Hüseyin Ekmekçi yazdı: Cenevre’de kritik Kıbrıs zirvesi: ortak zemin yok…

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
17/03/2025

Hüseyin Ekmekçi yazdı: Cenevre’de kritik Kıbrıs zirvesi: ortak zemin yok…

CENEVRE’DE KRİTİK KIBRIS ZİRVESİ: ORTAK ZEMİN YOK… SÜREÇ TÜRKİYE ÜZERİNDEN OKUNMALI.. TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİ, ÇÖZÜMÜN ANAHTARI… GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ…

Cenevre’de bu akşam başlayacak ve yarın öğleden sonra sona erecek çok taraflı zirve, “ortak bir zeminde” başlamıyor. Türk tarafı iki ayrı devleti, Rum tarafı ise Crans-Montana’da kalınan yerden müzakerelerin devamını savunuyor. İki öneri arasındaki fark, uçurumdan çok daha fazla.

Birleşmiş Milletler, dünyada birçok çatışma ortamı varken Kıbrıs Adası’nda çözüm arıyor. Öncesindeki mekik diplomasisi, tarafların birbirine yakınlaşmasına olanak sağlamadı. Buna rağmen, 17-18 Mart tarihleri için Cenevre’de çok taraflı bir zirve planlandı.

Ben süreci Türkiye üzerinden okumaya çalışıyorum. Programda da anlatacağım. Tıpkı Annan Planı sürecinde olduğu gibi, sorunun çözümü Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği üyeliğinden geçer. Bunun dışında hiçbir zemin, sorunun çözümü için gerçekçi değildir.

Türkiye, Cenevre’de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından temsil edilecek. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün öğle saatlerinde Hakan Fidan’ın da içinde olacağı özel bir uçakla Cenevre’ye gelecek. Bu, aynı zamanda zirveye yönelik önemli bir “fikir birliği” mesajı da içeriyor.

Güney Kıbrıs heyeti dün akşam Cenevre’ye geldi. Heyetteki sürpriz isim, Crans-Montana’da masayı dağıtan Rum lider Nikos Anastasiadis. Hristodulidis, gelirken yanında “ustasını” da getirmeyi ihmal etmedi. Biz bu ikiliyi çok iyi biliyoruz; yine yan yana, yine bir aradalar.

Cenevre’ye gelirken Hristodulidis, ilk kez “siyasi eşitlikten” bahsetti. Uzun süredir böyle bir cümle kurmamıştı. Siyasi eşitliği ise “federasyon” temelinde ele alıyor. Bunun, Crans-Montana’da kalınan yerden görüşmelerle sağlanacağına inanıyor. Oysa tam da bu tavırla süreci kendileri çökertmişti.

Rum lider, gelmeden önce verdiği mesajlarla yapılmaması gereken üç şey yaptı. Masada iki lider eşit olmasına rağmen, “Hem Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hem de Rum halkının temsilcisiyim” dedi. Bu, bilerek ve isteyerek söylenmiş bir cümleydi.

İkincisi, Sayın Ersin Tatar’ı hedef alan açıklamasıydı: “Tatar bağımsız bir lider değil, Türkiye’ye bağlı. Ben ise bağımsız bir liderim ve kendi görüşlerimle masadayım” dedi. Bu da tartışılması gereken bir başka açıklamaydı. Üçüncüsü ise bir Türk heyetiyle görüştü. Önemli bir detay…

Ersin Tatar, defalarca “iki ayrı devlet” vurgusu yaptı. Yanında bir de müzakerelere başlamak için “şart” ortaya koydu: 3D formülü!

 • Doğrudan ticaret

 • Doğrudan uçuş

 • Doğrudan temas

Bu formül, Kıbrıslı Türklere uygulanan her türlü ambargonun kaldırılmasını içeriyor.

Cenevre öncesi taraflar bu kadar ayrı noktalardayken, yeni bir açılım çıkar mı emin değilim. Bu nedenle Türkiye’nin tavrının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci son derece kritik. Çözüm sürecinin sürükleyicisi de bu olacak.

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.