Hüseyin Ekmekçi yazdı: Şimdi de ihtiyat sandığı birikimlerine göz diktiler…
30/04/2025













BANKALARDAN BORÇLANARAK, TAHVİL SATARAK MAAŞ ÖDEMEYE ÇALIŞAN HÜKÜMETİN BORCU 170 MİLYON DOLAR… ŞİMDİ DE İHTİYAT SANDIĞI BİRİKİMLERİNE GÖZ DİKTİLER… AMAN HA… İSTİYORLAR Kİ; İHTİYAT SANDIĞI FONU DA DEVLETE BORÇ VERSİN… SAKIN…
KREDİ KARTI HARCAMALARI AYLARDIR 17 MİLYAR TL SEVİYESİNDE, ARTMADI. KDV GELİRLERİ AYNI YERDE SAYIYIOR. BÜYÜYEN TEK RAKAM BORÇLAR VE MAAŞ GİDERLERİ… BUNUN ADI “BATAK”… SÜSLÜ LAFLAR İSE HİÇ BİTMEDİ
2025 bütçesinin 18 milyar TL açıkla hazırlandığını biliyoruz. Hükümet sadece 4 ayda 6.5 milyar TL borçlandı. Yani henüz yılın üçte biri dolmadan, 1.5 maaş borçla ödendi. Haziran’da hem bu borçlar geri ödenecek, hem de maaşlar. Peki nasıl? Şu an maaş bile zor ödeniyor
Hükümetin borçlanma çabası, çaresizliğin de bir göstergesi. İş bilmezliğin zirvesi. Üstelik bu borçlanmalar, ihale ile yapılıyor ve bankalar da bu borcu vermekten son derece mutluydu. Artık, bankaların ilgisi de azalıyor, zira hükümete ve bu bütçeye geri ödeme konusunda güven kalmadı
Derken, devreye Kalkınma bankası girdi. Görevi ülke iş insanına kalkınma anlamında katkı sağlamak ve uygun kredilerle önünü açmak olan Kalkınma Bankası’nın, sermayesi normalde bankalarda, faizde tutuluyor. Şimdi, devletin borçlanmak için çıkardığı tahvil kağıtlarından aldığını gördük
Kalkınma Bankası mı, hükümeti Kurtarma Bankası mı? Şu ana kadar 150 milyon TL ve 9 milyon dolar hükümete borç vermiş Kalkınma Bankası. Üreticiye, sanayiciye destek olması gereken banka,
şimdi çöküşteki hükümeti yaşatmaya çalışıyor. Bir yere kadar anlarım…
Bankaların azalan ilgisi nedeniyle, arayışa giren hükümet, şimdi de İhtiyat Sandığı’nın parasına göz dikti. İşçinin emeklilik birikimleri, İhtiyat Sandığı yönetimi tarafından idare ediliyor. O kaynak da çeşitli bankalarda faizde tutuluyor… Hükümet, şimdi de o paraya göz dikti…
“Aman ha” diyorum. Birilerinin aklı böyle kesebilir. Birilerinin aklı, ülkede biriken her kaynağa göz dikebilir. Onlara önerim, işçinin birikiminden uzak durmaları. Kamudan çalanlarla uğraşın… Kara parayla mücadele edin. Kayıt dışı ekonomiye yönelin. İşçinin parasından uzak durun…
Çalışanın birikimiyle günü kurtarmak istiyorlar!
Ekonomide rakamlar, devletin gelirlerinin yavaşladığını gösteriyor. İç Ticaret Dondu. Bu ekonominin kilitlenmesi demek. Bunu nereden alıyoruz? Ekim 2024’ten bu yana KKTC’deki kredi kartı harcamalarına bakalım. Ekim 2024’de 17 milyar TL. Mart 2025’de de 17 milyar TL.
Değişmiyor. Ne artıyor, ne kıpırdıyor. Yani iç ticaret durmuş, piyasa tıkanmış. İthalat rakamları da aynı. Ekonomide yaşam belirtisi yok. Devletin vergi gelirleri de yerinde sayıyor. Ama giderler sürekli artıyor. Bu sürede 2 kez maaş artışı yapılmış, ayrıca…
Kamunun ödediği maaşlar artıyor ama devletin KDV ve farklı alanlardan topladığı vergiler artmıyor. Aylardır, “Ekonomi güneye kaydı” derken, bu kötü günlerin geleceği de belliydi… Temmuz 2025’de maaşlara yüzde 10 zam yapılacak. Yaklaşık 650 milyon TL ek yük binecek. Aylık maaş ödemesi 7 milyar TL’yi aşacak.
Düşünün, kredi kartı harcamalarında artış Ekim 2024’de durdu. Devamında maaşlara zam yapıldı, devletin giderleri arttı. Üzerine 2025’in ilk dört ayında 6.5 milyar TL borçlanmaya gidildi. 2 ay sonra maaşlar yeniden artacak… Aynı zamanda mayıs itibarı ile borcun geri ödemesi başlayacak… Kaos resmen…
6.5 milyar TL’nin, bugün döviz karşılığı 170 milyon dolar… Geri ödeme takvimi ise şöyle: Mayıs: 46 milyon dolar… Haziran: 21.1 milyon USD + 916 milyon TL… Temmuz: 31.5 milyon USD… Ağustos: 9.5 milyon USD + 9.75 milyon Sterlin + 14 milyon Euro. Bunlar sadece anapara borçları.
KKTC ekonomisi Güney’den gelen harcamayla da dönerdi. Ama son 1 yılda Rum harcamaları yüzde 40 azaldı. Güney’den gelen alışveriş neredeyse durdu. Bu düşüş esnafı da vergi dairelerini de vurdu.
Kasaya para girmiyor, ama kasa hala boşaltılıyor. Resmen iflas tablosu.
Bir gerçek daha var. Nisan 2025, emlak sektörünün son 10 ayda gördüğü en kötü ay… Baharda ev satışı artardı, şimdi durdu. Alıcı yok, güven yok, yatırımcı yok. Herkes ya bekliyor ya da kaçıyor.
KKTC’de mülk almak isteyen bile geri adım atıyor. Ekonomi yalnızca durmuş değil, geri viteste.
Tek umut bavulla gelecek para, öyle mi? Hükümetin tek “çözümü” var: Kaynağı belirsiz 1.3 milyar doları adaya sokma… Bu paranın %3’ünü vergilendirip 40 milyon dolar elde etmeyi planlıyorlar.
Kaynağı belirsiz para umut oldu…
Bu düzen sürdürülemez. Borçla çark döndürmek, kara parayla devlet çevirmek… Halkın güvenini sıfırlayan, kamu malını hoyratça kullanan bir hükümet. Ekonomiyi ayakta tutacak plan yok, strateji yok. Reform yerine susturma, üretim yerine borç… Bu gidişin sonu çöküştür, hem de hepimiz için!






