerin yüzü suyu hürmetine bu ülke ayakta. Özel sektörde, tarımdan sanayiye, eğitimden turizme korkusuzca yatırım yapıp tırnağını bu toprağa geçirenler var

Devlette görevinin bilincinde, ülkesi daha iyi olsun diye, görevini yapmayanlara inat çalışan kamu çalışanı yüzü suyu hürmetine ayakta. Ki onlar, her daireyi, her kurumu kötü ve adaletsiz yönetime, “devlet malı deniz yemeyen domuz” anlayışına rağmen dürüstçe çalışanlar

Kamuda ölçüm yok. İşe gitmeyenlerin sayısı fazla. Gereksiz istihdamlarla dolu. Kurultaya yönelim istihdamlar, partizanca girişimlerle dolu. Siyasi parti üyesi olarak istihdamı kendinde hak gören cahil bir genç grup türedi. Maalesef istihdam da ediliyorlar, vasat, verimsiz ve sevimsiz bir kitle…

Ülkeyi yönetenlerin uyanması için daha ne olması gerek. Her gün yaşadığımız olaylar, nasıl bir bataklığa saplandığımızı gösteriyor. Bu kötü kamu düzeni maalesef kendi halkına hizmet üretmiyor. Aksine, zülmediyor. Adaletsizliği dayatıyor. Kötülüğü normalleştiriyor

Mesela, bu hükümet, ciddi bir şekilde destekleniyor. Türkiye tüm imkanlarını seferber etmiş. Galiba bu desteği yanlış anlamışlar. Ülkenin refahı ve mutluluğu için çaba harcanacak yerde, kaynakları üzerinde cirit atıyorlar... Bu dönemde çıkar çeteleri, ihale çeteleri, siyaset bezirganları daha çok öne çıktı

Kim olduklarını bilmediğimiz bir çok insan, bir çok tip, şu dernek, bu parti, bu birlik diye diye, kaynağı belli olmayan bir para ile her köşede mantar gibi bitiyor. Kıbrıslı Türklere ait bir çok değer yerle bir olurken, bu halka da kaynağı belli olmayan bir zenginleşme ile racon kesiliyor

İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Ülke insanına hizmet etmesi gerekenler, ülkemizde cirit atan taşeronların arkasına saklanmışlar, halk için, ülke için çalışacakları yerde, kamu kaynaklarının üzerinden mutlu bir hayat sürüyorlar; bize kalan ise daha pahalı bir hayat